Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/476 E. 2023/617 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/476 Esas
KARAR NO: 2023/617
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 30/07/2021
KARAR TARİHİ: 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/04/2020 tarihinde meydana gelen kazada davacı müvekkilinin ağır yaralandığını, kaza sonrası kaza tespit tutanağının tutulamadığını, kolluk kuvvetleri tarafından kazanın basit krokisinin çizildiğini, olay ile ilgili ———- Soruşturma numaralı dosyasında soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin motosiklet sürücüsü ——— şikayetçi olmaması üzerine kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiğini, müvekkilinin kazadan 10 gün sonrasında kendine gelebildiğini, 57 cm uzunluğunda iki platin ve vidalar takıldığını, haricen aldırılan rapor ile maluliyetinin %24 oranında belirlendiğini bildirdiğinden bahisle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf, eldeki davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128 madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.

ISLAH: Davacı vekilince sunulan 05/04/2023 tarihli dilekçe ile dava dilekçelerinde 1.000 TL talep edilmiş olan maddi tazminatın, 387.503,41-TL arttırarak dava değerinin 388.503,41-TL üzerinden harç hesaplaması yapıldıktan sonra eksik kalan harç işbu dilekçemizle beraber yatırdıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 388.503,41-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan geçici ve kalıcı maluliyetin tazminine yönelik olarak açılan maddi tazminat davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Mahkememizce aldırılan 01/08/2020 tarihli ——– raporu ile ——– 27/04/2020 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarihli ——– sayılı ———- yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlar, Lomber omurganın yaralanması, Tablo 1.1 Kategori II’ye göre; kişinin özürlülük oranı %8, Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, eklem hareket açıklığı, kalça eklemi hareket kısıtlılığı, Tablo 3.8a ve Tablo 3.8b’ye göre alt ekstremite özürlülük oranı Balthazard formülü ile %9.75, Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlar, Alt ekstremitenin uzunluk farklılıkları, Tablo 3.3’e göre alt ekstremite özürlülük oranı %5, Balthazard formülüne göre alt ekstremite özürlülük oranı %14.26 olup Tablo 3.2’ye göre kişinin özürlülük oranı %7, III. Balthazard formülüne göre; %14.44 olup; kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %14 (yüzdeondört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce aldırılan 18/11/2022 tarihli bilirkişi raporu ile ———- plakalı motosikletin sürücüsü ———–, kazanın meydana gelmesinde asli ve % 100 kusurlu olduğu, ——— plakalı motosikletin yolcusu ——— meydana gelen kazada kusurunun olmadığı, taktir mahkemeye ait olmak üzere, ———- plakalı motosikletin yolcusu ———- Yargıtay içtihatlerine göre müterafık kusuru yönünden değerlendirilmesi :Motosiklet yolcusu ——— sürücü belgesiz bir araca binmesi nedeni ile müterafık kusur verilebileceği, Motosiklet yolcusu ———- kasksız ve koruyucu ekipmansız motosiklette yolculuk etmesi nedeni ile müterafik kusur verilebileceği, Davacı ——— Davalı Sigorta Şirketinden Talep Edebileceği Nihai ve Gerçek Zararının 388.503,41 TL. den ibaret olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir . 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir .Somut olayda davacının ——– plaka sayılı araçta yolcu konumunda olduğu, motorsikleti dava dışı ——— kullandığı, kazanın meydana gelmesinde ——— plakalı motorsiklet sürücüsü ——— %100 kusurlu, davacı yolcunun kusursuz olduğunun tespit edildiği, kazanın meydana gelmesine ——— plaka sayılı motorun sürücüsünün sebep olduğu anlaşılmıştır. Davalı ———- şirketinin ———– plaka sayılı motorun ZMMS sigortacısı olduğu anlaşılmıştır.Davacının ———- plakalı motorsiklette yolcu bulunduğu, ancak kaza esnasında kask takmadığı noktasında şüphe bulunmakla birlikte davacıdaki yaralanma bölgesine göre kask takmamasının yaralanmasına etkisinin olup olmayacağı husus dikkate alınarak müterafik kusur indirimi yapılıp yapılamayacağı değerledirilmelidir . Kaza neticesinde davacının baş bölgesinden bir yaralanma olmadığı, davacının kaza esnasında kask takmamasının davacının maluliyetine etkisi bulunmadığından kask takılmaması sebebiyle müterafik kusur indirimi yapılmamıştır. Sürücünün ehliyetsiz olduğunu, davacının bildiği noktasında şüphe olması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.Her ne kadar yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde açıklanan sağlık giderleri teminatının ———- sorumluluğunda olduğu düzenlenmiş ise de KTK 98. maddesinde ——— sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmıştır. Bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan ——– yasal düzenleme olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca sigorta şirketleri tarafından poliçe bazında KTK 98. maddesindeki sayılanlar kapsamında ——— katkı payı aktarımı yapıldığı nazara alındığında, KTK 98.madde kapsamı dışında sağlık giderleri teminatı içinde kalan tazminat kalemlerine ilişkin sigortalıdan alınan prim ücretleri sigorta şirketlerinin uhdesinde kalmaktadır. Bu doğrultuda sigorta şirketlerinin KTK 98. madde dışında kalan sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğu devam edecektir.Neticeten 27/04/2020 tarihli kaza sebebiyle davacının geçici ve daimi iş göremezliğinin bulunduğu, ZMMS poliçesi olmaya davacının da yolcu olarak bulunduğu ———- plaka sayılı aracın sürücüsünün de kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu, 388.503,44 TL’ maddi tazminattan davalının sorumlu olduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiş olup kabulüne karar verilen tazminata temerrüt tarihi olan 17/06/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, 388.503,41 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 17/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 26.538,67 TL’den dava açılırken ve ıslah ile yatırılan toplam 1.386,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 25.152,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 başvurma harcı, 1.327,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.445,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 128,60 TL posta gideri, 1.360,00 TL Adli Tıp Fatura bedeli olmak üzere toplam 4.488,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 60.275,51 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2023