Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/472 E. 2023/653 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/472 Esas
KARAR NO: 2023/653
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/07/2021
KARAR TARİHİ: 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde ; 15/06/2020 tarihinde maliki bulunduğu ——— plaka sayılı araç ile ——— ———— gitmekte olan müvekkillerinden ——– ——– yolu arasında bulunan ———- kavşağına geldiğinde ters istikametten gelen davalılardan ———- sevk ve idaresindeki davalı ———- adına kayıtlı bulunan ———- plaka sayılı çekici araç ile kafa kafaya çarpıştığını, çarpışma neticesinde müvekkilinin maliki olduğu aracın kullanılamaz hale geldiğini, davacı müvekkilleri ———- ve eşi ———- yaralandığını, ——– ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldıklarını, davalılardan ———- hakkında ———– Esas sayılı dava dosyası ile davalı hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçu bakımından yargılama başladığını, ceza dosyasında davalı ——— yüzde yüz kusurlu olduğunun sabit olduğunu bildirdiğinden bahisle müvekkili ——— için şimdilik 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, müvekkili ———- için 50.000,00 TL, davacı ——— ve ——– çocukları ——– için 30.000,00 TL, ———- için 30.000,00 TL, ———– için 30.000,00 TL ———– için 30.000,00 TL, ———– için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere totalde 310.000,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ——– şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davacıların kaza sebebiyle müvekkili şirkete başvuru şartını eksik evrak ile yerine getirildiğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle davacının birlikte kusur oluştuğundan bu hususun gözetilerek bu müterafik kusur indirim yapılması gerektiğini, manevi tazminat talepleri yönünden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, kusur durumunun ———- tarafından belirlenmesini beyanla davanın reddini talep etmiştir.Davalı ——– şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminat talepleri yönünden karar verilebilmesi için davacıların sosyal ekonomik durum araştırılmasının yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle kusur ve maluliyet durumunun ———- tarafından belirlenmesini beyanla davanın reddini talep etmiştir.Davalılar ——— ve ——— Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müterafik kusurunun belirlenmesi gerektiğini, davacıların ——— başvurup başvurmadığının tespit edilmesi gerektiğini, rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kusur ve maluliyet durumunun ———- tarafından belirlenmesini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

ISLAH:
Davacılar vekilince sunulan 23/05/2023 tarihli dilekçe ile 2.500,00 TL lik Kazanç Kaybı taleplerini (Geçici İş Göremezlik Zararları) 2.233,96 TL arttırmak suretiyle toplam da 4.733,96 TL’ye 5.000.00 TL’lik Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıp ile Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıp taleplerini (maluliyete Bağlı Sürekli İş Göremezlik Zararları) 465.569,56 TL arttırmak suretiyle 470.569,56 TL ye arttırmak suretiyle (sigorta Şirketleri Bakımından Poliçelerdeki Sınırlar Dahilinde Kalmak Kaydıyla) toplam maddi tazminat taleplerini 475.303,52 TL ye artırdıklarını, davanın niteliği gereği hem maddi tazminat taleplerimiz bakımından hem de manevi tazminat talepleri bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine, dava dilekçesinde belirtmiş oldukları alacak kalemlerine kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:

Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan maddi ve manevi zararların tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Kusur oranının tespiti için dosya ———- gönderilmiş, ———- tarafından sunulan 14/03/2022 tarihli kusur raporu ile davalı sürücü ——— %75(yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu, davacı sürücü ——— %25(yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Kusur durumunun tespiti ve ——— alınan maluliyet raporu ile oluşan zararın tespiti, tarafların sorumluğu yönünden bilirkişi heyetinden rapor tanzimi istenmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda özetle;Maluliyet oranının tespiti için davacılar ——— ile ——— ——— sevk edilmiş, ———- tarafından sunulan 19/10/2022 tarihli rapor ile ——– ve ——— kızı, 01/02/1953 doğumlu,———- 15/06/2020 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarih ve ———- sayılı ——— yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi, 1a, Solunum Fonksiyon Testine Göre özür oranı %20, Kas İskelet Sistemi, Spesifik omurga hastalıklarına bağlı özürlülük oranları, Tablo 1.7 ye göre, ——— formülüne göre; % (5-5) Görme Sistemi, Görme Sistemi: İşlevsel görme puanı: , Görme sistemi yetersizlik oranı %38 , özür oranı %38, ——— formülü ile; kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %55 (yüzdeellibeş) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin geçici veya sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, yine aynı tarihli rapor ile ——— ve ——— oğlu, ——— doğumlu, ———- 15/06/2020 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarih ve ———- sayılı ——– yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümleri kapsamında özürlülüğe neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğu dolayısıyla; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1(bir) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce aldırılan 23/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile a) Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde ——— Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde ———- yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “———- Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde ———- yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan ———- Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak ———- Yaşam Tablosu kullanılarak ———- Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, ———– ‘in Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre sürekli iş göremezlik oranının olmadığı görüldüğünden kazazede yönünden sadece Geçici İş Göremezlik hesabı yapıldığı, Geçici İş Göremezlik Hesabının Geçmiş (Bilinen) Dönem içerisinde sonlanan bir hesap olması sebebiyle, gerek yapılan ödeme tarihine göre, gerekse rapor/hesap tarihine göre yapılacak hesaplamalarda hangi Yaşam Tablosunun kullanıldığının ve hesap yöntemi olarak ———- ya da Aktüeryal Yöntem kullanılmasının hesaplamaya herhangi bir etkisinin bulunmadığı, davalılar ya da dava dışı ——– tarafından davacılar ——— ve ———- Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararı yönünden ödeme yapıldığına dair herhangi bir belge tespit edilememiş
olup, davacıların Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir tenzil yapılmadığı, davacı ———- hesaplanan; hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 4.733,96 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Geçici İş Göremezlik zararının karşılanacağı ZMMS Şahıs Başına Sağlık Giderleri Teminatı Limitinin 410.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı, Hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 470.569,56 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Sürekli İş Göremezlik zararının karşılanacağı ZMMS Kişi Başı Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limitinin 410.000,00 TL, ZMMS teminat limitini aşan zararının 60.569,56 TL olduğu, davacı ——– hesaplanan;
Hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 1.577,99 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Geçici İş Göremezlik zararının karşılanacağı ZMMS Şahıs Başına Sağlık Giderleri Teminatı Limitinin 410.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Davacılar vekili, 05/10/2023 tarihli mahkememiz duruşmasında tedavi giderleri taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.2918 sayılı Yasanın 85 ve devam maddeleri gereğince bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir. Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir . 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiş olup, bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Anılan yasal hükümlerden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.İşletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesinde; bir motorlu aracın karıştığı kazada, bir 3. kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunların müteselsil sorumlu olarak tutulacağı hüküm altına alınmıştır.Somut uyuşmazlıkta yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan zararlardan kusuru ile sebebiyet veren davalı zorunlu mali maluliyet sigortacısı ile kazaya karışan davacı-zarar görene karşı sigortalısı olan aracın sürücüsünün kusuru oranında sorumludur. Aynı şekilde aracın işleteni olan diğer davalı da sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında davacıya karşı sorumludur. KTK 88/1. Maddesine göre davalılar davacıya karşı müşterek ve müteselsilen sorumludur.Maluliyet raporuna göre davacının davaya konu kaza sebebiyle ———- maluliyetinin %55 olduğu İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği, kusur raporuna göreavalı sürücü———- %75(yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu, davacı sürücü ——— %25(yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, davacı ———- kusursuz olduğu, davacı ———- hesaplanan; hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 4.733,96 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Geçici İş Göremezlik zararının karşılanacağı ZMMS Şahıs Başına Sağlık Giderleri Teminatı Limitinin 410.000,00 TL olduğu, teminat limitini aşan zararının olmadığı,
Hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararının 470.569,56 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle Sürekli İş Göremezlik zararının karşılanacağı ZMMS Kişi Başı Ölüm ve Sakatlanma Tazminatı Limitinin 410.000,00 TL, ZMMS teminat limitini aşan zararının 60.569,56 TL olduğu, tespit edilmekle usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu davacılar vekilinin talepleri de göz önüne alınarak Davacı ———– maddi tazminata yönelik talebinin kabulü ile; 470.569,56 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 4.733,96 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 475.303,52 TL’nin davalı ——– şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 24/11/2020 tarihinden itibaren, davalı ——— şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren davalılar ——— Şirketi ve ———– yönünden kaza tarihi olan 15/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Tedavi gideri talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı, adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve ——— sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi zararın şahsiyet haklarına vaki tecavüz dolayısı ile bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ızdırap ve elem, bir kimsemin hayattan tat almasında yaşama zevkinde bir azalma olarak tarif edildiği, bu tariften anlaşılacağı üzere, manevi tazminata temel olan düşüncenin bozulmuş olan ruhi ve bedeni kusurun kısmen ve imkan nispetinde yeniden elde edilmesini teminine yönelik olduğu, manevi tazminatın kabulundeki gayenin faili cezalandırılmak veya onu muzayaka haline düşürmek olmadığı, mağdurun mal varlığında bir çoğalma husule getirmek veya mağdurun istediği tazmin şekillerini birini kabul etmek sureti ile onun acısını gidermek ve ruhen onu tatmin etmek şeklinde tarif edildiği, hukuka aykırı bir fiilin manevvie tazminatı gerektirebilmesi için o fiilin bir şahsın şahsa bağlı haklarını başka bir deyim ile şahsi menfaatlerini ihlal etmesi gerektiği, şahsa bağlı hakkın ise herkese karşı ileri sürülebileyeceği resmi ismi, şeref ve namusu özel hayata mesleki sırra iktisadi şahsiyete yapılan tecavüzlerin de şahsiyet haklarını ihlal eden haraketler olarak kabul edildiği TBK’nun 56 maddesinde de bu gibi şahsi menfaatlerin ağır ihlali halinde kusurunda ağır olması kaydı ile manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir. 6098 sayılı TBK’nun 49 ve 56. maddelerine göre Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hâkim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nesafetle) karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayın işleniş biçimi, olay tarihi, davacının yaralanmasının mahiyeti, sürekli maluliyetinin bulunmaması, davalı tarafın kusur durumu, davacının çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, uğradığı bedensel zararın niteliği, davacı ———– organ kaybı iyileşmesinin mümkün olmaması, davacı ———- eşi davacı ——— ve çoçukları ———–, ———-, ———-, ———, ———– oluşan manevi durum nedeniyle tarafların dosyaya yansıyan sosyo ekonomik durumları, paranın alım gücü dikkate alındığında, göz kaybı sonucunu doğuran taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü Davacı ———- manevi tazminata yönelik talebinin kısmen kabulü ile ; 80.000 TL manevi tazminatın davalılar ——— Şirketi ve ——— yönünden kaza tarihi olan 15/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ——— şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacı ——— manevi tazminata yönelik talebinin kısmen kabulü ile ; 30.000 TL manevi tazminatın davalılar ——— Şirketi, ———- yönünden kaza tarihi olan 15/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ——— şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacı ———, ———-, ———-, ———–, ———– manevi tazminata yönelik talebinin kısmen kabulü ile ; ayrı ayrı 7.000′ er TL manevi tazminatın davalılar ——— Şirketi, ———- kaza tarihi olan 15/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ——— şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmedilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur. Yerleşmiş yargısal içtihatlara göre ölenlerin veya cismani zarara uğrayanların müterafik kusurlu olması ve hatır için taşınmış bulunması halinde, bu durumlar takdiri indirim nedeni olarak değerlendirilebilecektir.Bu itibarla zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde diğer bir ifadeyle zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zarar meydana gelmesine etki yapmış veya zarar sorumlusunun durumunu ağırlaştırmış ise kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 52.maddesi (benzer düzenleme 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 44. Maddesinde de mevcuttur) uyarınca hakim tazminat miktarını hafifletebilir. Hatır taşımaları da bir menfaat karşılığı olmadığı hallerde bu gibi taşımalarda kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51.madde hükmü uyarınca (benzer düzenleme 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43.maddesinde de mevcuttur) tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından söz edebilmek için de yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olmasının saptanması önemli olduğu gibi yarar ekonomik olabileceği gibi ortak toplumsal yararları da ilgilendirilebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişinin (sürücü) bir çıkarı veya yararı bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde; davacı ——— ile davacı ——— eş oldukları dosya kapsamından anlaşılmakla akrabalık bağının bulunduğu hallerde ücretsiz taşıma, ahlaki bir ödev niteliğinde bulunduğundan, yerleşmiş yargısal içtihatlara göre böyle bir taşıma hatır taşıması niteliğinde de sayılmaz. Bundan ayrı yaralanan davacının hangi eylemi veya eylemleri nedeniyle müterafik kusurlu sayılmaları gerektiği konusunda da davalı tarafça yargılama sırasında somut bir iddiada bulunulmadığı ve dosya kapsamında da mağdurun müterafik kusurlu sayılmasını gerektirecek açık bir olgunun varlığı tespit edilemediğinden mahkemece belirlenen tazminatlardan hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indirimi yapılmaksızın karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

Davacıların davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;

1-Davacı ——— maddi tazminata yönelik talebinin KABULÜ İLE; 470.569,56 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 4.733,96 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 475.303,52 TL’nin davalı ——– şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 24/11/2020 tarihinden itibaren, davalı ——– şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren davalılar ——– Şirketi ve ——– yönünden kaza tarihi olan 15/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2-Davacı ——— manevi tazminata yönelik talebinin KISMEN KABULÜ İLE ; 80.000 TL manevi tazminatın davalılar ——— Şirketi ve ——— yönünden kaza tarihi olan 15/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ——– şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacı ——– manevi tazminata yönelik talebinin KISMEN KABULÜ İLE ; 30.000 TL manevi tazminatın davalılar ——– Şirketi, ——— yönünden kaza tarihi olan 15/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ——— şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davacı ———, ———, ———, ———, ——— manevi tazminata yönelik talebinin KISMEN KABULÜ İLE ; ayrı ayrı 7.000′ er TL manevi tazminatın davalılar ——–Şirketi, ——– kaza tarihi olan 15/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ——— şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Tedavi gideri talebinin feragat nedeniyle reddine
6-Karar harcı 42.372,93 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.294,03 TL harç ile 8.117,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 28.961,9‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazine adına irad kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 5.294,3 TL peşin nispi harç ve 8.117,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 13.470,33 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
8-Davacı tarafından yapılan 793,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,0 TL bilirkişi ücreti, 4.620,00 TL ——– rapor ücreti olmak üzere olmak üzere toplam 7.913,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 6.331,02 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Maddi tazminat davasında Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 72.542,49 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ——– verilmesine,
11-Manevi tazminat davasında Davanın kabuledilen kısmı için davacılar yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 23.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar ———- , ——— Şirketi ve ——— şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
12-Manevi tazminat davasında davalılar ———, ———Şirketi ve ——– şirketi kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı için 23.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davalılar ———- Şirketi ve ——— şirketi verilmesine,
13-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
14-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.056,10-TL.sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 263,90 TL.sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair davacı vekilinin, Davalı ———- Sigorta ve Davalı ——— Nakliyat vekilinin e-duruşma vasıtası ile yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/10/2023