Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/6 E. 2022/731 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/6 Esas
KARAR NO: 2022/731
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/01/2021
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında —–tarihinde ——imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı tarafından firmanın ———— altında tutularak——- önlenmesi hizmeti olduğunu, bu hizmetin yerine getirilmesinde taraflarca uyulması gereken yükümlülüklere uyulmaması halindeki sorumlulukların belirlendiği ——olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisine bağlı hizmet ilişkisi kurulmadan önce müvekkili şirketin——- tümüyle kontrol edildiğini, sözleşme başlangıcında sistemde ihtiyat duyulan eksikliklerin tespiti ve bakımlarının yapılması adına——üzerinde——yapıldığını, müvekkili şirketin sözleşme öncesi——– süresince üzerine düşen sorumlulukları eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak müvekkili şirkete ——–tarihli faturalarına —— bedel yansıtıldığı, akabince müvekkili şirketin tarafına yansıyan ——– hakkında davalı şirkete başvurduğunu, davalı şirketin hatasını kabul ettiğini, müvekkili şirketten faturalandırma talep ettiğini, faturalandırma üzerine —– yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi üzerine faturaların kesinleştiğini, davalı tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla —— dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin sözleşme maddelerine kasıtlı olarak aykırı davranmak suretiyle müvekkili şirketin gerekli takipleri yapabilmesi için davacı şirket bünyesine ———olarak kestiğini ve müvekkili şirketin sistemlere ilişkin takip —–çalışmasını engellediğini, bu sebeple davacı şirkete elektrik temin eden kurum tarafından gönderilen——– yansıtılması sorumluluğu taraflar arasında akdedilen—— davacı üzerinde olduğunu, zira müvekkil şirketin sistemlerine davacı şirket tarafından kasıtlı olarak müdahale edilmeyen ve müvekkil şirketin hizmet vermeye alt yapı çalışmalarından sonra başladığı—– döneminde müvekkil şirket sözleşme kapsamındaki tüm sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve davacı şirkete——- dönemine ilişkin——— bedelinin yansıtılmadığını, davacı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı davranmak, kasıtlı olarak müvekkili şirketin hizmet vermesini engellemek suretiyle faturalarda yer alan ——-bedelin yer almasına sebebiyet verdiğini, bu sebeple faturaya davacı kusuru ve kastı ile yansıyan—- davacı şirketin sorumlu olduğunu ve bu tutarın müvekkili şirket tarafından ödenmesini beklemek sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,——– icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, —— Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından tarihinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin amacı, davalı———-tarafından davacı—— önlenmesi hizmeti olduğundan,—– ceza bedellerinden bire bir bu hizmeti vermekle mükellef olan davalı —–sorumlu olması gerektiği, davacı —-olmak üzere, toplam —– alacaklı olacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dava konusu olayda, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin amacı, davalı —–tarafından davacı —- edilen —- önlenmesi hizmeti olduğundan, her ne kadar sözleşmenin ——- her durumda Firmanın sorumluluğu altındadır. “ hükmü yer almış ise de davalının sözleşmeden doğan borcunun temel kaynağı bu cezaları önlemek olduğundan, bu hüküm TMK m.2’de düzenlenen dürüstlük kuralına aykırıdır.—– bedellerinden bu hizmeti vermekle mükellef olan davalı ——-olacağı kanaatine varılmakla usul ve yasaya uygun bilirkişi raporuda hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
2——- sayılı dosyasındaki alacak miktarına ilişkin davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptaline, takibin devamına,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacak miktarı %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 874,52 TL’den dava açılırken yatırılan 218,63 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 655,89 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 218,63 TL peşin harç, 59,30 başvurma harcı, 8,50 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 286,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 71,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.871,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2022