Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/600 E. 2022/630 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/600 Esas
KARAR NO:2022/630

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/09/2021
KARAR TARİHİ:29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından sipariş verilmesi üzerine müvekkil şirket tarafından fatura ve sevk irsaliyesinde listelenmiş olan çeşitli mallar hazırlanmış ve davalı şirkete teslim edilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından malların bedeli ödenmediği, müvekkili tarafından kesilen faturalara davalı şirket tarafından yasal süre içinde itiraz edilmediğini, yapılan tüm ihtar ve çağrılara rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkil şirketin alacağının tahsili amacıyla—- Esas dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emri davalı borçlu şirkete tebliğ edildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde sunulan takibe ve eldeki davaya konu fatura ve irsaliyelerini kabul etmediklerini, davacı tarafın tek taraflı düzenlediği ve müvekkile iletilmeyen, müvekkilin kaşe ve imzasını barındırmayan faturaların alacağın ispatı noktasında kabul edilmesi mümkün olmadığını, karşı tarafın sunmuş olduğu faturalarda yer alan imza kısmında şirket kaşesinin bulunması veya yetkili kimseler tarafından imzalanmış olması gerektiği, aksi halde imzalanmış bir belgeden bahsedilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
—-Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.
Mahkememizce davacı defterlerinin incelenmesi amacı ile— talimat yazılmış, talimat mahkemesince aldırılan — tarihli —-raporunda özetle; davacı şirketin—aylarına ait kanuni defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, davalı şirket— ile ticari ilişkisinin olduğu, Davacı şirketin —Yevmiye kaydında vadeli olarak satış yaptığını kayıt ettiği, davalı şirketin, davacı şirketten almış olduğu — formunda bildirdiği, davacı şirketin—numaralı yevmiye kaydında, davalı şirketin— ödeme yaptığı fakat bu ödemenin bankadan mı Alınan çeklerin ciro edilmesi ile mi yapıldığı toplu kayıt yapıldığı için anlaşılamadığı, davacı şirketin cari hesap ekstrasında, davalı şirketin yapmış olduğu ödeme kaydının ödeme yapılmadığı halde sehven kayıt edildiği, daha sonra anlaşılmasından dolayı — tarihinde— nolu yevmiye maddesi ile düzeltme kaydı kaptığı, davacı şirketin kanuni defter ve belgelerinden tespit edildiğini, davacı şirketin — yılı –ayına ait olan; berat bilgileri tekil —adet yevmiye kaydından anlaşıldığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili — yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili— yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” — yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “— yıllık süre” hak düşürücü süredir. —yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu, — esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Somut olayda davalı tarafın, usulüne uygun tebligata rağmen ticari defterlerini incelenmek üzere sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerini incelenmek üzere sunduğu ve davacı tarafın defterlerine göre davalıdan —alacaklı olduğu, HMK 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde)yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği, hüküm doğrultusunda davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda davacı yanın ticari defterlerinin lehine delil olacağı değerlendirilmiştir.— tarihli ilamında da açıklandığı üzere davalı, davaya dayanak faturaya ilişkin beyanname vermekle malları teslim almış sayılacaktır. — celp edilen —formlarının tetkikinde davalının davacı tarafından kesilen dava konusu faturayı da —- bildirmiştir. Buna göre davalının malları teslim aldığı,teslim aldığı malların da bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekeceği — raporuyla davalı tarafından yapılan ödemeler sonucu kalan takibe konu asıl alacak üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve—raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın — oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın Kabulü ile
-Davalının — İcra Müdürlüğünün—esas sayılı takip dosyasına
yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Alacak üzerinden— icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan— dava açılırken yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye kalan —karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan — peşin harç, — başvurma harcı, — vekaletname harcı olmak üzere toplam— harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — bilirkişi ücreti, —– posta gideri olmak üzere toplam— yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek — vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan —- arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren —haftalık süre içinde— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.