Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/493 E. 2023/11 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/493 Esas
KARAR NO: 2023/11
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 09/08/2021
KARAR TARİHİ: 10/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plakalı araç sürücüsü —-kar küreme aracı ile kar küreme yaparken müvekkili —-adına kayıtlı—–araca ön sol dönüşte araç park halinde iken çarptığını, araç süreücüsü —–tarafından doğru yere park edilmiş iken kazanın yaşandığını, davalı araç sürücüsü —–.bünyesinde kar küreme hizmeti vermek amacıyla çalışan olup —— uzun dönem için kiralandığını, müvekkilinin aracının bakım ve onarımı ilgili sigorta şirketinden karşılandığını, kaza sonucunda müvekkilinin aracının değer kaybına uğramış olup hasar dosyasına istinaden —— ödeme yapıldığını, ancak aracın kilometresi kaza anında düşük olduğu için bu ödeme yetersiz olduğunu, kaza sonunda müvekkilinin aracının onarım sürecinde tamirde kaldığı 125 gün içinde kullanılamadığını beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak koşulu ile şimdilik, değer kaybı için ——,tüm davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile araç mahrumiyeti —- bedelin davalı —- olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı —- vekili cevap dilekçesinden özetle: —- plakalı araç, —- ile dava dışı —- kiralandığını, davanın —- ihbarını talep ettiklerini, —- aracın dava dışı —- diğer davalı —- ihale gereğince hizmet alımına ilişkin sözleşme akdedildiğini, —- aracın zilyetliği işbu sözleşme uyarınca uzun süreli olarak diğer davalı — geçtiğini, Davacı taleplerine konu —- trafik kazasının diğer davalı —— kullanımında iken gerçekleştiğini, dolayısı ile huzurdaki yargılamaya konu trafik kazası diğer davalı ——- zilyetliğinde iken gerçekleştiğini, uzun süreli araç kiralaması sebebiyle müvekkil şirketin araç üzerinde zilyetlik ve istifade hakkı ortadan kalktığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı —— cevap dilekçesinden özetle: Müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan —- plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde——-sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına —– olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, ödeme yapılan —- Değer kaybı talebi yönünden işbu davadan önce, ——— değer kaybı tazminatı ödendiğini, hesaplamanın tamamen doğru verilere göre yapıldığını ve müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, ödemelere ek olarak karşı yan aracında meydana gelen araç hasar tazminatı için ——- tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, 5684 sayılı sigortacılık kanunu’nun 22/17. Maddesi gereğince delil niteliğinde olan eksper raporu kapsamında ödemelerini gerçekleştiren sigorta şirketinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —–vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ——, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı —— göre işletene düşen hukuki sorumluluğu ——- kadar temin edeceğinin düzenlendiğini, —— ise, sigortacı, ——- başlayıp, ——— sigortası teminat limitine kadar sorumlu olduğunu, Davacı tarafın zararlarının öncelikle iki poliçe kapsamında karşılanması gerektiğini, —— kapsamında, limitleri dahilinde, zararlar karşılanmadan davalı ——– davalı olarak sorumlu tutulmasını hukuk düzeni korumadığını, diğer davalı sigorta şirketinin ödeme yapıp yapmadığının, davacının zararının karşılanıp karşılanmadığının da sorulması ve tespit edilmesi gerektiğini, Davalı ——- kazaya neden olan aracın——- olup, olay tarihi itibariyle bu davalının, her iki sigorta limitini aşan kısımdan sorumlu olacağı da izahtan vareste olduğunu, aracın işleteni davalı—— olup, davalı —— sorumluluğunun bulunmadığını, aksi kabul anlamına gelmemekle birlikte adam çalıştıranın sorumluluğunun şartlarının gerçekleşmediğini, sürücüye ait sürücü belgesi, mesleki yeterlilik belgeleri ile ———– belgeleri ekte gönderildiğini, müvekkil tarafından çalışan seçilirken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini, bu sebeple müvekkilin adam çalıştıran olarak sorumlu olmasının mümkün olmadığını, Davaya konu kazanın meydana geldiği tarihte, hava yağışlı zeminin kaygan olduğunu, ayrıca olayın akşam vakti gerçekleştiğini, olayın meydana gelmesinde mücbir sebebin söz konusu olduğunu, Mücbir sebep halinde idarenin her türlü sorumluluğunun ortadan kalktığını beyanla, davanı reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Diğer davalı ——– kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davcı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan zarar, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda özetle;”Kusur yönünden değerlendirmede —- plakalı araç sürücüsü —-, meydana gelen kazada asli ve % 100 kusurlu olduğu, —- plakalı araç sürücüsü—– kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı, Değer kaybı yönünden: takdiri mahkeme’ye ait olmak üzere, —— tarihinde yürürlüğe giren —– ekine göre Araç değer kaybının —- olduğu, ——- sayılı Kararı dikkate alınmak suretiyle değer kaybı değerlendirilmesine göre Araç değer kaybının —- olduğu, araç mahrumiyet kaybı yönünden: Aracın aldığı hasarlar, ekspertiz süresi, sigorta onay ——-göz önüne alınarak aracın — araç mahrumiyet kaybı takdir edildiği,—-kazanç kaybı’nın —– olduğu, Sigorta yönünden : Davalı sigorta şirketinin davacı tarafa iş bu raporda tespit edilen meblağın üzerinde ——-değer kaybı tazminatı ödediği ve değer kaybı tazminatı yönünden sorumluluğunun kalmadığı, sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığından diğer davalıların değer kaybı tazminatı yönünden ödemesi gereken meblağ olmadığı, davalılardan —— plakalı araç yönünden işleten sıfatının bulunmadığı, Davacı taraf araç mahrumiyet zararını davalılardan sadece —- tahsilini talep etmiş olmakla, — araç mahrumiyet zararı yönünden davalı —— davacıya karşı sorumlu olacağı,” şeklinde rapor sunulmuştur.
Davalı —— plaka sayılı aracın ——– sigortacısıdır. Davalı —— plakalı aracın malikidir. Araç malikinin —- tarihli araç kira sözleşmesi ile aracını dava dışı —– tarihleri arası için kiraladığı, kiracı —- da davalı———–kapsamında kiraladığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, ———de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ——- Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ———
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Her ne kadar davalı —- vekili tarafından olay günü havanın havanın karlı ve zeminin buzlu olduğu mücbir sebep olarak ileri sürülmüş ise de ———- Sayılı kararında da belirtildiği üzere yolun karlı ve buzlu olması mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceğinden davalı tarafın bu yöndeki itirazları dekkate alınmamıştır.
Bir zarar sigortası türü olan —— sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan ———–işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir———-
Eldeki davada; kaza yapan aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile dava dışı ——- kiraladığını iddia eden davalı şirketin, aracın işleteni olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” denilmektedir.
2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde ———– kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devredilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir.
Gerek doktrinde, gerekse ——— uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
Açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davalı araç malikinin, aracını uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiraladığı, kira sözleşmesinin ibraz edildiği, kira sözleşmesinin 3.kişileri bağlayıcı mahiyette olduğu, uzun süreli sayılması gereken kira sözleşmesi gereğince de davalı kayıt malikinin işleten sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davalı ——- yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda davaya konu kaza sebebiyle davacının aracında herhangi bir değer kaybı olmadığı tespit edildiğinden rapor hükme esas alınarak değer kaybı talebi reddedilmiştir.
——– genel şartlarının teminat dışı kalan halleri düzenleyen A.6/k maddesinde ” Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri” hükmünün düzenlendiği araç mahrumiyet berelinin dolaylı zarar olduğu ve teminat dışı hal olduğu anlaşıldığından araç mahrumiyet bedelinden taleple de bağlı kalınarak davalı——sorumlu tutmak gerekmiş ve usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu ile tespit edilen —- araç mahrumiyeti bedeli yönünden talebin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı ——– Yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının değer kaybına ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Davacının araç mahrumiyet bedeline yönelik talebinin KABULÜ ile, 2.531,90 TL’nin kaza tarihi olan 14/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar harcı 179,90 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harç ile 43,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 77,60 TL harcın davalı——- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin nispi harç ve 43,00 TL olmak üzere toplam 161,60 TL harcın davalı —– alınarak davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 303,60 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.903,60 TL yargılama giderinin davalı —— tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.531,90 TL nispi vekalet ücretinin davalı —– alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 3/2. maddesindeki esaslara göre belirlenen 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——- verilmesine,
10-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ——–verilmesine,
11-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
12-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.360-TL arabuluculuk ücretinin davalı ——– tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalılar ———– yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023