Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 E. 2022/188 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/575 Esas
KARAR NO: 2022/188
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/03/2021
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı,—- arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan — geçişler gerçekleştirdiğini, ihlalli —içinde bulunduğu —-sunduğunu, yasal cezanın ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiğini, davalı ise, —ürünü kullanıldığı, sistemde para kalmaması durumunda —- yükleme yapıldığı ve kendisine tebliğ veya herhangi bir ihtarname yapılmadığı gerekçeleriyle borca ve icra takibine itiraz etmediğini,—-kabul etmiş geri kalan kısmına itiraz ettiğinden davanın takip tutarından kabul edilen kısım düşülerek —- tutarı üzerinden ikame edildiğini, davalı yanın ödenmemiş ibaresiyle belirtilen ve delilleri ibraz edilen geçişlere ait, hiçbir ödeme belgesi sunamamış, ihlalli geçiş yapıldığı iddiamızın aksini iddia edemediğini, ilgili red nedenleri sunduğu kayıtlardan net şekilde görüldüğünü, sonuç olarak müvekkil şirketi ilgilendiren ve dava bakımından önem teşkil eden, neticede müvekkil uhdesinde bulunması gereken, geçiş ücretlerinin, müvekkil şirket hesabında, uhdesinde olmayışı, İcra takibi ve davanın da bu bedellerin tahsili maksadıyla, 6001 s.k. ‘nun emriyle açıldığını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– müvekkilden kaynaklanmayan bir sebeple yüzlerce geçişten birkaçının sistem tarafından —— alınmadığını, bu geçişlerin ise müvekkile bildirildiği anda iyi niyetli müvekkil tarafından dosyasına itiraz konusu edilmeyerek ödendiğini, haksızca talep edilen ceza tutarlarının ise yargılamanın konusunu oluşturduğunu, dava konusu ihlalli geçişlerin tamamı davacı tarafından sistem arızası olduğu ikrar edilen —- aralığında olduğunu, bu geçişlerin tamamında da müvekkilin ———- dolu olduğunu, Müvekkil, ilgili ihlalli geçişlerin öncesinde ve sonrasında — sorunsuzca kullandığını, yani sorunun sistem kaynaklı olduğunun açık olduğunu, bu hususların— gelen ücretlendirmelerde açıkça tespit edilebildiğini, — nezdinden teyit ettirilebileceğini, anılan ihlallerin davacı ve sözleşme yaptığı —-kaynaklandığı ikrar edilmişken müvekkilinden —- talep edildiğini, bu hususun kanuni düzenlemesi olsa bile kendisinin ya da kendisinin hizmet aldığı kişinin kusurundan kaynaklanan ihlalde ceza tutarı talep edilmesi hakkın kötüye kullanılmasını teşkil edeceğini, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu ve reddinin gerektiğini, her ne kadar müvekkil, icra takibiyle haberdar olduğu ve kendisinden tahsil edilmediği ifade edilen geçiş ücretlerini gelen tebligat üzerine dosyaya ödenmesine rağmen davacının alacağı sürüncemede bırakmasına yönelik iddiasından kurtulamadığını, —- sunulan yazıda da ifade edildiği üzere tüketicilerin hiçbir kusuru olmamasına rağmen davacı ile—— kesinti ve sıkıntılar yaşandığının sabit olduğunu, dahası, gişede ihlal bildirimi yapılmadığı gibi tüketicilere —- önceki sorunsuz—-posta yoluyla da ihlal hususunun bildirilmedi; işlemlerinde durduğu yer ile aynı yerde olduğu —— de görüleceğini, müvekkilinin borcu sürüncemede bırakma gayesi olmadığının, geçiş bedellerini ödemiş olmasından açık olduğunu, tam aksine; geçiş ihlalini hiçbir surette müvekkile bildirmeyerek —– ile icra takibi yapan davacının kendi hizmet kusurundan gelir elde etmeye çalıştığı sonucuna ulaşılabileceğini, kusuruyla kanun düzenlemesine dayanılması hakkın kötüye kullanılması olduğunu, dolayısıyla davacının ya bariyerleri açmaması, tutanak ya da fiş düzenleyip kullanıcıya vermesi ya da —– ödeme süresi içerisinde usulüne uygun olarak ücret talep etmesinin aranmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davanın kabulüne karar verilmesi durumunda dahi, müvekkil aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, öyle ki icra takibi ilk başladığında geçiş ücreti ve — olarak talep edildiğini, yani ihlalli geçiş tutarının — olduğunu, bu hesapla dava açıldığında yeni kanuna göre– kat olarak revize söylenen tutarın —- olması gerekirken — olarak ifade edildiğini, takipte ihlalli geçiş tutarının —-olarak talep edildiğini, bu sebeple alacak tutarın net ve likit olmadığını, alacaklının dahi tereddütte olduğunu, Ödenen meblağın bu takip çıkışından düşülmesi faiz ve —- da hataya sebebiyet verdiğini, alacak likit olmadığından dava kabul edilse dahi icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerekeceğini beyanla; Davanın ve İcra İnkar Tazminatı Talebinin Reddine, Haksız ve mesnetsiz takip yapan davacıdan asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı tahsil edilerek taraflarına ödenmesine hükmedilmesine, Görevsizlik kararı verilen——huzurdaki dosyanın yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin ayrı ayrı davacıya yükletilerek taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava,—— geçiş ücretinin ve cezanın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —- sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı —- tarafından borçlu borçlu davalıya yönelik — alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrasına göre”4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Ücretin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, işletici şirket tarafından —- payı olarak, yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine şekli ve içeriği —- belirlenen bir bildirimle ödenir. İşletici şirket tarafından —- payının eksik bildirilmesi veya hiç bildirilmemesi ya da bildirildiği halde süresinde ödenmemesi halinde, —— ödenmesi gerektiği tarih ile tahsil edildiği tarih arasında geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulanacak gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” araç maliklerinden geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsil edileceği öngörülmüştür.
Davacı vekili tarafından kamera kayıtları,bildirim evrakları, ihtarnameler ve geçiş tablosu sunulmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle—– —- tarafından, ihlali geçiş yapan araçların çıkış gişesine ait fotoğraflarının — ortamında dosyaya sunulduğunu, davalıya ait —–plakalı araçların, davacı tarafından işletilen köprü ve otoyollardan, ——- tarihlerinde belirtilen saatlerde geçtiği, davacı şirket tarafından dava dosyasına sunulan —- dava konusu araçların geçiş ücretlerinin tahsil edilememesinin—-şeklinde açıklandığı, Fakat, —- tarafından sunulan yazılarda— plakalı araca ise —-seri numaralı — tanımlı olduğu, —-tarafından dava dosyasına sunulan yazısında, —plakalı araçlara tanımlı — ödeme talimatının olduğu, davalı şirkete ait —- tarihleri arasındaki——– adet geçiş anında ve geçişi izleyen —–hesabında geçiş için yeterli bakiye bulunmasına rağmen, davacı şirket sistemi tarafından geçiş ücretlerinin tahsilâtı yapılmadığı, dava dosyasına sunulan tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde, davalı şirketin geçiş ücretlerinin tahsil edilememesinde herhangi bir kusuru olmadığı sonucuna ulaşıldığı, geçiş ücretinin tahsilatının yapılmamasının davacı şirket sitemdeki bir sorun yada arızadan kaynaklandığına işaret ettiği, Mahkemenin geçiş ücretlerinin tahsil edilememesinin, davacı şirketin sisteminden kaynaklandığına karar vermesi durumunda, Davalı şirketin —- geçiş bedelinden sorumlu olacağı, Davalı ve davacı şirket beyanlarında, davalı şirket tarafından—– geçiş ücretinin ödendiğinin beyan edildiği, ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu ile Davalı yanın malikinde bulunan araçların, davacı yanın işlettiği —– geçiş ücretini tahsil edememesinde kusurunun bulunmadığı, bu durumda davacının sadece geçiş ücretinden sorumlu olacağı, geçiş ücretinin de davacı tarafından davalıya ödendiği anlaşıldığından bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67 maddesinin 2.fıkrasına göre; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. ——– uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davalı, davacının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır. Bu nedenle de davalı tarafın kötüniyet tazminatının da reddine karar verilmiştir
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 21,40 -TL harcın, davacı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydı yapılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.225,65-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022