Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/639 E. 2023/163 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/639 Esas
KARAR NO: 2023/163
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 08/10/2021
KARAR TARİHİ:17/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihleri arasında—– davacı müvekkil sigorta şirketi tarafından—– poliçe de belirlenen risklere karşı, poliçede yazılı teminat limitleri çerçevesinde sigortalandığını, —–adresinde bulunan ve sigortalı —- hasar meydana geldiğini —–hasar tespit tutanağını imzalayarak hasarın ——–tarafından yapılan kazısı sırasında meydana geldiğini de doğrulandığını, müvekkil şirket tarafından — nolu hasar dosyası kapsamında ——- tazminat ödemesi yapıldığını, söz konusu hasar nedeni ile müvekkil şirket tarafından sigortalıya tazminat ödenmiş olup TTK m.1472 hükmü uyarınca sigortalının zararına sebebiyet verenlere karşı talep ve dava haklarına halef olduğunu, meydana gelen hasarda, davalı/borçlu ———- veren olarak müştereken ve mütesilsilen sorumlu olduğunu, söz konusu zararın giderilmesi amacıyla davalılar/borçlular ———– sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu arabuluculuk görüşmelerine anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, davalının ———- sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazimatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA :Davalı ——- cevap dilekçesinde özetle; Müteahhit firmanın müvekkil idare—-yüklenicisi olması —– sorumluluğunu gerektirmeyeceğini, müvekkil idare ile yüklenicileri arasında işlerin yapılması amacıyla istisna akdi yapıldığını, Sözleşme gereği yükleniciler kendi hesabına ve müvekkil idareden bağımsız olarak işi yapmayı üstlendiklerini, müvekkil İdare ile müteahhit firma arasında akdedilen Sözleşmede ve eki olan Özel Şartname’de, yüklenicinin ——şahıslara verdiği zarardan kendisinin mes’ul olduğu kararlaştırıldığını, müvekkil ———- maddesi anlamında bir denetim ve gözetim yetkisinden bahsedilemeyeceğini, idarelerinin bir kamu kuruluşu olup inşaat işleri ile uğraşmadığı için bu işi ihale yönetmeliğine uygun olarak gerekli yeterlilik belgelerini ibraz ederek ihaleyi alan firmaya verdiğini, çalışanlar üzerinde gözetim ve denetim yetkisi tamamen müteahhit firmaya ait olduğunu, dava konusu hasarın meydana gelmesinde Davacının müterafik kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket bu icra takibine borcu olmadığından dolayı itiraz ettiğini, Dava konusu uyuşmazlığa neden olan eyleme Müvekkil ——- ilinde hiçbir çalışması olmadığından dolayı sebebiyet vermediğini, . Bu sebepten dolayı, davacı, davalı taraf olarak Müvekkil Şirketi değil de esas eylemi gerçekleştiren şirketi davalı taraf olarak gösterilmesinin gerektiğini, müvekkil şirketin ——– adresinde herhangi bir çalışma yapmadığından —– isimlendirilen hatta da zarar vermediğini, müvekkil Şirketin ——- isimli bir çalışanının bulunmadığını, isim benzerliğinden dolayı Müvekkil Şirkete haksız bir şekilde icra takibi başlatıldığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,——– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,———– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından alınan kök ve ek raporda özetle; —- tarihinde, ———- adresinde bulunan———- kazı çalışması esnasında hatta verilen zararın onarılması için kullanılan malzeme, ———- etkilenen abonelere gaz verilmesi maliyeti için yapılan inceleme ve piyasa araştırmasına göre ———- numaralı hasar onarım giderleri belgesinde tespit edilen 6.791,57 TL hasar miktarının piyasa koşullarına uygun olduğu dosya muhteviyatında hasar miktarının uyuşmazlık konusu olmadığı, davalı ————firması açısından uyuşmazlık konusunun, isim benzerliğinden dolayı yanlış husumet yöneltilmesi olduğu dosya muhteviyatı incelendiğinde, davalı————- bölgede çalışma yapmadığı, ——-hattına zarar vermediği, bölgede çalışma yapan firmanın ———- olduğu, —— boru hattına ———– zarar verdiği, isim benzerliğinden dolayı hatalı olarak davalı — —- firmasına husumet yöneltildiği —- numaralı hasar onarım giderleri belgesinde tespit edilen —– hasar miktarının piyasa koşullarına uygun olduğu, davalı ———- firmasının bölgede çalışma yapmadığı, ——– hattına zarar vermediği, bölgede çalışma yapan firmanın —–firması olduğu, ——-boru hattına——— zarar verdiği, isim benzerliğinden dolayı hatalı olarak davalı ——— firmasına husumet yöneltildiği, davalı ——– itirazda haklı olduğu firmasının icra takibine yapmış olduğu oluşan hasardan —— müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, hasarın oluşmasında ——— kusurlu olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
Duruşmada dinlenilen tanık —- Beyanında : —- personeli olarak çalışmaktayım. — tarihinde davalı———— arayarak boru hasarı meydana getirdikleri için ihbarda bulundular. Bende bir ekip arkadaşımla beraber hasarın olduğu yere gittim. ——– hasarın meydana geldiğini tespit ettim. Buna ilişkin tutanak tuttum. Hasarın meydana geldiği yerde davalı ——–adına devam eden kanal çalışması vardı, başkaca bilgim yoktur, bilgim ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.Duruşmada dinlenilen Tanık ———– teknisyen olarak görev yapıyorum. diğer ekip arkadaşım —- ile ihbar üzerine —tarihinde hasarın meydana geldiği yere gittim. Hasarı davalı ——- irtibat nosuna bildirdi. Hasar meydana geldiği için herhangi bir çalışma faaliyeti yoktu. Ancak hasardan önce davalı ——- adına kanal/kanalizasyon ıslah çalışması yaptığını tespit ettik, hasara yönelik tutanağı ben ve ekip arkadaşım beraber tuttuk” şeklinde beyanda bulunmuştur” dedi.Dava: haksız fiilden kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkin açılmış olan icra takibine yapılan itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali davasından ibarettir. — tarihinde, ———– adresinde bulunan ——- hattına, kazı çalışması esnasında hatta verilen zararın onarılması için kullanılan malzeme, işçilik, boşa akan ——–ve etkilenen abonelere gaz verilmesi maliyeti için yapılan inceleme ve piyasa araştırmasına göre ——– numaralı hasar onarım giderleri belgesinde tespit edilen 6.791,57 TL hasar miktarının piyasa koşullarına uygun , bölgede çalışma yapan firmanın —– olduğu, dava dışı sigortalı —-numaralı hasar onarım giderleri belgesinde tespit edilen 6.791,57 TL hasar miktarının piyasa koşullarına uygun olduğu, icra takibine konu edilen hasardan ——–meydana gelen hasardan kusurlu ve müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, alınak teknik bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Davaya konu edilen zararın——- koordinesinde yürütülmekte olan çalışma esnasında dikkatsiz ve özensiz çalışılması sonucunda meydana geldiği, 6.791,57 TL dava dışı sigortalı şirket zararının olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tutarın makul tutarlar içinde ve uygun olduğu, hasarın onarımı için kullanılan emtiaların kullanılması gerekli ve hasar onarım bedelinin haddi layığında olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı— ve dava dışı —— meydana gelen zarardan sorumlu olduğu ve hasar bedelinin 6.791,57 TL olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.,Gerçek zarar miktarı olarak tespit edilen miktar 6.791,57 TL nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi olan 471,74 TL ile birlikte davalı ——- tahsili ile halefiyet hükümleri doğrultusunda davacı tarafa verilmesine karar verilerek, davanın kısmen kabulü yolunda aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. Davalı——— yönünden ise açılan davanın ise söz konusu şirketin hasarın meydana gelmesinde herhangi bir eylemi ve kusuru bulunmadığı alınan teknik bilirkişi raporu ile de sabit olmakla iş bu davalı yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın iradi taraf değişikliği talebinin iş bu davanın itirazın iptali davası olması ve dava konusu taleplerin takip talebi ile sıkı sıkıya bağlı olduğu gözetildiğinde ayrıca somut olayda HMK’nın 124. Maddesindeki yasal koşulların oluşmadığı anlaşılmakla reddedilmiştir.
Davacının icra inkar tazminat yönünden yapılan değerlendirme ise; zarar miktarı yargılama ile belirlenmiş olduğu anlaşıldığından davacının yüzde yirmi icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlu ——- yönünden ——– esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 6.791,57 TL asıl alacak ve 471,74 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davalı ———- yönünden ise açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE
2-) Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Karar harcı 496,16 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 88,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 407,85 TL harcın davalı ——- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-) Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 88,31 TL peşin harç olmak üzere toplam 147,61‬ TL harcın davalı——— alınarak davacıya verilmesine,
4-) Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.292,80 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.278,33 TL sinin davalı———- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-) Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.263,31 TL nispi vekalet ücretinin davalı ——— alınarak davacıya verilmesine,
7-) Davanın reddedilen kısmı için davalı ———-yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 46,14 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
😎 Davanın reddedilen kısmı için davalı——- yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.309,45 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
9-) Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.351,42 TL’nin davalı ——– 8,58 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekiline e duruşma vasıtası ile diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2023