Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/552 E. 2022/238 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/552
KARAR NO: 2022/238
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/08/2019
KARAR TARİHİ: 30/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf, dava dilekçesinde özetle; borsada işlem gören —- yatırım yaptığını, davalının bu holdingin yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalı şirket kasasındaki —- nakit parayı şirketin iktisadi ve ticari faaliyetleri ile ilgili olmayan çekler düzenlendiğini, iş bu çekleri usulsüz ve kanuna aykırı olarak — kendisinin ve başkasının yararına kullanmak suretiyle kendisine zarar verdiğini, TTK’nın 553 maddesi kapsamında —— zararın davalıdan alınarak tarafına verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarınını bulunduğunu, —yetkili olduğunu, davanın muhatabının müvekkili değil yatırım yaptığı ——da açıkça anlaşılabileceği üzere, sorumluluk davasının açılabilme şartı tazminatın şirkete verilmesi talebine bağlı olduğunu, davada ise davacının tazminatın kendisine verilmesini talep ettiğini, bu nedenle huzurdaki davanın dinlenemeyeceği ve davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkilinin kusurlu olduğuna ilişkin bir iddiası olmadığını, müvekkilinin kusurunu ispatlayamadığının açık olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulüyle davanın usul yönünden reddini, husumet yönünden itirazları değerlendirilerek davanın husumet yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
—– sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizin yukarıda yazılı esasına kaydedilmiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 553-555. maddeleri kapsamında şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat davasıdır.
—–tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde: davacının iş bu davadaki talebi, şirket yöneticisi davalının eylemleri nedeniyle uğradığı zararın tahsili istemine ilişkindir. TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucuna, yani neticei talebe göre belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartıdır.
Mahkememizce —– tarihli ara kararı uyarınca davacı vekiline arabuluculuk son tutanak aslını sunmak üzere sonuçları ihtar edilerek usulüne uygun süre verilmiş ancak verilen süreye rağmen davacı arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmediğinden yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının zorunlu arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 114/2 ve 7155 sayılı kanunun 20 ve 23. Maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu harcın, peşin yatırılan 1.207,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.127,03 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 7/2. Maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2022