Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/577 E. 2021/844 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/577 Esas
KARAR NO: 2021/844
DAVA: Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ: 16/09/2021
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan —-kurulduğunu, diğer davalı—– yılına kadar münferiden şirketi temsile yetkili müdür olarak seçildiğini, —–tarafından gerçekleştirilen hisse devirlerinin — hisse ile davacı müvekkiline,—- hissenin ise —- ait olduğunu bildirdiği, —yılında şube açılışı yapılarak—- tarihine kadar münferiden temsile yetkili şube müdürü olarak tayin edildiğini ancak —— tarihinde şubenin kapatıldığını, TTK’ nun 617/1 maddesinde “Genel kurul müdürler tarafından toplantıya çağrılır. —-, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılır. Şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurul olağanüstü çağrılır.” hükmüne yer verildiğini, münferiden— yılına kadar yetkili müdür olarak seçilen —- ilişkin olarak bugüne kadar —— çağırmadığını, şirktin kuruluşundan bugüne kadar şirkete ilişkin finansal tabloların incelendiği ve ortaklara bilgi verildiği bir —— toplantısının hiçbir zaman yapılmadığını, yalnızca şirket adresinin değiştirilmesi ve şirket sermayesinin —–çıkarılmasına karar vermek gerektiğinde genel kurul yapıldığını, son üç yıldır şirketin —- payına sahip müvekkiline şirket müdürü davalı —şirket hesaplarına ilişkin verilen bilgilerin gerçeği yansıtmadığını, şirkette ——- şirket parası ile kendi lehine işlemler yaptığını, gider yaratan işlemlerin şaibeli olduğunu, şaibeli işlemler hakkında bilgi istenildiğini ancak bu bilgi talebinin davalı şirket müdürü —- reddedildiğini, defterler üzerinde inceleme yapılmasına dahi izin verilmediğini, şirket müdürünün elindeki sınırsız yetki ile işleri kendisinin—— aynı adreste kurmuş olduğu —- yaptığını, şirketi ciddi miktarda zarara uğrattığını, müvekkilinin bu doğrultuda — yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, —- tarihinde şirket merkezinde yapılmasını istediğini, sorumlu müdür—-resmi şekilde gönderilen bu talebe şifahen olumsuz cevap verdiğini, davalı ——- yevmiye numaralı ihtarı ile gönderdiği cevapta hiçbir zaman şirketi temsil ve ilzam yetkisi almayan müvekkilini ağır ithamlarla suçladığını bildirdiğinden bahisle sorumlu müdür —— görevden alınması ve ibrası ile yeni sorumlu müdür seçilmesi hususlarında şirketin bir an önce genel kurulun toplanması aynı zamanda şirket müdürünün değiştirilerek haksız rekabet teşkil eden suistimale son verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının pay üstünlüğü sebebi ile hukuka aykırı iş ve işlemler yaparak şirkete zarar verdiğini, şirket müdürü hakkında dava dilekçesinde mevcut iddiaların gerçeği yansıtmadığını,—-yevmiye numaralı ihtarı ile şirket genel kurulunun yapılacağının davacıya bildirildiğini, —— “Toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, —- temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir.” şeklinde düzenlendiğini, bu şekilde atıf yapılan TTK’ nun 411. maddesinde sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahiplerinin, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebileceklerini, esas sözleşmeyle, çağrı hakkının daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabileceği, yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurulun en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılacağı ile aksi halde çağrının istem sahiplerince yapılacağının düzenlendiğini, TTK 412. maddesinde ise pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemlerinin yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına —– bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin karar verebileceğinin düzenlendiğini, davacı tarafından, —- yevmiye numarası ile keşide edilen ihtarname ile —- yapılması talebi müvekkil şirkete iletildini, davalı müvekkilleri tarafından —-yevmiye numarası ile keşide edilen cevabi ihtarname ile Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak şirket genel kurulunun yapılacağının davacıya bildirdiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce—— kuruluşundan bugüne kadar tüm ticaret sicil kayıt örnekleri ile şirket ortaklarını ve paylarını gösterir belge örnekleri ve en son—- örnekleri ve bu kurullarla ilgili ——–örnekleri celp edilerek incelenmiştir.
Dava, TTK’nin 410/2. Maddesi uyarınca davalı şirket genel kurulunu toplantıya çağırma izni verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 617/3 maddesi uyarınca genel kurulu toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler,—— temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır. Her ortak kendisini genel kurulda ortak olan veya olmayan bir kişi aracılığıyla temsil ettirebilir hükmü amir olup, ilgili madde delaletiyle TTK’nın anonim şirketlerde genel kurulun toplanmasına ilişkin çağrı usulünü düzenleyen 410. maddesinde genel kurulun, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabileceği, tasfiye memurlarının da görevleri ile ilgili konular için genel kurulu toplantıya çağırabilecekleri, yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izni ile, tek bir pay sahibinin genel kurulu toplantıya çağırabileceği ve mahkemenin vereceği kararın kesin olacağı düzenlemesi yer almaktadır.
Limited şirketlere ilişkin TTK’nun 616/1-b maddesi uyarınca şirket müdürlerin atanmaları ve görevden alınmaları genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olup, TTK’nun 617/1 maddesi uyarınca ise genel kurul müdürler tarafından toplantıya çağrılacağı, olağan genel kurul toplantısının, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılacağı, şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurulun ——- çağrılacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda bu kapsamda çekişmeli hususların; davacının, davalı şirkette pay sahibi bulunup bulunmadığı, davacı davalı şirkette pay sahibi ise şirketin yönetim kurulunun toplanıp toplanamadığı, genel kurullarını anasözleşme kapsamında düzenli olarak gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin davacının talep sonucunun haklılığının belirlenmesi bakımından zorunlu olduğu anlaşılarak dosya kapsamına öncelikli olarak davalı şirketin ana sözleşmesi, genel kurullarını gösterir kayıt ve belgelerin —— celp ve incelenmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar açılan davada husumet davalı şirket yanında davalı şirket —-da yöneltilmiş ise de, davanın niteliği gereği husumetin sadece şirkete yöneltilmesi gerekmektedir. Sıfat, davada taraflardan birinin davaya konu subjektif dava hakkının bulunup bulunmadığı ile ilgili bir husustur. Tarafların sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur. Bu husus mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur. Somut olayda davacı tarafça genel kurul toplantısı yapılması istenilen şirketi davalı olarak göstermek gerekli ve yeterli iken, şirketin yetkili müdürüne husumet yönelterek dava açıldığı anlaşılmakla, davalı—– açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
—kayıtları ile davacıların davalı şirkette pay sahibi oldukları, davalı şirketin —- yılında kurulduğu ve kuruluşundan dava tarihine kadar şirketin genel kurul toplantılarının yapılmadığı, ancak dava tarihinden sonra taraf vekillerince dosyaya sunulan beyan dilekçelerinden davalı şirketin —– tarihinde—– neticesinde davacının şirketi temsil ve ilzam etmek üzere —- şirket müdürlüğüne seçildiği, davacının talebinin davalı müdürün görevden alınarak yeni müdür seçilmesi amacıyla genel kurulu toplantıya çağrılması hususunda izin verilmesi istemine ilişkin olup, dava tarihinden sonra —– yapılmak suretiyle davalı şirket müdürünün yeniden seçildiği, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, davalı —– konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle):
1-)Davalı—– açılan davanın HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE USULDEN REDDİNE,
2-)Davalı —— açılan davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harç dava açılırken peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —–verilmesine,
5-)Davanın açılış tarihi itibariyle tarafların haklılık durumu nazara alınarak, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, TTK’nin 410/2-son cümle maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/11/2021