Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/692 E. 2023/488 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/692
KARAR NO: 2023/488
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ: 02/11/2021
KARAR TARİHİ: 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; —— mülkiyetinde bulunan taşınmazları ortaklara devretmek üzere 24.10.2021 tarihli genel kurulun 8. Gündem maddesi ile —– Ada —– Parsel dışında ferdileşmeye ve bu konuda alınmış olan önceki genel kurul kararlarının kaldırılmasına yönelik 8 nolu madde ile usule ve esasa aykırı olarak genel alınan yönetim kurulunun ibrasını öngören 5. Maddenin iptali ile ferdileşme neticesinde tapu devri yapılacağından ve telafisi güç zararlar oluşacağından kısmi ferdileşme öngören 8 nolu maddenin ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle durdurulmasına ve her halükarda söz konusu genel kurulun gündeminin 5. Maddesi ve 8. Maddesi uyarınca alınan kararların iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkememiz dosyası ile birleşen mahkememizin —— Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinden —– ve ——- —— parselde tapusuz dairesi olan 132 üyeden 2 üye olduğunu, KK 23 m de belirtilen eşitlik ilkesine aykırı olarak genel kurulun 8. gündem maddesiyle alınan kısmi ferdileşme kararının yasaya aykırı olduğunu, bu durumun müvekkillerini mağdur ettiğini bildirdiğinden bahisle 24/10/2021 tarihinde yapılan genel kurulun yeniden yapılmak üzere tümden iptalini, acilen ve öncelikle kooperatif yönetimine tedbiren kayyım heyeti atanmasını, kayyım yönetimi aracılığıyla yeniden genel kurul yapılmasına, tedbiren genel kurul kararlarının tümden yürütülmesinin durdurulmasını, aksi halde kooperatifler yasasının 23 ve 81. maddelerinde belirtilen eşitlik ilkesine aykırı olan 8. gündem maddesiyle alınan kısmi ferdileşme kararının yürütülmesinin durdurulmasını, genel kurulun 10. gündem maddesi ile aidatların %80 oranında artırılması ile ilgili genel kurul kararının da iptalini ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilerek genel kurul 10. gündem maddesi ile alakalı kararının yürütülmesinin ivedilikle durdurulmasını talep ve dava etmiştir.Mahkememiz dosyası ile birleşen mahkememizin —— Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinden —- ve —– —— parselde tapusuz dairesi olan 2 üye olduğunu, Kooperatif Genel Kurul Toplantısının 8 numaralı gündemi kapsamında müvekkillerinin hak sahipliği bulunan 919/2 parsel dışarıda bırakıldığını, kooperatif mülkiyetinde bulunmakla birlikte ortaklara 1997 yılında tahsis edilerek kullanımlarına sunulan ve imar barışı hükümleri çerçevesinde kat mülkiyeti tesis edilen —– ada-parsellerde bulunan bağımsız bölümlerde/konutlarda, ada-parsel bazında ferdi mülkiyete geçilmesine, ortaklara tapu devri yapılması ve bu konudaki yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi konusunda Yönetim Kuruluna yetki verilmesi ve bu karara tezat teşkil eden ve daha önce genel kurullarda alınmış bulunan kararların tümüyle kaldırılmasına oy çokluğu ile karar verildiğini fakat bahse konu kararın 1163 Sayılı Yasa ve yerleşik Yargı Kararlarına aykırı olduğunu, müvekkillerin hak sahipliğinin bulunduğu —- parsel, kooperatifte yer alan parsellerden kat mülkiyetini haiz bulunmayan ve dava dışı kişilerle yaşanan mülkiyet problemleri sebebiyle ortaklığın giderilmesi davası başta olmak üzere birçok davaya konu olmuş bulunan tek parsel olduğunu, kısmi ferdileşme kararı akabinde diğer parsellerde hak sahiplikleri bulunan kooperatif ortakları ferdi mülkiyetlerine kavuşacaklarını ancak kooperatif ortaklığı yönünden aralarında hiçbir fark bulunmamasına rağmen 919/2 parselde hak sahipliği olan müvekkillerimin de aralarında bulunduğu ortaklar haklarını alamayacaklarını bildirdiğinden bahisle davalı kooperatif genel kurulunda alınan kısmi ferdileşme kararı ile yönetim kurulu üyelerinin tapu almalarını sağlayacağını, yönetim kurulu tarafsız olmadığını, muhtemel tapu devirlerinin müvekkillerini telafisi mümkün bulunmayan zararlara uğratacağını, bu doğrultuda öncelikle HMK 389 uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görevlerinden tedbiren uzaklaştırılmaları ve yerlerine kayyum tayin edilmesi ile davalı kooperatif mülkiyetindeki tüm gayrimenkullerin devrinin engellenmesi bakımından lüzum bulunduğundan, toplantıda alınan 8 numaralı kararın yürütmesinin durdurulması ve bahse konu gayrimenkullerin üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkememiz dosyası ile birleşen —– Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; davaya konu 24/10/2021 tarihli genel kurulun —— mülkiyetinde bulunan taşınmazları ortaklara devretmek üzere —– ada —— parsel dışında ferdileşmeye ve ayrıca bu konuda alınmış olan önceki genel kurul kararlarının kaldırılmasına yönelik 8 nolu madde ile usule ve esasa aykırı olarak yönetim kurulunun ibrasını öngören 5. Maddenin iptali ile ferdileşme neticesinde tapu devri yapılacağını ve telafisi güç zararlar oluşacağını belirterek, genel kurul öncesinde de hazırlıklara ve işlemlere başlanılan ferdileşme işlemlerinin ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle durdurulmasına ve her halükarda söz konusu genel kurulun gündeminin 5. Maddesi ve 8. Maddesi uyarınca alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememiz dosyası ile birleşen —– Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; davaya konu 24/10/2021 tarihli genel kurulun —– mülkiyetinde bulunan taşınmazları ortaklara devretmek üzere —- ada —– parsel dışında ferdileşmeye ve ayrıca bu konuda alınmış olan önceki genel kurul kararlarının kaldırılmasına yönelik 8 nolu madde ile usule ve esasa aykırı olarak yönetim kurulunun ibrasını öngören 5. Maddenin iptali ile ferdileşme neticesinde tapu devri yapılacağını ve telafisi güç zararlar oluşacağını belirterek, genel kurul öncesinde de hazırlıklara ve işlemlere başlanılan ferdileşme işlemlerinin ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle durdurulmasına ve her halükarda söz konusu genel kurulun gündeminin 5. Maddesi ve 8. Maddesi uyarınca alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememiz dosyası ile birleşen—- sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; 24/10/2021 tarihli genel kurul tarafından oy çokluğu ile alınan “kısmi ferdileşmeye ilişkin” 8 nolu karar başta olmak üzere kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğu ileri sürülen tüm kararların iptaline ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerinden tedbiren uzaklaştırılmaları ve yerlerine kayyım tayin edilmesiyle davalı kooperatifin mülkiyetindeki tüm gayrimenkullerin tapu kayıtlarına devrinin engellenmesi yönünden teminatsız ihtiyati tedbir konulması ve bu hususta —– Tapu Müdürlüğü’ ne müzekkere yazılması ve ayrıca toplantıda alınan 8 nolu kararın yürütmesinin durdurulması yönünden ihtiyati tedbire, karar verilmesi talep ve talep ve dava edilmiştir.Mahkememiz dosyası ile birleşen —— Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, kendisinin kooperatif mülkiyetindeki 919/2 parselde yer alan bir gayrimenkulde hak sahipliği bulunduğunu, davalı kooperatifin 24.10.2021 tarihli genel kurul toplantısında Kooperatif Ana Sözleşmesi ve —— Sayılı Kanuna aykırı olarak “Müvekkilin hak sahipliğinin bulunduğu parsel dışarıda bırakılarak, diğer tüm parselleri içine alacak şekilde Kısmi Ferdileşmeye İlişkin” 8 no.lu karar başta olmak üzere birçok karar alındığını, kararlarının iptalinin gerektiğini, Kooperatif Genel Kurul Toplantısında 8 numaralı gündem kapsamında müvekkilimin hak sahipliği bulunan —— parsel dışarıda bırakılarak, “Kooperatif mülkiyetinde bulunmakla birlikte ortaklara 1997 yılında tahsis edilerek kullanımlarına sunulan ve imar barışı hükümleri çerçevesinde kat mülkiyeti tesis edilen ——- ada-parsellerde bulunan bağımsız bölümlerde/konutlarda, ada-parsel bazında ferdi mülkiyete geçilmesine, ortaklara tapu devri yapılması ve bu konudaki yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi konusunda Yönetim Kuruluna yetki verilmesi ve bu karara tezat teşkil eden ve daha önce genel kurullarda alınmış bulunan kararların tümüyle kaldırılmasına” oy çokluğu ile karar verildiğini, kararın 1163 Sayılı Yasa ve yerleşik Yargı Kararlarına aykırı olduğunu, müvekkilin hak sahipliğinin bulunduğu —- parsel, kooperatifte yer alan parsellerden kat mülkiyetini haiz bulunmayan ve dava dışı kişilerle yaşanan mülkiyet problemleri sebebiyle ortaklığın giderilmesi davası başta olmak üzere birçok davaya konu olmuş bulunan tek parsel olduğunu, kısmi ferdileşme kararı akabinde diğer parsellerde hak sahiplikleri bulunan kooperatif ortakların ferdi mülkiyetlerine kavuşacağını, ancak kooperatif ortaklığı yönünden aralarında hiçbir fark bulunmamasına rağmen —— parselde hak sahipliği olan müvekkilimin de aralarında bulunduğu ortaklar haklarını alamayacaklarını, bu hususta kooperatifçe ayrılmış ek bir bütçe de bulunmadığını, genel kurulunca alınan işbu kararın —– Sayılı Kanun hiçe sayılarak —– parselde hak sahipliği bulunan ortaklardan kurtulma girişiminden başka bir şey olmadığını, genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde, kooperatif ortaklarının çoğunluğunun tapu alacağı işbu fiili durumda, çoğunlukta bulunun 9 parselde hak sahipliği bulunan ortakların, azınlık olan müvekkilimin de içinde bulunduğu —- parselde hak sahipliği bulunan ortaklara, mülkiyet haklarını tamamen ortadan kaldıracak şekilde tahakküm uygulamış olduğunu, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmünde yazılı eşitlik ilkesi gereğince, kooperatifin iş ve işlemlerinde tüm üyelere eşit davranması gerektiğini, yine aynı kanunun 81. Maddesinden de ferdileşme yapılabilmesi için kooperatifin amacının gerçekleşmesi gerektiği, bir başka deyişle, tüm ortaklara aynı anda tapu devri sağlanması gerektiği de açıkça anlaşıldığını, Kooperatif Ana Sözleşmesinin 64. Maddesinde de ferdileşmenin kooperatifteki tüm bağımsız bölümlerde yapı kullanım belgeleri alındıktan sonra yapılacağı açıkça kararlaştırıldığını, yine, davalı kooperatif tarafından kısmi ferdileşme ile ilgili —– bir uzman görüşü alınmış olup, ilgili görüşün özellikle 13. Sayfasında kısmi ferdileşmenin eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve birçok sorun doğuracağı açıkça ifade edildiğini, kısmi ferdileşme konusu ile ilgili işbu davanın konusu genel kurul kararı öncesinde, Yönetim Kurulu tarafından tamamen yetki gaspı mahiyetinde önceki genel kurul kararlarına aykırı bir “kısmi ferdileşme kararı” alındığını, işbu yönetim kurulu kararına karşı açılan davada, —— E. Sayılı dosyası üzerinden 19.10.2021 tarihinde “Kısmi ferdileşmenin eşitlik ilkesine aykırı olması sebebiyle bahse konu Yönetim Kurulu Kararının Yürütmesinin Tedbiren Durdurulmasına” karar verildiğini, akabinde Genel Kurul toplandığını, haksız kararın Genel Kurul’dan birçok hukuka aykırı uygulama ile birlikte geçirildiğini, alınmak istenen ve işbu dava konusu olan Genel Kurul Toplantısının 8. Maddesi ile alınan “kısmi ferdileşme” kararı doğrultusunda, yönetim kurulu üyelerinin tamamının tapusunu almış olacağını, bir başka deyişle yönetim kurulu üyelerinden hiçbirinin eşitlik ilkesine aykırı iş ve işlemlerden zarar görme olasılığı çok yüksek olan —– parselde hak sahiplikleri bulunmadığı hususunu özellikle mahkemenin dikkatine sunduklarını, alınan kararın iptalinin gerektiğini, genel kurulda alınan 8 no.lu “kısmi ferdileşmeye dair karar” da dahil olmak üzere alınan tüm kararlar yönünden iptal kararı verilmesi gerektiğini, müvekkiline Genel Kurul Toplantı tarihi bildirimi usulüne uygun olarak yapılmadığını, müvekkilinin hazırlık yapmasının zorlaştırıldığını, toplantıya katılmaya yetkili bulunmayan, vekaletnamesi dahi olmayan şahısların toplantıya girerek oy kullandığını, vekaletname ile toplantıya katılma usulü hukuka aykırı olarak zorlaştırıldığını, toplantıya katılımın düşük seyretmesinin sağlandığını, özellikle 8 no.lu gündem başta olmak üzere hiçbir konu usulüne uygun görüşülmediğini, doğrudan oylamaya geçildiğini, konuşma taleplerinin engellendiğini, birçok üyenin toplantıdan ayrılmasına sebebiyet verdiğini, toplantı hayatın olağan akışına aykırı olarak gece yarısına kadar sürdürüldüğünü, özellikle 8 no.lu gündemin saat 23:16’da görüşülmek suretiyle oylamaya katılımın yüksek olması haksız ve hukuka aykırı şekilde engellendiğini, bu nedenle tüm kararların iptali gerektiğini, davalı kooperatif genel kurulunda “kısmi ferdileşme kararı” alınmış olup, işbu karar yönetim kurulu üyelerinin de tapu almalarını sağlayacağını, yönetim kurulunun tarafsız olmadığını, muhtemel tapu devirleri müvekkilleri telafisi mümkün bulunmayan zararlara uğratacağını belirterek HMK 389 uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görevlerinden tedbiren uzaklaştırılmaları ve yerlerine kayyum tayin edilmesi ile davalı kooperatif mülkiyetindeki tüm gayrimenkullerin devrinin engellenmesi bakımından lüzum bulunduğundan, toplantıda alınan 8 no.lu kararın yürütmesinin durdurulması ve bahse konu gayrimenkullerin üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, bu hususta —— Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, davanın kabulü ile ile yasaya ve ana sözleşmeye aykırı olarak 24.10.2021 tarihinde alınan 8 no.lu gündeme ilişkin karar başta olmak üzere tüm kararların iptaline, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkememiz dosyası ile birleşen—— Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı kooperatifin üyelerinden olduklarını, davalı kooperatifin 24/10/2021 tarihli genel kurulunda alınan tüm kararların iptalini talep ettiklerini zira, toplantı gününden önce yapılan usulsüzlüklerin ve toplantı günü yapılan usulsüzlüklerin söz konusu bulunduğunu belirterek alınan kararların da hukuka aykırı olduğunu iddia etmek suretiyle mahkememizden genel kurul kararların iptalini talep ve dava etmiştir. Mahkememiz dosyası ile birleşen —- Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu ve kendisinin kooperatif mülkiyetindeki —– parselde yer alan bir gayrimenkulde hak sahipliğinin bulunduğunu, davalı kooperatifin 24.10.2021 tarihli genel kurul toplantısında Kooperatif Ana Sözleşmesi ve 1163 Sayılı Kanuna aykırı olarak “Müvekkilin hak sahipliğinin bulunduğu parsel dışarıda bırakılarak, diğer tüm parselleri içine alacak şekilde Kısmi Ferdileşmeye İlişkin” 8 no.lu karar başta olmak üzere birçok karar alındığını, dava konusu genel kurul toplantısının 8 numaralı kararının yargı kararlarına aykırı olduğunu, alınan bu kararın —– parselde hak sahibi olan ortaklardan kurtulma girişimi olduğunu, genel kurulda alınan kararlar yönünden müvekkiline toplantı tarihinin bildiriminin usulüne uygun yapılmadığını, toplantıya yetkili olmayan kişilerin katıldığını ve oy kullandığını, toplantıda hiçbir konunun usulüne uygun görüşülmediğini, doğrudan oylamaya geçildiğini ve genel kurulda kısmi ferdileşme kararı alındığını ve bu kararın yönetim kurulu üyelerinin de tapu almalarına imkan sağlayacağını, yönetim kurulunun tarafsız olmadığını ve bu nedenlerle yönetim kurulu üyelerinin görevlerinden tedbiren uzaklaştırmalarını ve yerlerine kayyum tayin edilmesini, kooperatif mülkiyetindeki tüm gayrimenkullerin devrinin engellenmesini, bahse konu gayrimenkuller üzerine teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını ve davanın kabulü ile yasaya ve ana sözleşmeye aykırı olarak 24.10.2021 tarihinde alınan 8 no.lu gündeme ilişkin karar başta olmak üzere tüm kararların iptali ile yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkememiz dosyası ile birleşen —— Esas sayılı dosyası ile birleşen —– Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olup, kendisinin kooperatif mülkiyetindeki —– parselde yer alan bir gayrimenkulde hak sahipliği bulunduğu, davalı kooperatifin 24.10.2021 tarihli genel kurul toplantısında Kooperatif Ana Sözleşmesi ve 1163 Sayılı Kanuna aykırı olarak müvekkilinin hak sahipliğinin bulunduğu parsel dışarıda bırakılarak, diğer tüm parselleri içine alacak şekilde Kısmi Ferdileşmeye İlişkin 8 no.lu karar başta olmak üzere birçok karar alındığı, alınan kararların iptali gerektiği, Kooperatif Genel Kurul Toplantısında 8 numaralı gündem kapsamında müvekkilinin hak sahipliği bulunan —– parsel dışarıda bırakılarak,”Kooperatif mülkiyetinde bulunmakla birlikte ortaklara 1997 yılında tahsis edilerek kullanımlarına sunulan ve imar barışı hükümleri çerçevesinde kat mülkiyeti tesis edilen —-ada-parsellerde bulunan bağımsız bölümlerde/konutlarda, ada-parsel bazında ferdi mülkiyete geçilmesine, ortaklara tapu devri yapılması ve bu konudaki yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi konusunda Yönetim Kuruluna yetki verilmesi ve bu karara tezat teşkil eden ve daha önce genel kurullarda alınmış bulunan kararların tümüyle kaldırılmasına” oy çokluğu ile karar verildiği,bahse konu kararın 1163 Sayılı Yasa ve yerleşik Yargı Kararlarına aykırı olduğu, Kooperatifler Kanunu’nun 23.maddesi hükmünde yazılı eşitlik ilkesi gereğince, kooperatifin iş ve işlemlerinde tüm üyelere eşit davranması gerektiği, aynı kanunun 81.maddesinden de ferdileşme yapılabilmesi için kooperatifin amacının gerçekleşmesi gerektiği, bir başka deyişle, tüm ortaklara aynı anda tapu devri sağlanması gerektiği, Kooperatif Ana Sözleşmesinin 64. maddesinde de ferdileşmenin kooperatifteki tüm bağımsız bölümlerde yapı kullanım belgeleri alındıktan sonra yapılacağının açıkça kararlaştırıldığı, genel kurulda alınan 8 no.lu “kısmi ferdileşmeye dair karar” da dahil olmak üzere alınan tüm kararlar yönünden müvekkiline Genel Kurul Toplantı tarihi bildiriminin usulüne uygun olarak yapılmadığı, toplantıya katılmaya yetkili bulunmayan, vekaletnamesi dahi olmayan şahısların toplantıya girdiği ve oy kullandığı, özellikle 8 no.lu gündem başta olmak üzere hiçbir konunun usulüne uygun görüşülmediği, konuşma taleplerinin engellendiği, birçok üyenin toplantıdan ayrılmasına sebebiyet verildiği, toplantının hayatın olağan akışına aykırı olarak gece yarısına kadar sürdürüldüğü, özellikle 8 no.lu gündemin saat 23:16’da görüşülmek suretiyle oylamaya katılımın yüksek olmasının haksız ve hukuka aykırı şekilde engellendiğinden bahisle 24.10.2021 tarihinde alınan 8 no.lu gündeme ilişkin karar başta olmak üzere tüm kararların iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili asıl davaya ilişkin verdiği cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, davacının dava açmada hukuki yararının olmadığını, davacı her iki ortağın, —— parseldeki tüm sorunları bilerek üyeliği ve taşınmazı edindiklerini, öncelikle davacıların, bu parselde Kooperatif dışında bir üçüncü şahıs —– ile ortak mülkiyet içerisinde olunduğunu, ortaklığın devralındığı tarih itibariyle hukuki sorunları bildiklerinin açık olduğunu, davacıların açıklanan sebeplerden dolayı dava açmada hukuki yararlarının bulunmadığı açıkça anlaşıldığını, davacı kişilerin usulüne uygun olarak karara aykırı kaldığı yönünde keyfiyeti tutanağa geçirmediklerinin açık olduğunu, Genel Kurul kararlarına karşı iptal davası açılabilmesi için ortağın toplantıda hazır bulunup da karara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirtmesi gerektiğini, muhalefet şerhi davanın açılabilmesi için zorunlu ön koşul olduğundan, ön koşul yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, genel kurulun usulsüzlüğüne ilişkin ileri sürülen iddialar da hukuken dinlenemez iddialar olduğunu, yapılan genel kurul kararlarının usul ve yasaya uygun olduğunu tüm bu nedenlerle davacılarca açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili Mahkememiz dosyası ile birleşen —— Esas sayılı dosyasının cevap dilekçesinde özetle; kooperatifin 1984 yılında kurulduğunu, davacının —- ada —- parseldeki tüm sorunları bilerek taşınmazı edindiğini, öncelikle davacının, bu parselde Kooperatif dışında bir üçüncü şahıs —– ile ortak mülkiyet içerisinde olunduğunu, ortaklığı devralındığı tarih itibariyle hukuki sorunları bildiği ve ayrıca ortaklığın giderilmesi davasının varlığını bildiğinden hiç kuşku bulunmamakta olduğunu, davacının taşınmazın mevcut sorunlarından kaynaklı tapu alınamamasından sebep çok ucuza ortaklığı devralmak suretiyle bağımsız bölüm sahibi olmayı amaçladığını, davacının dava açmada hukuki yararının bulunmadığını, davacı usulsüz bir şekilde dava açtığını, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının genel kurul toplantısında hiçbir gündem maddesi ile ilgili şerh koymadığını, dava açma hakkı olmadığını, Kooperatifler Kanununun 53’üncü maddesinin 2.fıkrasında ise “toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahiplerinin dava açabileceğinin yer aldığını, gündem maddelerinin görüşülmesinde herhangi bir şerh sunmadığı 24.10.2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağı’ndan tespit edildiğini, Kooperatif Ana Sözleşmesinin “Ölen Ortağın Durumu” başlığı altındaki 16. Maddesindeki yükümlülüklerini yerine getirdiğinin tespit edilemediğini, davacının vekaleten toplantıda kendisini —— temsil ettirdiğini, dava konusu edilen 8. maddenin görüşülmesi sırasında şerhi bulunmadığından ve aynı zamanda adı geçen kişinin temsil sıfatına itirazımız bulunduğundan ve ayrıca karara aykırı kaldığı yönünde keyfiyeti tutanağa geçirmediği sabit olduğundan davacının davasının reddinin gerektiğini, genel kurul kararlarına karşı iptal davası açılabilmesi için ortağın toplantıda hazır bulunup karara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirtmesi gerektiğini, muhalefet şerhinin davanın açılabilmesi için zorunlu ön koşul olduğunu, ön koşul yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, davalı kooperatife karşı birden çok iptal davası açıldığını, mahkemenin bu durumda eldeki davayı önce açılan mahkemedeki dava dosyasında birleştirmesinin yasal zorunluluk olduğunu, aynı vekilin aynı tarihlerde aldığı vekaletnameye rağmen ve özellikle de bu davaların Kooperatif Yasasının 53/3-3. bendi uyarınca birleşmesi zorunluluğunu bilmesine rağmen matbu dilekçeyi ayrı ayrı vermek suretiyle ihtiyati tedbir kararını KK 98. maddesine aykırı şekilde almaya çalıştığını, böylelikle geçici koruma tedbirinin amacı dışında kötüye kullanıldığını, davanın 24.11.2021 tarihinde açıldığını, mahkemede açılan davadan önce 02.11.2021 tarihinde Kooperatif ortağı diğer davacılar —– ile —– adına —— Esas sayılı dosyası ile dava açılmış olduğundan işbu dosyada yargılamanın devam etmesini sağlayacak şekilde yukarıda açıklanan KK 53/3-3. maddesi uyarınca birleşme kararı verilmesi gerektiğini, birleştirme kararı verilmese dahi genel kurulun usulsüzlüğüne ilişkin ileri sürülen iddiaların hukuken dinlenemez iddialar olduğunu, davacıya genel kurul toplantı tarihi bildiriminin usulüne uygun olarak yapılmadığı ve bu sebeple müvekkilimin hazırlık yapmasının zorlaştığı yönündeki itirazının geçerli olmadığını, Genel Kurul Toplantısına ilişkin çağrının taahhütlü davacıya iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, Kooperatif merkezinde faaliyet ve denetim raporları askıya çıkarıldığını, kooperatifte kullanılan —- Portalına yüklendiğini, ayrıca ,—- mesajı ile duyurulduğunu, kendilerine usulüne uygun olarak bildirim yapılan davacının genel kurul toplantısına temsilci göndermek suretiyle katılım gösterilmesine rağmen, genel kurul toplantısının gündem maddesi ile ilgili alınan kararlara ve özellikle (8). maddeye ilişkin hiçbir şekilde şerhleri bulunmadığından dava açma haklarının olmadığını, Kooperatif ortaklığının —– devredilmiş olduğunu, ancak ortaklığı temsile yetkili olup olmadığı belli olmayan —- kendi adına vekaleten genel kurul toplantısında temsili yönünde —- usulsüz bir şekilde yetkilendirildiğinin görüldüğünü, Toplantıya katılmaya yetkili bulunmayan, vekaletnamesi dahi olmayan şahısların toplantıya girdiği ve oy kullandığı yönünde ileri sürülen iddianın da dayanağı bulunmadığını, Olağan Genel Kurul Toplantısı günü toplantıya katılma hakkı olan ve hazırlanan ortakların listesine ve usulüne uygun olarak asaleten ve ortağı temsilen vekaleten katılacakların kimlik tespitleri yapıldığını, vekaletnamelerinin incelendiğini, hazirun toplantısının yapılacağı salona alındığını, bakanlık temsilcisi ve genel kurul başkan ve üyeleri tarafından da hazirun listesinin imzalandığını, vekaletname ile toplantıya katılma usulünün hukuka aykırı olarak zorlaştırıldığı ve toplantıya katılımın düşük seyrettiği yönündeki davacı iddiası da haksız olarak ileri sürülmediğini, katılımın yüksek sayı ile gerçekleştiğini, toplantının K.K’na uygun yeterli sayıya ulaşılabildiğinden dolayı açılmış olduğunu ve alınan kararların da nisap bakımından yeterli ve geçerli olduğunu, yönetim kurulu tarafından usulüne uygun toplantı açıldığını, divan heyeti ile ilgili önergelerin oylanarak divan heyeti oluşturulduğunu, gündem görüşmelerine geçildiğini ve kararların yasal mevzuata uygun olarak alındığını, gündemde görüşülen kararların her biri yönünden iptalini gerektirir herhangi bir husus olmadığını, genel kurul toplantısında divanın görevini ifa ettiğini, özellikle 8. no.lu gündem ili ilgili yönetim kurulu faaliyet raporu görüşmesinde de ayrıntılı açıklamalar yapıldığını, muhalif kalan görüşler söz aldıklarını, aynı zamanda da (8) no.lu gündemde de ayrıntılı olarak ferdileştirme kararı ile ilgili hususlar açıklandığını, oya sunulduğunu, toplantı tutanakları —- bakımından usule uygun tutulduğunu, divan heyetinin göreviniin Bakanlık temsilcileri nezdinde gerçekleştirildiğini, toplantıya asaleten ve vekaleten katılacak olanların titizlikle incelendiğini, seçim maddesinin gizli oy ile yapılması usulünce sayımların yapılmasının geç saate kadar genel kurulun sürmesine sebebiyet verdiğini, toplantının usulsüz yapıldığına ilişkin usul itirazları haksız ve dayanaksız olduğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının Olağan Genel Kurul gündeminin (8). maddesi ile alınan kararın kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmesi talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının ferdileşmeye ve bu konuda alınmış olan önceki Genel Kurul Kararının kaldırılmasına yönelik 8. madde ile alınan kararın iptali talebi de yersiz olduğunu, ferdileşme kararı alınmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, Kooperatif Genel Kurulu’nun aldığı kararın, Kanun ve Ana Sözleşmenin emrettiği bir işlemin yerine getirilmesinden ibaret olduğunu, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu iddia etmek olanklı olmadığını, Yönetim Kurul Kararının yasal mevzuata uygun alındığını, Genel Kurul Toplantısında alınan (8) no.lu karar usul ve yasaya uygun olduğunu, Mahkemenin asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette tedbir kararı vermemesi gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının verilmesi halinde 30 yıldan daha fazladır tapu bekleyen ve şartları yerine getirerek tapusunu almaya hak kazanan 1196 ortağın mülkiyet hakkı ihlal edilmiş olacağını, Tüm bu sebeplerle ihtiyati tedbir talebinin reddini talep ettiklerini, ayrıca yönetim kurulu üyelerinin görevlerinden tedbiren uzaklaştırılmaları ve yerlerine kayyım tayin edilmesi yönündeki taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Kooperatifin en yetkili organı genel kurulda yapılan seçimle usulüne uygun seçilmiş yönetim kurulunun azlı ve kayyım tayinini gerektirir hukuki bir dayanak mevcut olmadığını belirterek davacı dahil —- parselde 132 ortağın hakları yönetim planı ile korunduğundan 1196 ortağın anayasa aykırı ve mülkiyet hakkına halel gelecek şekilde tapularının alınmasının engellenmemesi ve 1196 ortağın mağduriyetinin ağırlığı gözetilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili Mahkememiz dosyası ile birleşen —- Esas sayılı dosyasının cevap dilekçesinde özetle; aynı genel kurul kararının iptali yönünden —— Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, davaların birleştirilmesi gerektiğini belirterek, ayrıca davanın esasına yönelikte savunmalarını bildirerek öncelikle dosyaların birleştirilmesini talep etmiş, davanın da reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili Mahkememiz dosyası ile birleşen—– Esas sayılı dosyasının cevap dilekçesinde özetle; Davacının —– ada —– parseldeki tüm sorunları bilerek taşınmazı edindiğini, davacıların bu parselde kooperatif dışında bir üçüncü şahıs —— ile ortak mülkiyet içerisinde olunduğunu, ortaklığı devralındığı tarih itibariyle hukuki sorunları bildiğini ve ayrıca ortaklığın giderilmesi davasının varlığını bildiğini ve davacılar, taşınmazın mevcut sorunlarından kaynaklı tapu alınamamasından sebep çok ucuza ortaklığı devralmak suretiyle bağımsız bölüm sahibi olmayı amaçladıklarını, davacı usulsüz bir şekilde dava açtığını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davacının gündem maddelerinin görüşülmesinde herhangi bir şerh sunmadığını ve davacının iptal davası açma hakkının olmadığını, davacının toplantının usulsüz yapıldığına ilişkin usul itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, kooperatifin kanuna aykırılığının olmadığını, davacının ferdileşmeye ve bu konuda alınmış olan önceki Genel Kurul Kararının kaldırılmasına yönelik 8. madde ile alınan kararın iptali talebinin yersiz olduğunu, ferdileşme kararı alınmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, davacının ihtiyati tedbir ve kayyum tayin edilmesi yönündeki taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı kooperatife karşı birden çok iptal davası açıldığını, bu davanın 24/11/2021 tarihinde açıldığını, ancak bu davadan önce 02/11/2021 tarihinde kooperatif ortağı diğer davacılar —— ile ——adına —— Esas sayılı dosyası ile dava açılmış olduğundan bu dava dosyasında yargılamanın devam etmesini sağlayacak şekilde KK 53/3-3.maddesi uyarınca birleşme kararı verilmesi gerektiğini beyan ederek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış,—- Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden davalı ——– kuruluşundan bu yana tüm ticari sicil kayıtları ve davalı kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin isim ve adresleri, ayrıca davalı kooperatifin 24/10/2021 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısına ilişkin çağrı kayıtları, hazirun cetveli, genel kurul toplantı tutanağı celp edilmiş, davalı —— dava konusu edilen 24/10/2021 tarihli genel kurula ilişkin bulunan tüm video kayıtları ile birlikte kooperatif ana sözleşmesi, kooperatifin 2019 ve 2020 yılı yıl sonu bilançosu, ayrıca 24/10/2021 tarihli genel kurul toplantısı yönünden üyelerin toplantıya çağrısına ilişkin tüm belgeler ile toplantı tutanağı ve tüm ekleri ile hazirun cetveli ve toplantıya dair bulunan tüm evrak kayıt ve belgeleri istenilmiş, ——- Tapu Müdürlüğü’nden davalı ——- kat mülkiyeti kurulmasına ilişkin müracaatına dair tüm belgeler ve kooperatif tarafından sunulan yönetim planı ve —— mahallesi ——– ada- parsel sayılı taşınmazlara ilişkin tedavüllü tapu kayıtları, ——- ——- mahallesi ——- ada-parsel sayılı taşınmazların imar durumları sorulmuş, ——- esas, ——- esas, ——– esas, —– esas ve ——- esas sayılı dosyaları —— üzerinden dosya kapsamına alınmış, davalı kooperatiften genel kurula ilişkin video kayıtları celp edilmiş, mahkememizce resen seçilen bir adet mali müşavir, bir adet kooperatifler hukuku alanında uzman nitelikli hesap uzmanı ve bir adet bilişim uzmanı bilirkişiden hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir. Dava ve birleşen davalar; davalı kooperatifin 24/10/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.Mutlak butlan (kesin hükümsüzlük) hali işlemin, başta Kooperatif Kanunu, Ticaret Kanunu ile ilgili kanunların emredici hükümlerine aykırı olmasıdır. Genel kurul kararlarının yokluğu, bunda hukuki yararı bulunan herkes tarafından ve bir süreye bağlı olmaksızın ileri sürülebilir. Bir genel kurul kararı şekil ve usul açısından geçerli olmakla birlikte, konusu bakımından TBK m. 27.maddesi uyarınca emredici hukuk kurallarına yahut ahlak ve adaba aykırı veya imkansız ise sonucu yine yokluktur. İptal edilebilirlik ise kanuna, esas mukaveleye ve afaki objektif iyi niyet kurallarına aykırılıktır. İptal edilebilir kararlar yönünden ise davanın 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması, red oyu kullanılması ve iptali talep edilen her bir madde bakımından muhalefet şerhinin sunulması gerekmektedir.Genel kurul kararlarının oluşması için yasanın öngördüğü koşulların hiçbirisi yoksa veya karar içeriği ve esasa ilişkin ögeleri yönünden kamu düzeni, yasanın koruyucu kurallarına veya ahlak ve adaba aykırı ya da konusu imkansız ise mutlak butlanla batıldır ve yok hükmündedir. Bu tür kararlar baştan beri hükümsüzdür. Sonradan geçerli duruma getirilemez. Her ilgili süreye bağlı olmadan geçersizliğin tespiti isteyebilir. Batıl genel kurul kararları baştan itibaren hüküm doğurmazlar ve daha sonra sağlığa kavuşturulamazlar; mahkemece re’sen dikkate alınırlar; bir davada itiraz olarak ileri sürülebilecekleri gibi süreye bağlı olmaksızın bir tespit davasının konusunu da oluşturabilirler. Diğer yandan söz konusu kararlar işlem güvenliği yönünden bir önemli sakıncayı içerirler. Kooperatifin bir kararının, kararın alınmasından yıllar sonra bile butlanının ileri sürülebilmesi tehlikesi ve tehdidi, kooperatifin yönetiminde, pay sahiplerinde ve alacaklılarda büyük tedirginliğe neden olabilir. Yıllar sonra mahkemece butlanın tespiti, o kararın kurduğu birçok ilişkiyi çoğu kez geriye etkili olarak ortadan kaldırır. Bu sakıncası sebebiyle mahkemelerin, geçersizlik kararlarını sıkı değerlendirmeler sonucu vermeleri gerekir… Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkansız olan genel kurul kararları kesin olarak hükümsüzdür. Genel kurul kararlarının bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez, ancak kesin olarak hükümsüz kararlar olmaksızın diğer kararların alınmayacağı açıkça anlaşılırsa, kararların tamamı kesin olarak hükümsüz olur (TBK m.27 kıyasen). Mutlak butlanla batıl olan genel kurul kararları kooperatif ortakları ve üçüncü kişiler açısından hiçbir hak ve borç doğurmaz. Genel kurulun bu tür kararlarının iptali, her zaman istenebilir, bir aylık hak düşürücü süreye tabi değildir. Ortakların mutlak butlanla sakat kararların iptalini isteyebilmesi için genel kurul toplantısında hazır bulunması, itirazını tutanağa yazdırması da gerekmez. Kooperatifler Kanunu’nun; toplantı nisabı sağlanmadan alınan kararları (KK m.45, 21, 22); temsile ilişkin hükümlere uyulmaksızın alınan kararları (KK m.49) ve karar nisabına uyulmaksızın alınmış kararlar (KK m.22, 51, 52, 84) emredici kanun hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden mutlak butlanla batıl kararlardır —– sayılı 24/02/2016 tarihli ilamı; “…1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 45/2. maddesi, “Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.” hükmünü; aynı Kanun’un 51/1. maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıda bir fazlasına itibar olunur” hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası, “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortaklardan genel kurula katılma hakkına sahip olanların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması gerekir. İlk toplantıda nisap temin edilmediği takdirde ikinci toplantıda nisap aranmaz.” hükmünü; 2. fıkrada ise “Genel kurulda kararlar, ortaklar cetvelinde imzası bulunanların yarıdan fazlasının oyu ile alınır.” hükmünü içermektedir. Aynı Yasa’nın “Ek ödeme Yüklemi” başlıklı 31. maddesinde “Anasözleşme, ortakları ek ödemelerle yükümlendirebilir. Ancak, ek ödemelerin yalnız bilânço açıklarını kapatmada kullanılması şarttır. Ek ödeme yüklemi sınırsız olabileceği gibi, belirli miktarlarda veya iş hacmi ile veya paylarla orantılı olarak sınırlandırılabileceği” öngörülmüştür. Aynı şekilde, söz konusu Yasa’nın 52/1. maddesinde, ek ödeme ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların 3/4’ünün rızasının gerektiği düzenlenmiştir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, BK’nın 19 ve 20. maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıldır. Yok hükmünde olan kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti için açılacak davalarda genel kurulda muhalefette bulunmuş olma şartı aranmayacağı gibi, bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmış olmaları da dinlenmeleri yönünden zorunlu değildir. Sonradan icazetle dahi geçerli hale gelmezler. Yokluk halinde, hukuki işlem bir veya daha fazla unsurunun yokluğu nedeniyle şeklen dahi olsa mevcudiyet (varlık) kazanamamaktadır. Hukuken yok olan bir işleme hiçbir hukuki sonuç bağlanabilmesi mümkün değildir. İptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerini koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında, yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali gereken kararlar, baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir…” şeklinde mutlak butlanla batıl ve iptale tabi kararlar açıklanmıştır.1163 sayılı yasanın 45/3.maddesinde; “Toplantı nisabı anasözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantılarında ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır.”, 48. maddesinde; “Genel Kurulda her ortak yalnız bir oya sahiptir. Esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri hariç olmak üzere, ortak sayısı 500’den fazla olan kooperatiflerin ve üst kuruluşlarının genel kurul toplantılarındaki yönetim ve denetim kurulu belirleme seçimleri, gizli oy açık tasnif esasına göre yapılır. Kooperatiflerin organ seçimlerinde her ortak, en fazla bir ortağı temsilen oy kullanabilir. Anasözleşmelerin bu fıkraya aykırı hükümleri uygulanmaz.”, 51. maddesinde; “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça Genel Kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur. Kooperatifin dağılması veya diğer bir kooperatifle birleşmesi ve anasözleşmenin değiştirilmesi kararlarında fiilen kullanılan oyların 2/3ü çoğunluğu gereklidir. Anasözleşme, bu kararların alınması için oy çoğunluğu hakkında daha ağır hükümler koyabilir.” hükümleri yer almaktadır. Kooperatif ana sözleşmesinin 24/1 maddesine göre de her ortak yalnız 1 oya sahip olup, 24/2. maddesi ”Ortak sayısı 1000’i geçtiğinde her ortak en çok 9 olmak üzere 1’den fazla ortağı temsil edebilir. Ancak yönetim ve denetim kurulu belirleme seçimlerinde, her ortak en fazla bir ortağı temsilen oy kullanabilir”, 33. maddesinin 1. fıkrası “Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortaklardan genel kurula katılma hakkına sahip olanların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması şarttır. İlk ve müteakip toplantılarda da aynı nisap aranır. Genel kurulda kararlar, ortakların en az 1/4’ünün hazır bulunması şartıyla yarıdan fazlasının oyunu almış olmak koşulu aranmaksızın en çok oyu alan adaylar seçimi kazanır.” hükümlerini içermektedir.Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, toplanan deliller, mübrez bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava dosyası ve bir kısım birleşen dava dosyalarında davalı kooperatifin 24/10/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 5 ve 8 nolu kararların iptalinin, bir kısım birleşen dava dosyalarında ise tüm kararların iptalinin talep edildiği, bilirkişi heyetinin dava konusu genel kurula ilişkin detaylı video kaydı incelemeleri sonucunda yapılan tespit ve değerlendirmede, toplantı sürecinde birden çok kez olmak üzere, katılımcıların oylamada saymanlara aynı anda 2 —- kart veya 2 —— kart göstermek suretiyle çoklu oy kullandıkları ve bu suretle Kooperatifler Kanunu’nun 48. maddesindeki emredici hükme aykırı davranıldığı, 4. Maddenin oylamasına geçilmeden önce yeniden sayım yapıldığı ve salonda 718 kişinin olduğunun tutanağa geçirildiği, ancak 6. Maddede 2020 yılı denetim kurulu ibrası esnasında toplam 774 kişinin oy kullandığı, dolayısıyla Kooperatifler Kanunu’nun 48. maddesine aykırı şekilde defalarca mükerrer oy kullanıldığı, hazirun cetvelindeki üyelerin tamamının oylamaya katılıp katılmadığı anlaşılamadığından kaç mükerrer oy kullanıldığının da tespiti mümkün görülmemekle birlikte kullanılacak mükerrer oyların sonuca etki etmediği de kesin olarak tespit edilemediğinden usulüne uygun yapılmış bir oylama bulunmadığından, Kooperatifler Kanunu’nun 48. maddesine aykırı şekilde yapıldığı sonuç ve kanaatine varılan davalı ——- 24/10/2021 tarihinde yapılan 2019-2020 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine dair karar vermek gerekmiş, her ne kadar Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede bir kısım davacıların usulüne uygun muhalefet şerhlerinin bulunmadığı tespit edilmiş ise de, ortakların mutlak butlanla sakat kararların iptalini isteyebilmeleri için genel kurul toplantısında hazır bulunmaları ve itirazlarını tutanağa yazdırmaları şartı gerekmediğinden bu husus üzerinde durulmayarak hem asıl davanın hem de tüm birleşen dosya davalarının ayrı ayrı kabulü ile yasanın emredici hükümlerine aykırı yapıldığı tespit olunan davalı ——- 24/10/2021 tarihinde yapılan 2019-2020 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle):
1-Davanın ve birleşen dosya davalarının ayrı ayrı kabulü ile —– Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün —— sicil numarasında kayıtlı davalı —— 24/10/2021 tarihinde yapılan 2019-2020 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan tüm kararların mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı ve birleşen dosya davacıları tarafından yapılan toplam 1.271‬,00 TL dava açılış masrafı ve 17.868,85 TL yargılama masrafı toplamı 19.139,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı ve birleşen dosya davacılarına eşit oranda örenmesine,
4-)Asıl dosya davacısı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak asıl dosya davacısına verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-)BİRLEŞEN —— SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
a)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-)MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN ——- ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
a)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-)MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN —— ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
a)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
9-)MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN—— ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
a)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
10-)MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN —— ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
a)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
11-)MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN—— ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
a)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
12-)MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN —– SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
a)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
13-)MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN——- ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
a)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
14-)——– ESAS SAYILI DOSYASININ BİRLEŞMESİ SONUCU MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN —— ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
a)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 59,30 TL hacın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-)Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; asıl dava ve birleşen dosya davacıları vekillerinin, davalı kooperatif kayyımın, feri müdahiller vekillerinin yüzüne, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2023