Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/494 E. 2023/779 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/494
KARAR NO : 2023/779

DAVA : Tazminat (Trafik kazasından kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan —- sevk ve idaresindeki—– plaka sayılı araçla seyir halindeyken, davacı yanın maliki olduğu —– plaka sayılı araca çarpması sonucu trafik kazası
olayının meydana geldiğini, —–Cumhuriyet Savcılığının —– numaralı soruşturma dosyasından kusura
ilişkin olarak düzenlenen ve ceza davasında karara da esas alınan bilirkişi raporunda, Davalı —— tam ve asli kusurlu olduğu, müvekkil davacının aracının sürücüsü dava dışı —–kusursuz olduğunun belirtildiğini,
meydana gelen kaza dolayısı ile müvekkile ait —- model —– markalı araçta ağır hasar
oluştuğunu ve değer kaybının meydana geldiğini,
meydana gelen değer kaybına ilişkin olarak, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulmuşsa da
davalı şirket tarafından başvurunun rededildiğini bildirdiğinden bahisle 5.000,000 TL araç değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı —— vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, eldeki davada müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla her halükarda sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına yönelik iddialarının kabulünün mümkün olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

ISLAH:
Davacı vekilince sunulan 27/12/2021 tarihli dilekçe ile taleplerini 53.500,00 TL artırarak, eldeki davaya 58.300,00 TL üzerinden devam ettiklerini talep ettiği görülmüştür.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 21/12/2021 tarihli bilirkişi raporu ile
—– plakalı araç sürücüsü davalı —–plakalı araç
ile —–istikametinden, —–Bulvarını takip edip, —– İstikametine doğru
orta şeritte seyir halindeyken, yolun sol tarafında bulunan —— sokağa giriş için, Sahil
yolunun sağ tarafında bulunan cebin çıkış ağzına girmek isterken, aynı istikamette en sağ şeritte
ilerleyen —— plakalı araca çarptığı, çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı
trafik kazası olayında, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek, doğrultu
değiştirme manevralarına ve manevraları düzenleyen genel şartlara uymayarak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, 2918 Sayılı KTK’ nun 46/b-c, 47/c-d, 56/a-2, 67/c, 84/f-j ve
Karayolu Trafik Yönetmeliği’nin 94/b-c-h, 95/c-d, 137/a maddelerini ihlal ettiği, trafikte
sürücülerin Asli Kusurlu hallerinin neler olduğunun belirtildiği 2918 Sayılı KTK’ nun 84/f-j
maddesinde (doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, manevraları düzenleyen genel
şartlara uymama) tarif edildiği gibi davacının maliki bulunduğu —– plakalı araca
çarparak kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından meydana gelen trafik kazasında % 100
(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, dosya muhteviyatı ve kaza tespit tutanağı incelendiğinde, —-plakalı aracın sürücüsü —— ihlal ettiği trafik kuralının olmadığı, olan trafik kazasında herhangi bir
kusurunun olmadığı, 21.09.2020 tarihli ekspertiz raporunda, dava konusu—– plakalı aracın onarımına
yönelik olarak zorunlu olarak değiştirilmesi gereken parçaların bedeli olarak takdir edilen,
40.591,97 TL ve dava konusu aracın onarımı için gerekli işçilik bedeli olan 5.486,19 TL,
toplam hasar bedeli olan 46.078,16 TL +KDV (KDV dahil 54.372,23TL) ‘nin yapılan
piyasa araştırmasına kadri maruf olduğu,
dava konusu —- plaka numaralı aracın, —- model,—– tipinde, —–
marka aracın, dava konusu kazadan dolayı, kaza tarihindeki değer kaybının 58.300,00 TL
olduğu, davacının, kaza tarihi itibarıyla 54.372,23 TL hasar bedeli ve 58.300,00 TL değer kaybı
bedelini talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davalılar tarafından kök rapora yapılan itirazlar sonucu ek rapor aldırılmak üzere dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 22/04/2022 tarihli rapor ile itirazlar tek tek değerlendirilmiş, kök rapordaki kanaatin değişmediği bildirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan 10/02/2023 tarihli bilirkişi raporu ile davalı —– ait ——plakalı vasıtanın diğer davalı —— znezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi mevcuttur. Araç başı maddi tazminat limiti kaza tarihi itibari ile 41.000 TL olduğu, sigortalı —–plakalı vasıtanın 31.08.2020 tarihinde davacı tarafa ait —– plakalı araca çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiği ve —- Bölge Trafik Amirliğince maddi hasarlı Trafik Kazası tespit tutanağı düzenlendiğinin anlaşıldığı, davalı —– davaya cevap dilekçesi ekinde —– plakalı aracın kasko sigortacısı bulunana—– ödeme yapıldığına ilişkin ödeme belgesi ile —–tarafından yaptırılmış bulunan ekspertiz raporunu ibraz ettiğini, dava dışı—– davacı —– plakalı vasıta üzerinde kasko hasarının tespitine ilişkin olarak ekspertiz incelemesi yaptırmıştır. Eksper raporu incelendiğinde sigortalı aracın 31.08.2020 tarihinde —-plakalı vasıta ile çarpıştığı ve bu kazaya istinaden kasko hasarının belirlenmiş olduğunun belirtildiği ve davacı tarafa ait —- plakalı vasıtanın hasarının 54.891,90 TL olarak tespit edildiğinin görüldüğünü,—- iş bu ekspertiz raporuna istinaden —– 30.10.2020 tarihinde 41.000 TL poliçe teminatını ödediğini, teminatın tamamı ödendiğinden —– ödeyebileceği bir teminatın kalmadığını, davalı—– plakalı araca ait Zorunlu Mali Mesuliyet poliçe limiti 41.000 TL’yi davacının kasko sigortacısı bulunan —– 30.10.2020 ödemiş bulunduğu ve ödeyebileceği başkaca bir teminat kalmadığı, bu nedenle davacı tarafın araç değer kaybı talebi yönünden sorumluluğunun oluşmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (—–).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir (Yargıtay—-. HD’nin —–sayılı kararı).

Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde bilirkişinin değer kaybı bedeli hesaplamasının usulüne uygun olduğu, yukarıda açıklanacağı üzere teminatın tamamı ödendiğinden —– ödeyebileceği bir teminatın kalmadığı, anlaşılmakla bilirkişi raporları hükme esas alarak davalı —- yönünden davanın kabulü, davalı sigorta yönünden davanın reddine yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Değer kaybı tazminatı 58.300 TL ‘nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı—– yönünden davanın reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.982,47 TL’den dava açılırken yatırılan 85,39 TL ve ıslah ile yatırılan 910,24 TL olmak üzere toplam 995,63 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.986,84 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 85,39 TL peşin harç, 59,30 başvurma harcı, 910,24 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.054,93 TL harcın davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 254,35 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.654,35 TL yargılama giderinin davalı —–tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı —tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davalı —— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —– ödenmesine,
10-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalı—- alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.