Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/559 E. 2022/413 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/559 Esas
KARAR NO: 2022/413
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin —- borçlu şirket —–karşı icra takibi başlattığı, kendilerinin takip borçlusu şirkete—— bakiye borçlarının bulunduğu, başka borçlarının bulunmadığı, İ.İ.K. 89/1-2 maddeleri gereği haciz ihbarnamelerine sehven süresinde cevap veremedikleri , son gönderilen ihbarnameye de karşı da bakiye borcun icra dosyasına ödendiği başka borçlarının kalmadığı, tüm bu nedenlerle icra dosyasındaki bakiye borç ve faiz ve diğer tüm icra masrafları dahil olmak üzere davalıya borçlu olmadıklarının ve zimmetlerinde de takip borçlusuna ait para veya mal bulunmadığının tespiti ile davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;——— aleyhine icra takibi başlatıldığını, dosya kapsamında üçüncü kişi üzerinde bulunan hak ve alacaklarının tespiti açısından üçüncü kişilere 89/1-2 haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, davacının işbu hacizlere süresi içerisinde cevap vermediğini, bu kapsamda İİK’nun ilgili maddesi gereğince tüm dosya borcu tutarında sorumluluğunun doğduğunu, davacının dava dilekçesinde İİK 89/1-2 maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine cevap vermediğini ikrar ettiğini, davacının sunmuş olduğu cari hesap ekstresinin —– tarihlerini kapsadığını, —- yılını içerir cari hesap ekstresinin de incelenmesi gerektiğini, davacı tarafça sunulan dekont işleminin ise dava açılış tarihi ile aynı olup ——- tarihinde şirket vekili tarafından gerçekleştirildiğini, bu kapsamda şirket adına ödeme yapılmadığını, usulsüz ödeme gerçekleştirildiğini belirtmiş olup, haksız davanın reddedilerek davacının kendisine gönderilen ödeme emirlerine itiraz etmeyerek asıl borçlu gibi işlem görmesi gerektiğini, borcun bir kısmını dava dilekçesinde de ikrar ettiğinden davacının süresinde icra dosyasına para yatırmamasından dolayı kötü niyetinin varlığı ortada olduğundan davalı yönünden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasıdır
—— karar sayılı dosyası görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmekle yukarıda ki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde—– defterlerinin —-onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, — dava ve icra müdürlüğüne yapılan ödeme tarihi itibariyle davacı şirketin kendi defterlerinde, dava dışı —–borçlu gözüktüğü, bu borcun aynı tarihte icra müdürlüğüne ödemesinin yapılarak bakiyenin kapatılmış olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde,— defterlerinin —–onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, — dava tarihi itibariyle davalı şirketin kendi defterlerinde, dava dışı —-alacaklı gözüktüğü, davacı şirketin —- dava dışı —- adet fatura karşılığı toplamda —– alım bildirimi yaptığı, davalı şirketin —- yıllarında dava dışı —- adet fatura karşılığı toplamda —satım bildirimi yaptığı, dava dışı—yıllarında davacı şirkete — adet fatura karşılığı toplamda — satım bildirimi yaptığı, davalı şirkete —–adet fatura karşılığı toplamda —alım bildirimi yaptığı tespit edildiği, davalı tarafından— tarihinde dava dışı —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, İşbu dava dosyasından davacı şirkete gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin —- tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, ihbarname doğrultusunda davacı şirketin vekili tarafından icra dosyasına cari hesap borcu olan — gönderilmiş olduğu, somut olayda, Tarafların davalı — şirketi tarafından takip borçlusu —- dosyası ile icra takibi başlatıldığı, bu dosyadan davacı şirkete İİK 89.maddesi gereğ—- İhbarnamelerinin gönderildiği ve —— İhbarnamelerine davacı şirket tarafından cevap verilmediği hususunun ihtilafsız olduğu, dava tarihi itibariyle davacı şirketin kendi defterlerinde dava dışı takip borçlusu —- borcunun bulunduğu, işbu borcunun da —– tarihinde icra dosyasına ödeyerek bakiyeyi kapatmış olduğu, hususlarını beyan ve rapor etmiştir
Alacaklı ile borçlu arasındaki takipe nazaran —- kişi konumunda olup III. haciz ihbarnamesini tebellüğ eden şahıs, İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca menfi tespit davasını “takip alacaklısı” aleyhine açar. ——
TMK’nın 6. maddesi ve HMK’nın 190. maddeleri gereğince iddia sahibi iddiasını ispat etmekle, genel kural ve İİK’nun 89. maddesi hükmü böyle olmakla birlikte; Somut olayın özelliğine göre ispat yükü yer değiştirebilir. Bu bağlamda, davacı taraf dava dışı takip borçlusuna —–haricinde bakiye borcu bulunmadığını belirtmiş, davalı tarafından verilen cevapta davacı tarafça icra dosyasına yapılan ödemenin geçersiz olduğu ileri sürülmüştür. Şu durumda takip borçlusunun davacıdan alacaklı olduğunu belirten borç doğuran bir ilişkinin davalı (alacaklı) tarafından ileri sürülmesi gerekir. Böyle bir ilişkiye dayanmadan soyut olarak borçlunun davacıdan alacaklı olduğu ileri sürülemez ve bu ilişkinin neye dayalı olduğu açıklanmadan davacıdan borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemez. —– davacı şirketin kendi defterlerinde dava dışı takip borçlusu —- borcunun bulunduğu, işbu borcunun da —– tarihinde icra dosyasına ödeyerek bakiyeyi borcunu kapatmış olduğu yapılan bilirkişi incelemesinde anlaşılmıştır. Somut olayda, takip alacaklısı olan davalı, icra dosyasına ödenen alacaktan bakiye kalan ve ihbarnameye konu edilen bakiye —— soyut alacak iddiasının dayanağını somut olarak ispat edememiştir. Dosyada iddia edilen bakiye alacağın varlığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Nitekim Davacı şirket tarafından sunulan ticari defter ve kayıtları mahkememizce tayin edilen muhasip bilirkişi tarafından tetkik edildiğinde davacıya ait kayıtlarda gerek davalı gerekse de dava dışı takip borçlularına ilişkin söz konusu alacak miktarına yönelik herhangi bir kayda rastlanılmamıştır. Yukarıda açıklandığı üzere ispat külfeti davalı alacaklıda olduğundan sonuçlarına da katlanacaktır. Hal böyle iken, davacı ile dava dışı takip borçluları arasında haciz ihbarnamesine konu edilen bakiye —- alacak saptanamadığından ayrıca İİK’ nun 89. maddesinin 3. fıkrasında, 3. haciz ihbarnamesinin bildiriminden itibaren menfi tespit davasının—– günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğinin düzenlendiği, davacının dava tarihi itibarı ile dava açmakta hukuki yararının bulunduğu tespit edilmekle davacı yanın menfi tespit istemi talep edilen miktar üzerinden yerinde görülmekle açılan davanı kabulüne ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı aleyhine yüklenilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.——–
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2—– sayılı dosyası üzerinden düzenlenen —– haciz ihbarnamesi bildiriminden kaynaklı davacının borçlu olmadığının tespitine,
3-Karar harcı 8.314,41 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.270,01 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 88,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.135,60 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15.513,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/06/2022