Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/613 E. 2023/457 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/613 Esas
KARAR NO: 2023/457
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/09/2021
KARAR TARİHİ: 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— Şirketine sigortalı —— plakalı aracın 06.10.2020 tarihinde müvekkiline ait —— plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebep olduğunu, —– plakalı araç kırmızı ışıkta bekleyen müvekkiline ait —— plakalı araca çarpması sebebiyle kaza meydana geldiğinden davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren —— plakalı aracın davalı —— Şirketine —— numaralı poliçe ile sigortalı olduğunu, kazaya sebebiyet veren ve %100 kusurlu bulunan işleten ve sürücü —– ile davalı sigorta şirketi arasında 10.01.2020 başlangıç tarihli 40.01.2021 tarihine kadar geçerli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunmakta olup davalılar 06.10.2020 tarihinde gerçekleşen rizikodan sorumlu olduğunu, 06.10.2020 tarihli Kaza Tespit Tutanağına konu kaza sonucu müvekkilinin aracında ağır hasar oluştuğunu ve aynı zamanda araçta değer kaybı da meydana geldiğini beyan ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla HMK 107/1. Madde gereğince belirsiz alacak davasının kabulü ile; 06/10/2020 tarihli kaza neticesinde müvekkili adına kayıtlı —— plakalı araçta oluşan hasara ilişkin olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.00-TL Hasar farkı bedeli ve 100.00TL değer kaybı olmak üzere toplam 200,00TL bedelinin davalı sigorta şirketi bakımından sigorta poliçesi limitiyle sınırlı olmak üzere sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 23.12.2020 tarihinden itbaren diğer davalı yönünden kaza tarihi olan 06.10.2020 tarihinden itbbaren avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı aracının onarımını kendi imkanları ile yaptıracağından mutabakatname düzenlendiğini ve mutabakatnameye istinaden davacı hesabına 03/1 212020 tarihinde 30.000,00 -TL hasar dosya tazminat ödemesi yapıldığını, başvuran vekili tarafından fatura ibraz edilmediği ve araç onarımının yapılıp yapılmayacağı yahut ödenip ödenmeyeceği belirsiz olduğundan —— hariç hesaplama yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davacıya ait —– plakalı aracında meydana gelen değer kaybı talebi ile ilgili müvekkili sigorta şirketine başvurusu üzerine açılan hasar dosyasından yapılan değerlendirmede, değer kaybı talebine başvurusu öncesinde 165.000 km. üzerinde olduğunun tespitedildiğini, aracın güncel kilometresi 203.586 km üzeri olduğundan, bahsi geçen araç değer kaybı hesaplamasına konu dahi olamayacak ve dolayısıyla mağdura ait araca ilişkin bir ödeme yapılmayacağını, davayı kabul manasında olmamak üzere, faizin dava tarihinden itbaren yasal faiz olması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak kaydıyla söz konusu davanın haksız fiile dayanması sebebiyle uygulanacak faizin yasal faiz olması gerektiğini beyan ile, davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın; değer kaybı talep etmeye hakkı olup olmadığının, var ise miktarının tespiti için Bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Diğer davalı —— kendisine yapılan tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan hasar ve değer kaybının tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen ek ve kök raporda özetle;” Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü davalı —– 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Dava konusu —— plaka sayılı —– markaltip, —– model) araç sürücüsü dava dışı —— kusursuz olduğu, Dava dışı sürücü —— —— plaka sayılı araç sürücüsü kusursuz olduğu, söz konusu kazaya ait —– SBM kaza ihbar nolu tramer kaydındaki kazaya karışan araç sürücülerinin mutabakat ile sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesi dikkate alındığında; —— plaka sayılı dava konusu araç sürücüsünün kusursuz (%0) olduğu, diğer —— plaka sayılı araç sürücüsünün (%100) kusurlu olarak tespit edildiği Tramer kusur durumu ile tespit edilen kusur durumunun uyumlu olduğu, 06/10/2020 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, olay yeri hasar fotoğrafları ile —– plakalı araçta meydana gelen maddi hasarın uyumlu olduğu, söz konusu —— plaka sayılı —— markaltip, ——- model aracın toplam hasar tutarının KDV dahil 94.756,25 TL olabileceği davalı taraf sürücünün %100 kusur oranına isabet eden tutarın kaza tarihi itibariyle; (94.756,25 TL Hasar Tutarı) x %100 kusur oranı) = 94.756,25 TL olabileceği, davalı —— şirketi tarafından aracın hasarına ilişkin davacı hesabına 03/12/2020 tarih ve 30.000,00 TL tutarlı dekont fotokopisi bulunduğu, Mahkeme tarafından belirtilen ödemenin kabulü halinde, kalan bakiyenin (94.756,25- 30.000,00= 64.756,25 TL olduğu) Dosya kapsamında bulunan ve davalı sigortaya hitaben düzenlenmiş 06/11/2020 Rapor tarihli Ekspertiz Raporunda yedek parça tutarlarında yüksek oranda iskonto yapılarak tespit edilen hasar tutarı belirlenmiş olduğundan —— doğrultusunda hasar-onarım kalemleri tek tek değerlendirilerek, söz konusu 06/11/2020 Rapor tarihli ekspertiz raporundaki hasar tutarına uyulmadığı, KTK.m.90’da yer alan “ve genel şartlar”da ifadesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği de dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup; Serbest Piyasa Koşullarına göre değerlendirmede; Dava konusu ——- plaka sayılı —— markaltip, —— model araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının —— doğrultusunda Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark, kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında 12.000,00 TL olabileceği, ” şeklinde rapor sunulmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir Davalı —— şirketi, —— plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, davalı —— ise malikidir. Zorunlu trafik sigortası poliçesi 10.01.2020-10.01.2021 tarihleri arasını kapsamaktadır. Kaza 06.10.2020 tarihinde gerçekleşmiştir.Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısı diğer davalı —— 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 kusurlu olduğu, davacıya ait —— plakalı aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davacıya ait araçta KDV dahil 94.756,25 TL hasar bedelinin ve davacının aracında kaza sebebiyle 12.000 TL değer kaybının olduğu bilirkişi tarafından verilen rapor ile tespit edilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının aracında meydana gelen hasar bedelinden davalıya ait aracın maliki olan —— ve davalı sigorta şirketinin KTK 88. Maddesine göre davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu dikkate alınarak davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 30.000 TL.lik ödeme düşülerek, 64.756,25 TL hasar bedeli ve 12.000 TL değer kaybı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı sigorta yönünden kısmi ödeme yaptığı tarih olan 23/10/2020 tarihinden, davalı malik yönünden ise haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının hasar bedeline ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ İLE; 64.756,25 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak —–yönünden poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere) davacıya ödenmesine, kabulüne karar verilen miktara davalı —— yönünden 23/10/2020 tarihinden, davalı —— yönünden kaza tarihi olan 06/10/2020 tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının değer kaybı bedeline ilişkin talebinin KABULÜ İLE; 12.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (—— yönünden poliçe teminat limitiyle sınırlı olmak üzere) davacıya ödenmesine, kabulüne karar verilen miktara davalı —— yönünden 23/10/2020 tarihinden, davalı ——- yönünden kaza tarihi olan 06/10/2020 tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
3-Karar harcı 5.243,21 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın ve 1.820,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.363,91‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin nispi harç ve 1.820,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.938,6‬0 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 412,35 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.612,35 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.159,26 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.281,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı —– Sigorta Şirketi davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı için davalı —— Sigorta Şirketi yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 949,06-TL.sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 370,94 TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023