Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/662 E. 2022/719 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/662 Esas
KARAR NO : 2022/719

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —kaçak elektrik kullanımı tespit edilmiş olup bu durum—-elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını,—- numaralı — ile mühürlendiğini, müvekkili—- tarihlerinde aynı adreste ———- kaçak elektrik kullanımı tespit edilmiş olduğunu, bu durumun, sırasıyla —- kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanakları ile kayıt altına alındığını, işbu davayı açmadan evvel yapılan tüm sulh görüşmeleri olumsuz sonuçlandığını, ticari davalarda ———– başvurulduğunu ve söz konusu başvurunun anlaşamama ile sonuçlandığını, davalı … aleyhine, kaçak elektrik kullanımın bedelinin tahsili için—- başlatıldığını, borçlunun ise iş bu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz edildiğini bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,—- sayılı dosyası icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış —— takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “—- süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—– sayılı dosyası takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; davalı itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan — tarihleri arasında kaçak elektrik tüketildiği, toplam kaçak elektrik kullanım bedelinin —————–, bu tutarlar üzerinden uygulanacak yasal faiz hesaplanmasının uzman hesap bilirkişisi tarafından yapılması gerektiği, tazminatın mahkeme takdirinde olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan——- bilirkişi raporu ile —- Yönetmeliğinin 42. Maddesinin (ç) fıkrasında, —— halleri dışında, yükümlülüklerini yerine getirmeden————– izni dışında açılmasının, kaçak elektrik—-olarak kabul edildiği, davalı tarafından, yönetmeliğin 42.Maddesinin (ç) fıkrasında tanımlanan şekilde, —— açılarak kaçak elektrik kullanıldığından, davaya konu — tarih ve —- tespit tutanağından ve bu tutanağa tahakkuk eden kaçak tüketim bedellerinden sorumlu olacağı, davacı —-yapılan kaçak tahakkuklarının, yönetmeliklere uygun ve tarafımdan hesaplanan kaçak tüketim bedelleriyle uyumlu olduğu, davaya konu edilen—- tüketimden kaynaklı davacı alacağının, kaçak tüketim bedel—– gecikme faizi —– davacı şirket tarafından takip dosyasında ve dava dosyasında, hangi tutanaklara istinaden takip başlatıldığı yada herhangi bir mahsuplaşma olup olmadığına dair herhangi bir açıklama yapmadığından, takip dosyasında talep edilen bedelin davacı şirkete açıklattırılmasının gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı kaçak elektrik kullanıldığı, 4 adet kaçak elektrik tespit tutanağından ve bu tutanağa tahakkuk eden kaçak tüketim bedellerinden sorumlu olacağı davacı tarafından tutanakların usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafından da elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Eldeki davada alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalının—– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline takibin devamına,
2-İcra inkar talebinin reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.532,02 TL’den dava açılırken yatırılan 383,01 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.149,01 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 383,01 TL peşin harç, 59,30 başvurma harcı, 8,50 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 450,81 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — bilirkişi ücreti, 162,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.062,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8—- ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.