Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/680 E. 2022/200 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/680 Esas
KARAR NO : 2022/200

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil şirket arasında imzalanan—- numaralı — hizmeti bedelini davalının ödemediğini, davalının kullanmış olduğu — istinaden almış olduğu hizmete ilişkin olarak gönderilen, —son ödeme tarihli —– son ödeme tarihli — 26/03/2020 son ödeme tarihli 44,72 tl tutarlı faturaları ödememesi üzerine — dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takibe konu alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği —- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, — dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu/davalı vekili tarafından 08/02/2021 tarihli dilekçesi ile müvekkilin ticari merkezi olan —- açılması gerektiğini, bu nedenle yetkiye borca, faize tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davasının görülebilmesinin koşulları; hukuki yarar bulunması, kesin hüküm bulunmaması, geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, usulüne uygun bir itirazın bulunması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde açılması ve icra mahkemesince itirazın kaldırılmamış olması şeklinde belirtilmiştir.
Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması yönünden ise,öncelikle geçerli bir icra takibi yapılması ve yapılan icra takibine itiraz edilmesi dava şartıdır.
Yetki sözleşmesi başlıklı 6100 Sayılı HMK’nun 17.maddesi; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda; taraflar arasında imzalanan —— — ile arasındaki ilişkiye dair kanunun tüzük ve yönetmeliklere aynen uymayı, kanun, tüzük ve — sonradan yapılacak bütün değişikliklerin kendisine de uygulanmasını kabul ve taahhüt eder. — bu değişiklikler karşısında her zaman için sözleşmeyi fesh etme hakkı vardır.– ortaya çıkacak bütün uyuşmazlıkların giderilmesinde, davalının ikametgahı mahkemesi veya sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi veya davalının veya vekilinin dava açıldığı zaman orada bulunmaları şartıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesi veya —– bulunduğu yer mahkemesi ve bu yerlerdeki icra daireleri yetkilidir.” şeklinde düzenlendiği, her iki tarafın tacir olması, kesin yetkinin olmaması da nazara alınarak taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin geçerli olduğu; davacı tarafından yetkili icra dairesi olan — icra dairelerinde icra takibi yapılmadığı, davalının süresi içinde yetki itirazında bulunduğu ve yetkili icra dairelerinin — daireleri olduğunu belirttiği, davada yetkili icra dairesince davalıya ödeme emri gönderilmediği anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. —
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalıların icra dairesinin yetkisine karşı yapmış olduğu yetki itirazları yasal ve yerinde olmakla takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli— esaslara göre belirlenen —- nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- —- ücretinin HMK 331. Maddesi uyarınca davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.