Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/527 E. 2022/671 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/527 Esas
KARAR NO:2022/671

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/08/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkile ait —plakalı araç 05.09.2020 tarihinde saat 16:00 sıralarında — istikametine seyir halinde iken dava dışı sürücü — sevk ve idaresindeki— plakalı aracın çarpması neticesinde hasarlandığını, —plakalı araç kaza tarihinde davalı —nolu poliçe ile trafik sigortalısı olduğunu, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesi gerektiğini, fazlaya ilşkin dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydı ile, müvekkil arasında meydana gelen değer kaybı zararına binaen şimdilik 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı zararına binaen 1.000,00-TL olmasına rağmen davasını müvekkile ait araçta meydana gelen değer kaybı zararını 2.000,00-TL olacak şekilde artırdıklarını ve kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;, davası konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açıldığını, huzurdaki davanın kısmı dava koşullarını taşımadığının açık olduğunu, ‘’karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartları ek 1. değer kaybının hesaplanması / teminat dışında kalan haller; mını onarım ıle gıderılebılen, basıt kaporta, plastık tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp hasarları’’ maddesi gereğince davaya konu kazada hasar gören araçta herhangi bir değer kaybının meydana gelmediğini, müvekkil sigorta şirketinin —sigortasından doğan sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkilinin şirketin kdv’den sorumluluğu bulunmadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, —-; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (—- 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.Bir zarar sigortası türü olan— sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan —poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir —
Davalı sigorta şirketi, —plakalı aracın —–olup sigortası poliçesinin geçerlilik süresi kaza tarihini kapsamaktadır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi tarafından alınan kök ve ek raporda özetle; —plakalı otomobili—-Karayolları Trafik Kanununu 52/ b, 56/c, 84/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 107, 157/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, yağışlı havada önündeki araçla güvenli bir mesafe bırakmayarak araca arkadan çarptığı, kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu,— plakalı aracın—-kazanın oluşumunda alabileceği bir tedbir bulunmadığı, kazada herhangi bir kusurunun olmadığı,— tarihinde yürürlüğe giren —- genel şartları ekine göre Araç değer kaybının oluşmayacağı,—sayılı Kararı dikkate alınmak suretiyle değer kaybı değerlendirilmesine göre araç değer kaybının 2.000 TL olduğu, Değer kaybı —- (trafik sigortası) kapsamında olup davalı sigorta şirketinin değer kaybından sorumlu olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 kusurlu olduğu, davacı yanın maliki olduğu aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davacıya ait aracın değer kaybının 2.000 TL olduğu bilirkişi tarafından verilen rapor ile tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu,— tarihli —-Sayılı Kararı dikkate alındığında tespit edilen zarar miktarının dosya kapsamındaki delillerle örtüştüğü, davalı sigortanın da yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda kazaya sebep olan sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumlu olduğu ve birlikte değerlendirildiğinde denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir. 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü yer almaktadır. Davalı sigorta vekili tarafından zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de söz konusu kazanın 05.09.2020 tarihinde gerçekleşiği eldeki davanın 25/08/2021 tarihinde zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı dikkate alınarak zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; 2.000,00 TL değer kaybı tazminatının temerrüt tarihi olan 17/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 136,62 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL ve 18,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 59,32‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 18,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 136,6‬0 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.112,20 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — deki esaslara göre belirlenen—nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen —- arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.