Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/53 E. 2021/293 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/53 Esas
KARAR NO : 2021/293
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirketin, ihyası talep edilen —— mirasçıları taralından tazminat istemi ile açılan —– davada hasım olarak gösterildiğini, anılan mahkeme tarafından —– onama kararı ile verilen kararın kesinleştiğini, davacı mirasçılar tarafından anılan karar—– icra takibine konu edildiğini ve anılan dava konusu kazada kusuru olmamasına rağmen icra dosyası borcu müvekkili olan şirket tarafından ödendiğini, müvekkili olan şirketin, icra dosyasına ödenen miktarı diğer davalılardan rucüen tazmin edebilmek amacıyla—– üzerinden———— suretiyle dava ikame ettiğini, anılan davanın yargılaması kapsamında, —–tarihinde sicilden resen terk edildiği görülmdüğünü bu sebeple mahkemece—-tebliğ tarihli ara karan ile müvekkili olan şirkete,—- ihya etmek üzere dava açılması için 1 aylık kesin süre verildiğini tüm bu nedenlerle —- tarihinde sicil kaydı silinerek sicilden resen terkin olunan —- ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkememizce; —– nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu sorulmuş —— fiziki olarak celp edilerek incelenmiştir.
Dava, ticaret sicilinden resen terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan —– istemine ilişkindir.
Toplanan delillere göre, davacı tarafıından ihya talebine konu—— tarihinde dava açıldığı, davalı şirketin —- tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin anlaşılması üzerine, ——sayılı dosyasında verilen —- tarihli ara kararı üzerine davacı vekilinin işbu şirketin ihyası davasını açtığı, dava konusu şirket aleyhine ——dosyası ile terkin tarihinden önce —— tarihinde açılmış alacak davası bulunduğundan işbu davanın yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde —– tarafından —–terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nin geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere —– aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. TTK’nin geçici 7. maddesine göre açılan şirket ihyası davalarında husumet sadece ticaret sicil memurluğuna yöneltilir. Tasfiye memurları veya yöneticilerine husumet yöneltilmez, davaya dahil edilmeleri gerekmez. Eğer, şirket ihyası davasını ihyası istenen şirket ortak veya yöneticileri açmış ise, bu davanın bir nevi iptal davası gibi düşünülüp, terkin iptal edildiğine ve şirket tekrar faaliyetlerine devam edeceğine göre TTK’nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanmasına gerek yoktur. Ancak, şirket alacaklıları ihya davası açmış ise, alacaklıların işbu davaya açmaktaki amaçları, alacak davasında husumet yöneltilecek bir hasım bulunması olup, alacak davası sonuçlandıktan sonra şirketin sicilde kaydının bulunmasında veya faaliyetine devam etmesinde, gerek alacaklı, gerekse şirket için herhangi bir yarar bulunmadığından bu tip davalarda TTK’nin 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanması gerekir.
Yapılan yargılama sonucunda, ticaret sicil memurluğunun TTK’nin geçici 7. maddesine aykırı olarak bir şirketi terkin ettirdiği tespit edilir ise bu durumda yasal hasım olmadığından, kendi hatalı eylemi ile şirket terkin edildiğinden oluşacak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumludur.
Fakat, şirketin TTK hükümleri uyarınca genel kurulunun tasfiye kararı alması, atanan tasfiye memurları tarafından yapılan işlemler sonucu tasfiye sonu bilançosu açıklanarak sicilden şirketin terkin edilmesine yönelik davalarda ise, husumet ticaret sicil memurluğu ile son tasfiye memurlarına yöneltilir. Bu tip davalarda ticaret sicil memurluğu yasal hasım olup, aleyhine yargılama giderine hükmedilemez.
Her halükarda TTK’nın 547/2. maddesine göre şirketin ihyasına karar verilirse ek tasfiye memuru atanır.
İhyası istenilen şirketle ilgili yapılan işlem dosyası ticaret sicilinden celp edilmiştir. Celp edilen belgelere göre, şirketin TTK geçici 7. maddesi kapsamında kaldığının belirlenmesi üzerine 2 aylık süre içinde münfesih olması sebebinin ortadan kaldırılmasının, ihtaren bildirildiği ve ihtarın —–ayınlandığı anlaşılmıştır.
Buna göre, davalı —– anılan tebliğ hükümlerine uygun işlem yaptığı, ihyası istenen şirketin sicilden terkin edildiği tarihten önce, davacı şirketin ihya istemine konu dava dosyasının davalı—- bildirilmemiş olduğu, davalı—- de bu davadan haberdar olmasının mümkün olmadığı, davacının terkin işleminden sonra haklı bir neden ileri sürerek işbu şirketin ihyasını talep ettiği anlaşılmakla İ—- numarasında kayıtlıyken TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden terkin edilen———– dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar vermek gerekmiştir.
Şirket ihyası davasını ihyası istenen şirket ortak veya yöneticileri açmış ise, bu davanın bir nevi iptal davası gibi düşünülüp, terkin iptal edildiğine ve şirket tekrar faaliyetlerine devam edeceğine göre TTK’nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanmasına gerek yoktur. Ancak, şirket alacaklıları ihya davası açmış ise alacaklıların işbu davaya açmaktaki amaçları, alacak davasında husumet yöneltilecek bir hasım bulunması olup, alacak davası sonuçlandıktan sonra şirketin sicilde kaydının bulunmasında veya faaliyetine devam etmesinde, gerek alacaklı gerekse şirket için herhangi bir yarar bulunmadığından bu tip davalarda TTK’nın 547/2. maddesine göre ek tasfiye memuru atanması gerekir.———- Bu nedenle TTK’nin 547/2. maddesine göre şirketin en son şirket yetkilisi ——- ek tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KABULÜ ile——– TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen AS İLETİŞİM ve —–kaydının —— dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, şirketin bu konu ile sınırlı olarak —— yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemleri için en son şirket yetkilisi —– ek tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Kararın ——tescil ve ilanına
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —– yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2021