Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/684 E. 2021/842 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/684 Esas
KARAR NO: 2021/842
DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 16/04/2021
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirket ile davalı firma arasında;——-düzenlendiğini ve karşılıklı düzeltmelerin ardından, —– akdedilmiş sayıldığını, işbu —— fatura ile davacı firmanın satın alacağı maskeler karşılığında —-bedel ödeyeceğini, müvekkili olan firmanın ise sipariş onayından sonra, satışa—– gün içerisinde teslim edeceği, teslimatın—- gerçekleştirileceği belirlendiğini, —— belirlenen —– bedel, davalı firma tarafından müvekkili olan şirkete ödendiğini, müvekkili olan firma da sözleşmede belirlenen şartlara uygun şekilde maskeleri hazırladığını ve teslime uygun hale getirdiğini, fakat; —-aldığı kararlar doğrultusunda; taraflar arasındaki sözleşmeye konu koruyucu maskeler ihracı ön izne bağlı mallar listesine eklendiğini, müvekkili olan şirketin, gerekli ön izni alabilmek üzere, ilgili kurumlara——- başvuru yapmış ise de; beklenmedik şekilde, müvekkili olan firmanın usulüne uygun başvurusu, pandemi şartları ve ülkemizin öncelikli ihtiyacı sebepleri ile reddedildiğini, bunun üzerine, müvekkil firma yeniden başvuru yapmış ise de, sonuç değişmediğini, bu durumu, davalı firmaya bildiren ve varsa söz konusu sıkıntılı durumu çözmek üzere tavsiyelerini almak isteyen müvekkili olan şirketin davalı firma tarafından belirlenecek — içindeki güvenilir kişi veya kurumlara maskeleri teslim edebileceğini belirttiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ——- nedeniyle, askıda kaldığı bu süre zarfında, açıklanan işbu kötüniyetli davranışı sebebiyle kusurlu olan davacı şirketim bunun ardından da, sözleşmeyi haksız bir şekilde feshederek kötüniyetli tutum ve davranışlarını sürdürdüğünü, bu sebeple; uzun zamandır müvekkili olan firma uhdesinde bulunan sözleşme konusu mallar, müvekkili olan firma elinde kaldığını, sözleşmenin feshinden bu yana da müvekkilinin haksız bir şekilde saklama bedeline mahkum olmasına ve netice itibariyle ciddi bir zarara uğramasına sebebiyet verdiğini tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik —- depolama bedelinin, sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacı firmadan tahsil edilerek müvekkil firmaya ödenmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Eldeki dava, mahkememizin——- tarihli celse ara kararı gereği, karşı davanın dosyadan tefriki ile yeni bir esasa kayıt edilmesine karar verilmiş ve mahkememizin işbu esas numarasını almıştır.
——maddesinde; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” düzenlemesi ile, TTK’nın geçici 12. maddesinde; “(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği —- tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile — görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz” düzenlemesi getirilmiştir.
Bunun yanında, ——-Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Kanunun amacı dikkate alınarak; eldeki davanın haksız fesih nedenine dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu ve arabululuculuk dava şartına tabi olduğu anlaşılmakla, dosya kapsamında arabuluculuk son tutanağı bulunmadığı gibi, karşı davacı vekilinin mahkememizin —- celsesindeki beyanında karşı dava için arabuluculuk yasa yoluna başvurularının olmadığını beyan ettiği görülmekle iş bu davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1—– başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın —- maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL peşin harcın karşı dava açılırken yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye 111,70 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 7/2. Maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle tensiben verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2021