Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/543 E. 2023/85 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/543 Esas
KARAR NO : 2023/85

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında —- ilişkin sözleşme olduğunu, sözleşmenin müvekkili tarafından ifa edildiğini, davalının borcunu ödemediğini ve kısmi ödemelerinin —– ödemediğini, cari hesap nedeniyle davalının bakiye borcunun olduğunu, aynı zamanda taraflar arasında ekipman kullanım sözleşmesi olduğunu, davalının bu sözleşme nedeniyle de müvekkiline borçlu olduğunu borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacı ———– icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun takiplere itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını beyanla, davanın kabulü ile itirazı iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında yapılan anlaşma ile, davacı ———- yapılacağını, —— karşılığında müvekkil şirket tarafından——– ödeneceğini, Davacı tarafından —– yapılmadığını, ——- asansörlerinde de eksiklikler bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından toplam —- yapıldığını ve müvekkili şirket tarafından fazla ödeme dahi yapıldığını beyanla, davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —– davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—— sayılı takip dosyalarının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takiplerinde buludğu, ödeme emirlerinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından itiraz dilekçeleri ile borca itiraz edildiği, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan mahalinde keşif yapılmak sureti ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından alınan raporda ,” Dosya içeriğinde dava konusu———- sözleşme imza altına alındığı,—–tesis edilecek—- yapımından taraflarca—- ile vazgeçilmiş olduğu, .—- —–çalışmadıkları, bunun davalıdan kaynaklandığı, —–duruma getirilmesi neticesinde davalının ödemesi gereken—- olduğu, . Davalının—- hazırlık fiillerini yerine getirmeyerek davacının ifayı tamamlamasına engel olduğu, eş söylemle alacaklı temerrüdüne düşmüş olduğu,— tesis edilen —- edilen durumları dikkate alındığında davacının —- tamamladığı, bu nedenle davalının ödemesi gereken bedelin —- davalının davacı tarafından düzenlenmiş faturayı defterlerine kaydetmiş olduğu, bu durumda davacının fatura bedelinin tamamını talep edip edemeyeceğinin Mahkemenin takdirlerinde olduğu, Mahkemece davacının bakiye sözleşme bedelini talep edebileceği sonucuna varılacak olursa davacının davalıdan —— talep edebileceği, ——— destek ve onarım/bakım hizmet bedeli) sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından kesilen faturaların davalı defterlerinde yer aldığı, davacının aynı zamanda bakım —- dosyaya sunmuş olduğu, davacı tarafından sözleşmenin ifa edildiği sonucuna varılabileceği, bu durumda davacının davalıdan — talep edebileceği, davacının icra takibinde ——— etmiş olduğu,” şeklinde rapor sunulmuştur.
Keşif mahalinde davacı tanıkları hazır edilmiş ve beyanları alınmıştır.
Tanık—– beyanında özetle; uyuşmazlık— bakımı ile ilgilendiğini, —- sonra——— çalıştığını, yani —–yapıldıktan sonra —– kullanımı için gerekli bakımları ——- kendisinin yaptığını, ayda bir kez kontrole geldiğini,—- giriş sağ tarafta bulunan —-malzeme taşımak için kullanılıyordu, —- inşaat malzemesi taşındığı için——— girdiği için kendisinin buraların temizliğini alınan — raporlayıp çalıştığı şirkete raporladığını, —– bakım yaptığı dönemlerde hiç çalışmadığını, inşaatlardaki malzeme taşıma için genellikle —- birinin aktif hale getirildiğini, çalışmayan —- çalışmama sebebini ben bilmediğini, bakıma geldiği zamanlarda —- herhangi bir sorun olmadığını beyan etmiştir.
Tanık—– beyanında; davacı şirketin——– sorumlusu olarak görev yaptığını, —— her şeyin tamamlandığını, sadece—— tamamlanmadığını, ——- göstergeleri —— davalı tarafından tamamlanmasından sonra takıldığını, ilk inşaat için kullanılacak ——-geldiğinde, inşaatın devam ettiğini, ancak şuan keşif esnasında görüldüğü üzere—-yapılmış ancak —- yapılmadığını, mermerin zorunlu olmadığını, müşterinin isteğine göre duvara montaj yapabildiklerini, inşaatın bu aşamaya geldiği davalı tarafından bildirilmesi, —- henüz takılmamış, bu da davalının sorumluluğunda olduğunu, ——- takılmadan —- takmadıklarını, —- getiremediklerini beyan etmiştir.
Uyuşmazlık, TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Somut olayda davacı taraf ile davalı taraf arasında —- tarihli sözleşme imzalandığı, davacı —- takip dosyası ile ——— sözleşmesinden doğan cari hesap alacağını, ———– takip dosyası ile de —– bakım ve onarım hizmet bedelinin tahsilini talep ettiği, davacı tarafın kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalının yapması gereken bir takım inşaat işlerini tamamlamaması sebebiyle asansörlerin devreye alınamadığını, davalı tarafın ise de — hiç yapılmadığını, —– yapıldığını iddia ettiği anlaşıldığından iddiaların değerlendirilmesi için mahkememizce yapılan keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Kural olarak, eserin sözleşmeye uygun olarak tamamlanıp teslim edildiğini ispat yükü yüklenicidedir. TMK.’nın 6. maddesinde düzenlenmiş olan genel ispat şuralından çıkarılan bu sonuç————sözleşmelerinde eserin teslimini, sözleşmeye ve tekniğine uygun olup olmadığını kanıtlamak yükleniciye aittir.” şeklinde ifade edilmiştir.
Teslim edilen eserin ayıplı ve/veya eksik olduğunu ve bedelin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibine aittir. ——— bu doğrultuda ——- görülmektedir. “Eser sözleşmesine dayalı ilişkilerde eserin teslim edildiğini ispatlama yükümlülüğü yüklenicide, eserin ayıplı olduğu iddiası ve bedelin ödendiğini ispatlama yükümlülüğü ise iş sahibindedir.” ——
Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak—-eserin ayıplı olması durumunda; iş sahibi, açık ayıplarda 6098 sayılı TBK’nın 474 ( 818 sayılı BK’nın 359), gizli ayıplarda ise 6098 sayılı TBK’nın 477. ( 818 sayılı BK’nın 362.) maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde, 6098 sayılı TBK’nın 475. ( 818 sayılı BK’nın 360.) maddesinde tanınan hakları kullanabilir. Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iştir. Ayıplı eser sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eserdir. Diğer —- bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır.
Mahkememizce yapılan keşif neticesinde yapılan bilirkişi raporunda ——– % 90 oranında tamamlandığı, —takılmadığı, davalının ifaya hazırlık hareketlerini yerine getirmemesi sebebiyle davacının ifayı tamamlanamadığı, davacının ifasına karşılık olarak bakiye alacağının — olduğunun tespit edildiği görülmüştür. —– —yapılamaması hususunda taraflarca anlaşıldığı dosya kapsamı ile sabittir. — —eksik ifa edildiği, eksikliğin davalı tarafından yapılması gereken işlerin yapılmamasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafca raporda eksiklik olarak tespit edilen —davalı tarafa tesliminin yapıldığı iddia edilmiş ise de bunların teslim edildiği olgusu ispat edilememiştir. Bu durumda davacı tarafın —Sayılı takip dosyası bakımından TBK 110 maddesine göre yapmış olduğu işler bedelini talep edebileceği kanaati ile davanın kısmen kabulü yolunda karar vermek gerekmiştir.
——-Sayılı takip dosyasına konu alacak montaj ve bakım sözleşmesi faturalarının her iki tarafın defterlerinde de kayıtlı olduğu, davacı tarafından faturaya konu bakım ve —-dosyaya sunulduğu, bu formlara bir itiraz olmadığı anlaşıldığından takibe konu faturalardaki hizmetin sunulduğu, davacının fatura bedeline hak kazandığı anlaşıldığından taleple bağlı kalınarak takibin devamı yolunda karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.—–. Sayılı takip dosyasına konu eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak yapılan keşif sonucu yargılamayla belirlenmiş olup likit (belirli) olmadığından —–Sayılı takip dosyası yönünden icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir—— takip dosyasına alacak faturaya dayalı olup takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşıldığından—- Sayılı takip dosyası yönünden asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen KABULÜ ile,
1-Davalı takip borçlusunun———-. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile;——alacak yönünden devamına, kabulüne karar verilen takibe konu asıl alacağa takip tarihinden itibaren ———- uyguladıkları—— üzerinden faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin aynen devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.044,21 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.225,95 TL harcın mahsubu ile artan 181,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, 1.044,21 TL harcın hazineye irat kaydı yapılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.044,21 TL peşin nispi harç ve 571,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 1.675,41 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 448,60 TL tebligat, keşif araç ücreti ve müzekkere gideri, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.048,60 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 652,36 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığında bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli—- esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli—esaslara göre belirlenen 12.788,59 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —– ücretinin haklılık oranına göre ——— davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.