Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/539 E. 2022/893 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/539 Esas
KARAR NO : 2022/893

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirket, davalı taraf firma ile 17.01.2020 tarihinde fuar katılım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre, karşı taraf müvekkil şirkete ödeme yaptığını, akabinde yaptığı bu ödemenin iadesi için —— dosyası ile icra takibi başlattığını, usulsüz yapılan tebliğat nedeni ile dosyanın kesinleştiğini ve müvekkil şirket mal, hak ve alacakları üzerine hacizler konulduğunu, konulan hacizlerin——sayılı dosyası ile tedbiren kaldırıldığını, sonrasında arabulucuk görüşmesi yapıldığını ve anlaşamadıklarını sözleşmeye istinaden fuar 09.05.2020 tarihinde gerçekleşecektigini fakat ülke genelinde yaşanan covid19 salgınından dolayı fuarların ertelendiğini, salgının ticari hayatımızı, mahkemelerin çalışmasını ve mevcut sözleşmelerin geleceğini ciddi olarak etkilediğini, Fuar için, fuar alanının bedeli, reklam çalışmaları, kargolama çalışmalarının hepsinin ödemesi müvekkil şirket tarafından yapılmış olup, tüm bu ödemeler geri alınamadığını, müvekkil şirketin hem kendi ticareti hemde karşı taraf dahil diğer fuara katılacak şirketlerin ticaretini sıkıntıya sokmamak adına yapmış olduğu sözleşme detayında mücbir sebepten dolayı ertelemeye gidilebilme hakkı olduğu için firmalarla istişareler yaparak fuarı 09.06.2021 tarihine ertelediğini ve fuara katılıp sözleşmesi olan firmalar için yapmış oldukları sözleşmeye tabi olacakları ve yerleri baki kalacağı kararı aldığını, yeni katılacak olan firmalar yeni fiyat listesine tabi tutulacaklar ve fakat sözleşmesi ertelenenler sözleşme fiyatı üzerinden yeni fuara katılabilecekleri bilgisinin tamamının müvekkil şirket tarafından hem mail yolu ile hem telefonla yapıldığını, 09.06.2021 tarihinde fuar gerçekleştiğini, ve davalı firmanın yeri kendisine fuar boyunca tahsis edildiğini, müvekkilinin davalıya ——nolu 17-06-2021 tarihli Earsıvfatura kestiğini, davalı bu faturanın 7.000,00 TL ana parasını ödemiş kdv tutarı olan 2.156 TL’sini ödemediğini, yine davalı firmanın 09.06.2021 tarihinde icra edilen fuarda kendisine tahsis edilen 800,00 TL halı ücretini de ödemediğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, davacı aleyhine başlatılan ——sayılı dosyasından davacının borçlu olmadığının tespitine, davacı müvekkili menfi tespit davası açmak zorunda bırakan aynı pandemi koşullarını yaşayan davalının çok açık bir şekilde haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkumiyetine, davacı tarafından davalı şirkete kesilen ——nolu 17-06-2021 tarihli Earsıvfatura bakiye alacağı ve fuar stant halı ücreti alacaklarının kabulüne yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 17/01/2020 tarihli sözleşme ile 12/04/2020 tarihinde yapılacak —— katılım için davacı tarafa 7.160 TL kdv olmak üzere toplam 7000 TL 27/01/2020 tarihinde banka havalesi ile taraflarınca ödendiğini, ödeme davacı tarafından da kabul edildiğini, İlgili fuar COVID-19 koşulları nedeni ile yapılamamış olup sözleşmenin konusu kalmadığından ödenen 9.156 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri nedeni ile müvekkile iadesi için davacı tarafa—– Noterliği 17/09/2020 tarih ve—– yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, ihtar ile ilgili tarafımıza yazılı dönüş de yapılmadığını, Davacı tarafa ödenen 9.156.06 nin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği müvekkile iadesi amacı ile davacı aleyhine ——Sayılı takip başlatılmış olup kesinleştiğini, kabul manasına gelmemekle birlikte dava konusu sözleşmesel ilişki de bir müçbir sebebin varlığı halinde bile müvekkil şirketin pandemi dolayısıyla yaşanan ertelenme ve belirsizlikler kendisine sözleşmeyi devam ettirmeyi katlanılmaz derecede zorlaştırması nedeniyle sözleşmeden dönmesi yargıtay kararlarına göre geçerli bir dönem sebebi sayılmakta olup müvekkil şirket sözleşmeden döndüğünü gerekçesiyle birlikte mail ve ihtarname yoluyla süresi içerisinde karşı tarafa birçok defa bildirdiğini buna rağmen karşı taraf mücbir sebebin varlığını iddia etse de bundan sadece kendisi etkilendiği gibi hareket etmiş ve sözleşmeni devam edilmesi kendi lehine olduğundan müvekkil zor durumda bırakarak müvekkilin dönme iradesini yok saydığını, Müvekkilin pandemi dolayısıyla gerçekleşen ertelemelerden sonra fuarın yapılmaya karar verildiği zaman itibariyle üretim bandında ürettiği sandalyeler camilerde kullanıma elverişli olmayıp, belirsizlik sebebi ile fuara katılmasını gerektiren bir durum olmadığından bu konuda davacı tarafa defalarca müvekkil tarafından mail, telefon ve ihtarname yoluyla ulaşılmış ve bu konu iletilmişse de davacı tarafça haksız şekilde 01/07/2021 tarihinde 17/06/2021 tarihli ——-numaralı 9.156,00 TL bedelli e-fatura gönderilmiştir. Haksız ve hukuka aykırı şekilde düzenlenen ilgili faturaya müvekkil tarafından 05/07/2021 tarihli ——-numaralı 9.156,00 TL (KDV Dahil) bedelli iade faturası kesildiğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan —— Sayılı dosyasında taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşme kapsamında borçlu olmadığın tespiti nedeniyle açılan menfi tespit ve alacak davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Talimat mahkemesince alınan 13/01/2022 tarihli bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Davalı taraf Davacı taraf hakkında 08/05/2021 tarihinde——- sayılı dosyası ile 7.386,75 TL üzerinden ilamsız takip başlattığı, Davacı —– aralarında 17/01/2020 tarihli —– Sözlemesinin karşılıklı imza altına aldıkları sözleşme tespit edildiği, Davalı——Davacı tarafa 31/01/2020 tarihinde 5.000,00 TL 27/02/2020 tarihinde 2.000,00 TL olmak üzere toplamda 7.000,00 TL ödeme yaptığı, davacı —— tarafından Davalı ile yapmış olduğu fuar sözleşmesine istinaden Davalı tarafa fuar bedeli adı altında KDV DAHİL 9.156,00 TL’lik 17/06/2021 tarihli——no’lu fatura düzenlediği, Davalı ——Davacı tarafa fuara katılamadığı iddası ile KDV DAHİL 9.156,00 TL’lik—— no’lu 05/07/2021 tarihli iade faturası düzenleyerek davacı tarafa gönderdiği, ” Dava dosyasında Davacı ——. tarafından Davalı ——düzenlemiş olduğu ve göndermiş olduğu KDV DAHİL 9.156,00 TL’lik 05/07/2021 tarih —— no’lu faturaya 12/07/2021 tarihinde noter kanalı ile itiraz ettiği gözüktüğü. DAVALI —— 2020-2021 yılları ticari defterler, muavin dökümleri,ve dava dosyası ve ekindeki evraklar incelendiğinde; Davalı —— Ticari satış faturalarını takip ettiği ——satıcılar hesabının muavin dökümünde gözüktüğü üzere Davacı —— 20/08/2021 tarih itibari ile 2.156,00TL borçlu olacağı; sonucuna ulaşıldığı; Davalı ——Davacı tarafa fuara katılamadığı iddası ile KDV DAHİL 9.156,00 TL’lik ——no’lu 05/07/2021 tarihli düzenlemiş olduğu iade faturası mahkemece kabul görüdüğünde DAVALI —– 7.367,.86 TL ALACAKLI OLABİLECEĞİ ; Davalı ——- Davacı tarafa fuara katılamadığı iddası ile KDV DAHİL 9.156,00 TL’lik ——-no’lu 05/07/2021 tarihli düzenlemiş olduğu iade faturası mahkemece kabul görmediğinde Davacı ——2.156,00 TL Alacaklı olabileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir
Bilirkişi tarafından alınan 13/05/2022 tarihli raporda özetle; Davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerinin yazdırılma ve kapanış tasdiklerinin hatalı olması nedeni ile HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olup olmayacağı, 2021 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz 2021 yılı ticari defterlerinde Davalı ——2.156,00 TL alacaklı olduğu, Davacı şirketin—— Sayılı raporu ile ticari defterleri incelenmiş ve Davacı şirkete 2.156,00 TL borçlu olduğu, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 17.01.2020 tarihinde 9-12 Nisan 2020—— fuar katılım sözleşmesinin yaşanan covit-19 salgını nedeni ile ertelendiği ve Davalı şirketinde bu ertelemeler sırasında sözleşmeye konu fuara katılmadığı ve sözleşmeye konu ödemenin iadesini talep ettiği , Davalının sözleşmeden dönme talebinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, sözleşmeden dönme talebinin kabul edilip edilemeyeceği yönünde hukuki takdir mahkemeye ait olduğu, davacı şirketin dilekçesinde sözleşmeye istinaden hizmetin sunulabilmesi için standın fuar alanında kurulduğu, ancak davalı şirketin fuara katılmadığı dosya kapsamından anlaşılmış olup, taraf ticari defterlerinde borç/alacak yönünden bir uyuşmazlık bulunmadığı, Davacının ——- sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığı ve ——nolu 9.156,00 TL tutarındaki faturadan kaynaklı 2.156,00 TL alacak talebinde bulunabileceği sonuç ve kanaatine varıldığı hususlarını beyan ve rapor etmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İfa imkânsızlığını düzenleyen 136.maddesi gereğince “Borcun İfası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır. Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir. Davalının edimini elinde olmayan sebeplerle yerine getiremediği hususunda tereddüt yoktur. Covid-19 salgını nedeniyle 09/05/2020 tarihinde yapılması planlanan fuarı ileri tarihine ertelenmiştir. Ancak ertelenme tarihi itibariyle yeniden yapılacak fuar tarihi belirtilmemiştir. Davalı taraf 17/09/2020 tarihli ihtarname ile sözleşmeden döndüğünü davacı yana bildirmiş akabinde davacı tarafça davalı yana mail gönderilerek yeni fuar tarihinin 09/06/2021 olarak belirlendiği belirtilmiştir ;TBK.nun Kısmi ifa imkânsızlığını içeren 137.maddesi “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle kısmen imkânsızlaşırsa borçlu, borcunun sadece imkânsızlaşan kısmından kurtulur. Ancak, bu kısmi ifa imkânsızlığı önceden öngörülseydi taraflarca böyle bir sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, borcun tamamı sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, bir tarafın borcu kısmen imkânsızlaşır ve alacaklı kısmi ifaya razı olursa, karşı edim de o oranda ifa edilir. Alacaklının böyle bir ifaya razı olmaması veya karşı edimin bölünemeyen nitelikte olması durumunda, tam imkânsızlık hükümleri uygulanır.” hükmü ile aynı yasanın Aşırı ifa güçlüğünü düzenleyen 138.maddesine göre “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.” hükmü karşısında yeni yapılacak fuar tarihinin davalıya bildirildiği tarih de gözetildiğinde yapılması planlanan ve ertelen fuar tarihi arasındaki geçen zaman dilimi dikkate alınmakla davalı farklı bir tarihte düzenlenecek fuara katılmaya zorlanamaz.—— Sayılı kararı da benzer niteliktedir. Yukarıda izah edilen tüm bu nedenlerle davalının davacı taraftan fuar katılım bedeline yönelik yapmış olduğu ödemeyi geri talep etmesinin hukuku uygun olduğu kanaatiyle davacının açmış olduğu menfi tespit davasının ve akabinde fuar nedeniyle alacak isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. —— numaralı dosyası incelendiğinde menfi tespit talebine konu icra dosyasında İİİK 72/3 maddesi gereğince ihtiyati tedbir uygulandığı gözetilmek takibe konu asıl alacağın %20’si oranındaki tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK’nın 72/3 maddesi gereğince takibe konu asıl alacağın %20’si oranındaki kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3- Karar harcı 80,70 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 170,03 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 89,33‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—— esaslara göre belirlenen ——- maktu/ nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
TASHİH :
Dosyanın incelenmesi neticesinde; Mahkememizin 23/12/2022 tarih ve —–Esas —— sayılı kararı ile ” Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı ” şeklinde sehven istinaf yolu kapalı olarak hüküm kurulmuş ise de; davanın miktar itibariyle kesinlik sınırının üzerinde olduğu göz önünde bulundurulmakla ” Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde——- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.” şeklinde, hükmünün HMK 304/1 md gereği tashihine (düzeltilmesine);HMK.nun 304 (2) maddesi uyarınca düzeltme şerhinin ilamın tüm nüshalarına işlenmesine ya da eklenmesine karar verildi.