Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/556 E. 2023/181 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/556 Esas
KARAR NO: 2023/181
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 08/09/2021
KARAR TARİHİ: 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —–kapsamında yapılan —numaralı —- ihraç ettiği — emtianın —– nakliyesi sırasında meydana gelebilecek rizikolara karşı sigortalandığını, sigortalının —–bulunan—- firmasına sattığını, emtiaların —- nakliyesi için davalı—–firması anlaşma sağlandığını, —- tarihinde ilgili emtialar sigortalı deposunda davalı nakliyeciye ait —— plakalı —– yarı römorka yüklenmiş ve gümrük işlemlerinin tamamlanmasıyla —- alıcıya teslim edilmek üzere araç yola çıktığını, taşımaya ilişkin olarak ——- belgesi düzenlendiğini, sevk aracının, 15.07.2020 tarihinde sabah 07.00 sularında —— sınırları içerisinde tek taraflı yaralanmalı trafik kazasına karıştığını, kazada davalı taşımacıya ait araç sürücüsü davalı —- KTK 56/1-A maddesi gereği %100 kusurlu olduğu da tespit edildiğini, hastaneden alınan alkol raporunda davalı sürücü——- olduğunu, kaza sırasında olay mahalline dökülen emtialar,—- yetkilileri tarafından kamyonlarla toplatıldığını ve ——-yanında bulunan şantiye sahasına gömülerek imha edildiğini, kalan bir kısım emtia ise davalı taşıyıcının olay yerine gönderdiği başka bir araca yükletilerek —-sevk edildiğini, Burada——–sigortalı emtia üzerinde yapılan incelemeler sonucu kalan emtiaların insan gıdası olarak tüketilmeye uygun olmadığı ve uygun şartlarda imha edilmesi yönünde rapor tanzim edilmiş olduğunu, meydana gelen hasar nedeniyle sigortalı tarafından müvekkili şirkete başvurulması sonrası 757.481,18-TL müvekkili şirket tarafından sigortalıya tazminat olarak ödendiğini, TTK 1472 gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, davalı ——- dava konusu emtianın taşıyıcısı olarak kendi gözetim ve denetimi altında meydana gelen hasar sebebiyle, davalı —- dava konusu hasarın meydana geldiği aracın sürücüsü olması ve kazaya %100 kusuruyla sebebiyet vermesi sebebiyle ve davalı —– taşıyıcının sigortacısı olması sebebiyle sigortalıya ödenen tazminattan sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin hasarlı mal bedeli olan 757.481,18-TL tutarındaki haklı alacağını tahsil edebilmek amacıyla —– icra takibi başlattığını, icra takibine davalıların yapmış oldukları itirazlar haksız olduğunu, itirazların iptali ile takibin devamına, takibin haksız şekilde durmasına neden olan davalı/borçlular aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar —–vekili tarafından cevap dilekçesinde özetle; ——– müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, meydana gelen trafik kazası neticesinde hasarlanan emtiaya ilişkin sigorta teminatı bulunup bulunmadığı bilinmediğini, mezkur poliçenin sağladığı teminat tutarının davacı tarafından talep olunan tutar oranında bir koruma sağlayıp sağlamadığı da belirsiz olduğundan davacı tarafın bu hususları ispat etmeden söz konusu hasarla ilgili olarak talep hakkına sahip olamayacağını, davacı tarafından ilgili kaza nedeniyle dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu tazminat tutarı fahiş olup gerçek hasar miktarını yansıtmadığını, kullanılamayacak durumda olan ürünler kaza mahalline intikal eden kamu otoriteleri tarafından toplanarak ——- sahasına götürülerek imha edildiğini, ambalaj ve içerik bakımından tam zayi olarak sayılmayan yani sağlam olan ürünler ise müvekkili şirketin basiretli bir tacir olmanın gereği olarak kaza yerine yönlendirdiği—— başka bir araca yüklenmiş ilgili araca—— numaralı bir mühür tatbik edildiğini ve ürünler davacının sigortalısı olan emtia sahibi şirketin talimatı doğrultusunda yükleme yeri olan —- geri taşındığını, —– yazısında belirtildiği üzere tır dahil ——— ulaştığını, dava dışı emtia sahibi —– herhangi bir bilimsel deneye tabi tutmadan şirket içi aldığı bir karar ile ürünlerin ne kadarının hasarlı yahut ne kadarının insan tüketimi haricinde kullanılabileceği hususunda gerekli araştırma yahut teklif toplamaksızın tüm ürünlerin imha edilmesi için —– firma aracılığı ile —— talepte bulunduğunu, ürünlerin ne kadarının sağlam ne kadarının ise sovtaja tabi olacağı yönünde hiçbir araştırma yahut detaylı elleçleme yapılmadığını, imhaya tabi tutulan ve mal faturasında ürün cinsi ve adeti yazan gıda emtiasının insan tüketimi haricinde başka bir alanda ticari olarak değerlendirilip değerlendirilmesinin mümkün olup olmayacağına ilişkin sayın mahkeme’den bilirkişi aracılığıyla tespit yaptırılmasını talep ettiklerini, CMR Konvansiyonu genel olarak taşımacıların nakliye esnasında meydana gelen hasarlar sebebiyle hasarlandığı objektif olarak taraflarca belirlenmiş olan ürünlerin gayri safi beher kilosu için—— sorumlu olacağına ilişkin hükümler barındırmakta olup öncelikle meydana gelen hasar nedeniyle müvekkili şirketin konvansiyonun —- sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, davacı tarafından başlatılan ——–Sayılı takibin iptali ile davanın esastan reddine, icra takibinde belirtilen tutarın %20’si oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——— cevap dilekçesinde özetle; hasarlandığı iddia olunan emtianın tümden zayi mi olduğu yoksa bir kısmının hasarsız mı olduğu belli olmadığını, ürünlerin tümünün kullanılamaz halde olduğuna ilişkin iddialar yersiz olduğunu, ilgili ürünlerin insan gıdası olarak tüketilmeyecek olması söz konusu emtianın ekonomik değerini yitirdiği anlamını taşımadığından öncelikle davacı tarafından söz konusu ürünlerin başka hiçbir amaçla kullanılmaz olduğunu kanıtlaması gerekirken davacı tarafından bu husus hakkında hiçbir açıklama yapılmadığını ve davacının gerçek zararını ispat edemediğini, ürünlerin —–şekline bağlı olarak satılmış olduğu tarafımızca ekspertiz raporundan değil bizzat davacı tarafın sigortalısı olan ihracatçı firma tarafından gümrüklere sunulan —– belirtilmiş olan bir husus olduğunu, emtianın satış ve teslim şekli davacının sigortalısı tarafından—- olarak belirtildiğini,——–şeklinde Satıcının sözleşme koşullarına uygun malı hazırladığını, alıcının —— kullanacağı lüzumlu belgeleri hazırladığını, gümrük işlemlerini tamamladığını, taşıma acentesi ile sözleşme yaparak varış limanına kadar olan navlun ücretini ödediğini, gönderdiği malın sigortasını yaptırdığını, sigorta primini ödediğini, malları ilk taşıyıcının gözetimine devrettiği andan itibaren ilgili risk ve masraflardan kurtulduğunu, bu andan itibaren navlun ve sigorta primi dışındaki malla ilgili tüm masraf ve riskler alıcıya ait olduğunu, teslimi gerçekleştirdiğini ve muhtemel varış tarihini alıcıya bildirdiğini, söz konusu teslim şeklinde taşıma konusu emtianın sigortası alıcı lehine olarak satıcı tarafından yapıldığını ve navlun ücreti de yine satıcı tarafından ödendiğini, satıcı taşıma konusu malları taşıyıcıya teslim etmesinden itibaren söz konusu emtia hakkında tüm risk ve masraf artık alıcı üzerinde olduğunu, dolayısıyla meydana gelen hasar nedeniyle yasal olarak tazminat talep hakkının aynı zamanda davacının sigorta poliçesinin de lehdarı konumunda bulunan emtianın alıcısı sıfatına haiz dava dışı ——- isimli firma üzerinde olacağının kabulü gerektiğini, hasardan ötürü emtianın göndericisi/satıcısı konumundaki dava dışı ——-yapmış olduğu ödeme bir lütuf ödemesi olup bu nedenle gerçek zararını ispat edememiş olan davacının davasının reddi gerektiğini,—- taşıma şekli nedeniyle nakliye sürecindeki rizikolara karşı olarak lehine sigorta yapılmış olan ——- yasal olarak tazminatı talep etme hakkının bulunduğunu, gönderici firmanın ilgili ürünlere ilişkin olarak satış bedelini müşterisinden tahsil edip etmediğinin belirsiz olduğunu, hem sigorta şirketinden hem de müşterisinden mükerrer olarak ödeme almış olabilme ihtimali bulunan davacı şirketin sigortalısı olan firmanın huzurdaki uyuşmazlıkta herhangi bir talep hakkı bulunmayacağını, davacı tarafından başlatılan ———-sayılı takibin iptali ile davanın esastan reddine, icra takibinde belirtilen tutarın %20’si oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, —- takip dosyası — üzerinden celp edilmiş, —– tarihinde, ——— plakalı araca ait, konu hasara ilişkin kaza tespit tutanağı, alkol raporu, imha tutanağı, kalite raporu, ekspertiz raporu, hasar dosyası ve ihtarnameler istenilmiş, —— hasar dosyası celp edilmiş, —– tarihinde meydana gelen, dava konusu hasara ilişkin davacıya rücu ödemesi yapılıp yapılmadığı hususu sorulmuş, —- tarihi itibariyle, —- numaralı ————-celp edilerek incelenmiştir.
Dosya bir adet sigorta uzmanı, bir adet CMR uzmanı ve bir adet sektör bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilerek, bilirkişilerden tarafların tüm iddia ve savunmaları dikkate alınarak ön incelemede belirlenen uyuşmazlık konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte kök ve ek raporlar alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine uyarınca dava dışı sigortalıya ödenen, CMR Konvansiyonu’na tabi taşıma sözleşmesinden kaynaklanan hasar bedelinin, taşıyıcı ve sürücüden rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Mahkememizce——–sayılı dosyası celp edilerek, dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler ayrı ayrı incelenmiştir. İcra dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 15/01/2021 tarihinde icra takibine girişildiği, davacı-alacaklı tarafından toplam 792.600,29 TL alacağın davalı-borçludan tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davalı-borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı-borçluların da yasal itiraz süresi içerisinde borca itiraz dilekçesi verdikleri, buna bağlı olarak icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulduğu, takibin durdurulması kararının davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği, davacının yasal süre içerisinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davaya konu——- kararlaştırılan taşıma CMR 1. maddesi uyarınca CMR konvansiyonu hükümlerine tabi olup, davaya konu taşımanın CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi olduğundan uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümlerine göre çözümü gerekmektedir.
Taşıyıcının mesuliyeti, anılan sözleşmenin 17 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre taşıyıcı yükü teslim aldığı andan, teslim edilinceye kadar malların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından veya gecikmesinden dolayı sorumludur. Açıklanan bu sorumluluk kapsamında istenebilecek tazminat ve tazminatın hesaplanma şekli de CMR’nin 23-28. maddelerinde düzenlenmiştir.Anılan maddeler uyarınca taşıyıcının sorumluluğu sınırsız değildir. Buna göre, CMR’de temel ilke taşıyıcının gerçek zararı aşmamak üzere sınırlı sorumlu olması, meydana gelen gerçek zararın anılan maddelerde belirlenen sınırlı sorumluluk miktarını aşması halinde taşıyıcının, anlaşma uyarınca sınırlı sorumluluk miktarı kadar sorumlu olmasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde; Dava konusu olayda, davalılardan —— akdi ve fiili taşıyıcı olduğu taşıma işinde, davalı sürücü—— seyir esnasında direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın devrilmesi ile oluşan trafik kazası nedeniyle taşınan emtianın soğuk zincirinin kırılarak bozulması
sonucu taşınan tüm ürünün tamamının zayi olduğu anlaşılmaktaır. Söz konusu kazada taşınan ürünlerin soğuk zincir içinde muhafazası gereken ürünler olup, kazanın yaz aylarında olmasından dolayı dış ortamın sıcak olması ve ——- yan yatmasından dolayı izolasyonu sağlayan yan duvarların deforme olması ve ayrıca soğutucu makinenin de hasar almasından dolayı araç içindeki soğuk zincirin kırıldığı hususunun sektör bilirkişisi raporu ile saptandığı, dolayısıyla araçta hasar
oluştuktan ve soğuk zincir kırıldıktan sonra taşımaya konu ürünlerin gıda olarak tüketimi veya hayvan yemi için ham madde veya yan ürün olarak kullanılmasının mümkün olmayıp, olabildiğince hızlı olarak imha edilmesi gerektiğinden sovtaj değeri bulunmadığı kanaatine varılmış, davalılar vekilinin aksi yöndeki beyan ve itirazlarına itibar edilmemiştir. ——-uyarınca malın taşınmasından teslimine kadar meydana gelen hasarlardan sorumlu olup, CMR hükümleri uyarınca taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasını gerektirir bir halin bulunduğu ispat edilememiştir. Tespit edilen hasar miktarı sigorta poliçesi teminatı ve limiti kapsamında kalmaktadır. Davacı sigorta yönünden sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortalısına yaptığı ödemenin sigortalının haklarına halef olarak TTK 1472. maddesinde uyarınca rücu edebilmenin yasal koşulları oluşmuştur. Hükme kısmen esas alınan bilirkişi kök ve ek raporuna göre CMR Konvansiyonu 23. ve 25. madde kapsamında sovtaj imkanı olmayan ve tamamı imha edilen emtia nedeniyle meydana gelen gerçek zarar tutarının 755.754,78TL olduğu, davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesine göre şartlarının
varlığının yerine geldiği sübuta ermiş olması nedeniyle halefiyet hakkı elde ettiği, elde etmiş olduğu halefiyet gereğince CMR Konvansiyonu 25. madde hükmünce hesaplanan gerçek zarar tutarının; davalı Sigorta şirketinin düzenlediği sorumluluk sigortası poliçesi dahilinde 749.721,18 TL’sini davalı sigorta şirketi ile diğer davalı ——- müteselsilen talep edebileceği, bakiye (meydana gelen gerçek zararın kendi sorumluluk sigortasının muafiyetinde kalan) 7.760,00TL’yi ise davalı ———–rücuen talep edebileceği, davalılardan ——–CMR Konvansiyonu 17’nci madde 3.paragraf gereği, diğer davalı akdi ve fiili taşıyıcı———- adamı konumunda olduğundan meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağı belirtilmiş ise de; davalı araç sürücüsü——–hasarın oluşmasına yol açan trafik kazasında tam kusurlu olup kaza nedeniyle meydana gelen zarardan haksız fiiil hükümleri uyarınca sorumlu olup, aynı yöndeki ——– sayılı ilamı da nazara alınarak, bu yönüyle bilirkişi raporundan ayrılmak suretiyle, davanın kısmen kabulü ile —– sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 757.481,18 TL asıl alacak ve 33.728,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 791.209,62 TL üzerinden ———– asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiş; dava konusu alacak likit olmayıp miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin ise reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın KISMEN KABULÜ ile ——- sayılı takip dosyasında davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 757.481,18 TL asıl alacak ve 33.728,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 791.209,62 TL üzerinden (davalılardan ——- 749.721,18 TL asıl alacak ve 33.367,80 TL işlemiş faizden sorumlu olmak kaydıyla), asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-)Davacının, koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54.047,53 TL harçtan peşin yatırılan harcın mahsubu ile bakiye 44.474,89 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile (davalılardan ———- sorumlu olmak kaydıyla) hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 9.640,44 TL dava açılış masrafı ile 6.359,30 TL yargılama masrafı toplamı 15.999,74 TL yargılama giderinden kabul ve redde göre hesap olunan 15.971,66 TL’sinin davalılardan alınarak(davalılardan —– sorumlu olmak kaydıyla) davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davacı vekili için tayin olunan 105.033,06 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak (davalılardan ——- sorumlu olmak kaydıyla) davacıya verilmesine,
6-)Davalılar kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davalılar vekilleri için tayin olunan 1.390,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-)Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinden kabul ve red oranına göre hesap olunan 1.357,61 TL’sinin davalılardan alınarak (davalılardan —— sorumlu olmak kaydıyla), kalanın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2023