Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/57 E. 2021/347 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/57 Esas
KARAR NO: 2021/347
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 28/01/2021
KARAR TARİHİ: 07/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ortaklık nezdinde, — sermaye ile ortak olduğunu, davalı şirketin ortaklık yapısının—– üzere, sermaye sahibi ortaklardan oluştuğunu, şirkette hakim pay sahibinin—- olduğunu, Müvekkili ile çoğunluk pay sahibi ortak —- sonrasında fikir ayrılıkları başladığını —— derinleşerek devam ettiğini, Müvekkilinin davalı şirketin mali kayıtlarından ve işlemlerinden uzak tutulmaya başlandığını, müvekkilinin şirketin işleyişinden endişe ettiğini ve şirketin işleyişinin müzakere edilmesini talep ettiğini, davacının, mali konulara dikkat çekmesi üzerine hakim ortak— tarafından —– toplantısında herhangi bir gerekçe olmadan müdürlük görevine son verildiğini ve şirketleri temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılmasına karar verildiğini, şirket tarafından —-tarihli ihtarnamesi ile —- tarihinde yapılacak —–tarihli——–başlık altında, şirketin mali tablolarında ve denetim raporunda şüpheli görülen durumlara ilişkin ayrıntılı izahat talep ettiğini ve bu konulara ilişkin kayıtların verilmesini ve TTK m. 420 doğrultusunda erteleme talep ettiğini, izahat verilmesi talep edilen konuların — tarihli tutanağa geçirilip,—- ertelenmesine karar verildiğini, davacı tarafından iptali talep edilen —-tarihli — önce mail yoluyla şirketin muhasebe sorumlusu —- tarafından herhangi bir izahat yapılmaksızın genel veriler içeren ——-tarihinde iletildiğini, taraflarına müdürler tarafından açıklanması talep edilen konu başlıklarına dair açıklama yapılmadığını, mail yoluyla, gerekli açıklamanın yapılmadığını, bu açıklamaların yapılmamasının finansal tabloları değerlendirmenin, denetim raporunu tasdik etmenin, ve müdürlerin ibra edilmesinin hukuka aykırı olacağı cevabının bildirildiğini, TTK 420/II finansal tabloların itiraza uğrayan ve tutanağa geçmiş bulunan noktaları hakkında, ilgililer tarafından, dürüst hesap verme ölçüsü ilkeleri uyarınca cevap verilmemiş olması maddesi esas alınarak—açıklama yapılmamış olmasından dolayı erteleme talebinin kabulü ve dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğundan iptale tabi olduğunu, dava konusu —–, gerek çağrı usulü gerekse toplantının yapılışı, hazirun cetvelinin usulsüzlüğü, pay sahiplerinin temsili ve oy hakları bakımından açıkça kanuna aykırılıklar içermekte olduğunu, bu yönüyle geçerli bir toplantıdan ve karardan söz etmenin mümkün olmadığını, müvekkilinin bugüne kadar davalı şirketin hiçbir toplantısında yer almadığı gibi davalı şirket ile ilgili bir konuda herhangi bir imza da atmadığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile dava konusu edilen davalı şirketin — toplantıda alınan kararların yokluğunun tespitine, mahkeme kararının ilanı ile yoklukla malul—– müvekkili aleyhine doğan sonuçların ortadan kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı—yılında baklava, pasta ve şekerli mamuller üretimi ve satışı yapmak üzere — sermaye ile kurulduğunu. —- paylarını daha sonra diğer ortaklara devrederek ortaklıktan ayrıldığını, halihazırda şirketin —–tutarındaki esas sermayesini temsil eden payların yaklaşık ——- olduğunu, gelişen süreçte şirketin üretim ve pazarlama faaliyetini birlikte yürütmesinin şirkete zarar verdiğini, rekabet gücünün artırılmasına engel olduğunu, maliyet hesapları, üretim kapasitesinin büyütülmesi ihtiyacı ve benzeri gerekçelerle alınan kararla aynı ortaklık yapısı ve sermaye miktarı korunarak Davalı —- kurulması ile birlikte üretim ve pazarlama faaliyetinin birbirinden ayrıldığını, şirketin kuruluşundan itibaren davacı —–kendisinin müdür olarak seçilmesini sağlayacak bir esas sermaye payı ve dolayısıyla oy gücüne sahip olmadığını, diğer ———– yöndeki oyları ile—–yılına dek müdür olarak görev yaptığını, davacının müdür-ortak olarak görev yaptığı bu süre içinde hiçbir ihtilâfın vuku bulmadığını, davacının diğer ortaklara veya müdürlere karşı herhangi bir hukuka aykırılık iddiası gündeme getirmediğini, gerek müdür sıfatından gerekse ortaklıktan kaynaklanan hiçbir hakkına ulaşmakta güçlük çekmediğini, —— anlaşılacağı üzere ne davacı ne de diğer müdürlerin, görev yaptıkları süre içinde müdürlük sıfatı nedeniyle hiçbir zaman maaş da almadıklarını, halihazırdaki müdürler bakımından da bu uygulamanın devam ettiğini, ortakların şirketlerden elde ettikleri maddi kazanımın, ortak sıfatıyla şirket kârından aldıkları ile sınırlı olduğunu, şirketin işleyişinin bu şekilde sorunsuz devam ederken davacının, —– ortaklara şirketlerden ayrılma isteğini yöneltiğini, bu konuda yapılan görüşmeler sonucunda davacının makul görülemeyecek birtakım talepler ileri sürdüğünü, ortaklığının devam etmesi gerektiğinin davacıya bildirildiğini, bu aşamadan sonra davacının, müdür sıfatının devam ettiği için şirket içinde huzursuzluk oluşturmaya başladığını, isteğine ancak haklı sebeple çıkma davası ile ulaşabileceği düşüncesiyle, açmayı kurguladığı davasına delil oluşturabilmek için anlaşılmaz tavır ve davranışlar içine girdiğini, davacının şirket ortaklığından ayrılma talebinin ve şirketlerin yönetiminde ortaya çıkardığı bu huzursuzluğun şirketlerin işleyişine yaptığı olumsuz etki nedeniyle zorunlu olarak müdürlük görevinden uzaklaştırıldığını ve ——- tarihinde yaptığı — —– davacının —– son verildiğini, davacının müdürlük görevine son verildikten sonraki süreçte şirketin işleyişinde herhangi bir farklılık olmadığını, davacının ortaklık sıfatından kaynaklanan her hakkını rahatlıkla kullanmaya devam ettiğini, bu bağlamda, zaten bağımsız denetime tâbi olan şirkette davacının şirketin mali durumuna yönelik talep ettiği tüm bilgiler kendisine sunulduğunu, davacıya, kanunen ortağa tanınan bilgi alma hakkının çok ötesinde bilgi alma imkânı tanındığını, daha sonrasında davacının olağan genel kurul toplantısının ertelenmesini talep ettiğini, Müvekkil şirketin —-davacıya talep ettiği belge ve raporları teslim etmek üzere davet ettiğini, davete icabet eden davacıya talep ettiği belge ve raporlar teslim edilmek istendiğini, teslimden imtina ederek —– teslim edilmesini talep ettiğini, bunun üzerine davacı ve vekiline ———– tarihinde aynı gündemle toplandığını, davacının bu toplantının da ikinci kez ertelenmesini talep ettiğini, davacının —- tarihine dek şirkette münferit yetkiye sahip ortak/müdürlerden olduğunu, iptali talep edilen genel kurul kararları —–ilişkin olması sebebi ile esasında davacının yasanın tanımladığı üzere “ilgililerden’’ olması sebebi ile hesap sorma konumunda değil hesap verme konumunda olduğunu, müvekkil şirketin mali kayıtları şirket bünyesinde bulunan muhasebeci çalışanlarının yaptığını, — yılında müşavirlik hizmeti —- alınmadığını, bağımsız denetim raporları —- hazırladığını, raporun sıhhatli olmadığına ilişkin gösterilen örnekte ticari borçlar kısmında —- borcun açıklanmasının istendiği , davacı aynı zamanda —– ortaklarından olduğunu, iki şirket arasındaki ticari borcun detayı kendisi tarafından bilindiğini, iptali talep edilen kararların olası sorumlulukları ortadan kaldıran nitelikte olduğunu, ayrıca müdürlerin ibrasına ilişkin alınmış bir karar bulunmadığının genel kurul toplantı tutanağı ile sabit olduğunu, davacının talebinin ortaklıktan ayrılma ve ortaklık payının ödenmesi amacı ile açmış olduğu davada şirketin karar alma sürecini tıkamak sureti ile haksız kazanç elde etme amaçlı olduğunu, neticeten davalı şirketin — —- toplantısında alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının —- tarihine kadar müdür olarak şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğunu beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; —- bu yana tüm ticari sicil kayıtları ile davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin isim ve adresleri ve davalı—- toplantısına ilişkin çağrı kağıtları, hazirun cetveli, genel kurul toplantı tutanağı istenilmiş, ayrıca dava dışı——- soruşturma sayılı dosyası ve —– dosyası —sisteminden celp edilmiştir.
Dava; TTK’nın 445 vd. maddeleri uyarınca, davalı şirketin—- alınan —– numaralı kararların iptali istemine ilişkindir.
TTK’nın 445. maddesinde, ”446. maddede belirtilen kişiler, kanun ve esas sözleşme hükümlerine özellikle dürtüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden itibaren —- ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde iptal davası açabilirler” denilmiştir.
TTK’nın 446. maddesinde de iptal davası açabilecek kişiler sayılmış ve toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun ya da bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın, çağrının usulüne uygun yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına veya oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu ve yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği belirtilmiştir.
—– karşı iptal davası açılabilmesi için iptali istenen karara olumsuz oy vermenin dışında TTK’nın 446. maddesi gereğince muhalefet şerhinin de tutanağa geçirilmesi gerekmektedir. Davacı vekilince davalı şirketin — tarihinde gerçekleşen olağan genel kurul toplantısında alınan —–kararların iptali talep edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 446. maddesi genel kurul kararlarının iptalinin şartlarını ve usulünü düzenlemiş olup, anılan maddede toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin iptal davası açabileceği belirtilmiştir.
Belirtilen yasal düzenleme çerçevesinde tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ortağın iptali istenen genel kurulun —– maddeleri yönünden toplantıda olumsuz oy kullandığı ancak usulüne uygun muhalefet şerhini tutanağa geçirmediği, bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmediği, bu hususun dava şartı olduğu, dava şartlarının bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, buna göre ilgili genel kurul kararlarının iptali davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ———
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-)Harçlar Yasasına göre alınması gerekli 59,30 TL harç peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince tayin olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2021