Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/634 E. 2022/699 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/634 Esas
KARAR NO: 2022/699
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket yetkililerince —- tarihinde —- yapılan kontrolde kaçak elektrik kullanıldığından bahisle—- nolu kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı düzenlenerek davalı hakkında—– icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın iptalini ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tespitin yapıldığı adreste —–kadar önce depo olarak kullandığını ve davacı ile sözleşme yapıldığını, kaçak kullanımın söz konusu olmadığını, tutanağın düzenlendiği tarihten ve tahakkukun geriye doğru yapıldığı —- aylık süreden bile çok önce tespite konu adresi tahliye edip taşındığını, davalının sözleşmeyi sonlandırdığını, ancak sözleşme ve iptaline ilişkin belgeyi bulamadıklarını, ancak davacıdan talep edilebileceğini, hatta miktarın bile çok olduğunu, tutanağın içeriğine itiraz ettiklerini ve davanın reddi iel yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,—- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
Celp ve tetkik edilen —- dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, takibin borçluya —– tarihinde borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak —- tarihli raporunda özetle; — nolu tesisatta —– tarihleri arasında sözleşme olmadan kaçak elektrik tüketildiği, toplam kaçak elektrik kullanım bedelinin —– davalının, belirtilen adresten ne zaman ayrıldığının tespit edilemediğini, tespit tutanağına göre firmanın —– boşalttığı, dolayısıyla davalı adına hazırlandığını beyan ve rapor etmiş, itirazlar üzere dosya yeniden başka bir bilirkişiye tevdii edilmiş,
Yeni görevlendirilen —raporunda özetle; —–olmadan ve dağıtım şirketi tarafından kesilen elektriğin açılarak elektrik tüketiminin, kaçak elektrik tüketimi olarak tanımlandığı, davalı şirket tarafından sözleşme olmadan ve dağıtım şirketi tarafından kesilen elektriğin açılarak kaçak elektrik kullanıldığının kabulünün gerekeceği, davalı şirketin —- seri nolu kaçak elektrik tespit tutanağından ve bu tutanağa tahakkuk eden —- kaçak tüketim bedelinden sorumlu tutulacağı, mahkemece kabulü halinde davalı şirketin —— olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı tarafından kaçak elektrik kullanımı sebebi ile tahahhuk ettirilen elektrik faturasının ödenmediği, bilirkişi raporları ile de davalının kaçak elektrik kullandığı görülmüştür. —- tarihli Bilirkişi tarafından yapılan teknik inceleme ve hesaplama dosya içeriğine ve hadiseye uygun bulunduğundan mahkememizce de hükme esas kabul edilmiştir. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Eldeki davada alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —- Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin—–üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 308,42 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 249,12 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 8,50 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 127,10 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 101,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.101,60 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %97,29 oranında olmak üzere 1.071,75 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 12,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 912,00 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %2,71 oranında olmak üzere 24,72 TL’ sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 4.514,97 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 125,71 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.284,23‬ -TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 35,77 TL tutarlı kısmının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Kararın kesinleşmesi kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, karşı davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2022