Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/492 E. 2022/588 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/492 Esas
KARAR NO : 2022/588

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraflarca —-İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edilse de taraflar arasında
sözleşmeden kaynaklanan alacak mevcut olduğunu, İ.İ.K. 50. Maddesi göndermesiyle HMK 10.
maddesi ve TBK 89/1 maddesindeki hükümler gereği iş bu davanın konusunun bir miktar para
alacağı olduğundan yetki itirazının izahtan —— olduğunu, Müvekkil banka ile davalı borçlu
—–. arasında akdedilen sözleşme gereği kredi
kullandırıldığını, davalı ——– borçtan müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla
sorumlu olduğunu, —–ödenmemesi üzerine ——– yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın kat edilerek
borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında——–dosyası ile başlatılan icra
takibine davalıların itiraz ettiğini, davalının bu itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, yasa
gereği —- başvurulduğunu, ancak herhangi bir anlaşmaya varılamadığını beyan ederek, icra dosyasına yapılan itirazların iptali ile takibin aynen devamına, davalıların taşınır-taşınmaz malları ve 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz
konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, eldeki davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, ——- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,——-sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlular aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği; borçlular tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mahkememizce aldırılan 04/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği davacı bankaca davalıya kullandırılan kredinin
geri ödenmemesi üzerine, davalı aleyhine ——- sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, davalının itirazı nedeniyle işbu davanın açıldığı, davacı bankanın davalı taraflardan alacaklı olduğu ve alacak tutarının iş bu —— alacak hesabı bölümünde detayları belirtildiği şekilde toplam——- olduğu,
icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu bilikte dğerlendirildiğinde usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının ticari defterlerinde alacak olarak görünen miktar üzerinden davanın kabulü yolunda hüküm tesis edilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile kısmen REDDİNE,
2-Davalı takip borçlularının—-. ——- takip dosyasına yapmış olduğu itirazların kısmen iptali ile; takibin, ——-Kar Mahrumiyeti, —– Sorumluluk Bedeli ————— devamına,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Kabulüne karar verilen takibe konu toplam 225.334,21 TL alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 15.392,58 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.773,39 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 12.619,19 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 2.773,39 TL peşin harç ve 8,50 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 2.841,19 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 138,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.038,00 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %98,13 oranında olmak üzere 1.018,59 TL sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre belirlenen —— vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalı —- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre belirlenen ——- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
11—— karşılanan – arabuluculuk ücretinin davacının davada haklı çıktığı %98,13 oranında olmak üzere 1.334,57 TL’ sinin davalılardan, davalının davada haklı çıktığı %1,87 oranında olmak üzere 25,43 TL’ sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
12-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.