Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/455 E. 2022/163 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/455 Esas
KARAR NO : 2022/163

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ————- sevk ve —- davalının sigortacısı———- maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası neticesinde dava dışı ————hasar gördüğünü, — olarak onarımı——-dava açıldığını, yürütülen yargı süreci sonucunda hasara konu kaza bakımından; müvekkil şirket sigortalı araç sürücüsü %70 oranında, davalının sigortacısı olduğu araç sürücüsü %30 oranında kusurlu bulunduğunu, yargılama sonunda——- karar ile davanın Kısmen Kabulüne karar verilmiş ve verilen karar doğrultusunda müşterek ve müteselsilen sorumluluk kapsamında %100 kusur oranı üzerinden —— tarihinde ödeme yapılmak durumunda kalındığını, 6102 sayılı TTK md.1472 uyarınca müvekkil —- sigortalıya ——- ——- bedelini sorumlulardan rücuen talep etme hakkına sahip olduğunu, meydana gelen kazada —— plakalı davalının sigortacısı olduğu aracın sürücüsü en az %30 kusurlu olduğundan, davalı şirket dava konusu hasardan bu oranda sorumlu olduğunu, bu sebeple ödenen tazminat miktarının davalı borçlu şirketten rücu edilmesi maksadıyla öncelikle—- takibi başlatıldığını, takibin davalının haksız ve yersiz itirazları nedeni ile durduğunu, konuya ilişkin başvurulan—- sonuç elde edilemediğini beyanla, davalının takibe haksız itirazının iptali ve en az alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ——- —- —- kusuru oranında olduğunu, en doğru tespitin yapılabilmesi için —- ——- konusunda uzman bilirkişi raporu alınması gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle mahkemenin bir an için huzurda görülen davanın haklılığına karar vereceği düşünülse ——–araçta meydana geldiği iddia edilen hasarın— tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan evrakların hiçbiri araçta meydana gelen hasar tutarını kanıtlar nitelikte olmadığından hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere araç hasarının uzman sigorta eksperi tarafından yargıtay içtihatları doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini, Müvekkili şirket nezdinde tanzim edilen poliçe, trafik poliçesi olup bu poliçe ile şartların yerine gelmesi halinde, sigortalı aracın neden olduğu doğrudan zararların karşılandığını, dava konusu alacak likit olmadığı için icra inkar tazminatı talebi haksız nitelikte olduğunu, her ne kadar davacı kurum söz konusu kaza sonucu şahıslara belirli bir miktar ödeme yapmışsa da Müvekkili Şirket açısından bu alacak likit nitelikte olmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkilimiz ——- sorumluluğunun sınırlı olduğunu, aleyhe hüküm kurulması halinde müvekkili—- başvuru tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini beyanla, öncelikle Müvekkili Şirket tarafından davacı tarafa hasar aşamasında ödeme yapılmış olması sebebiyle işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, aleyhe hüküm kurulması halinde kusur durumunun tespiti için——- alınmasına, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, sigortalı araçta meydana gelen hasar miktarı hususunda——— bilirkişiden rapor hazırlatılmasına, huzurda görülen başvurunun ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine kara verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ——– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı vekili ——– duruşmada; dava açıldıktan sonra icra dosyasına diğer borçlu tarafından ödeme yapıldığını, yargılama devam ederken ödeme yapıldığı için vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
——- tarihli müzekkere cevabında; dosyanın alacaklı vekilinin talebi ile —–tarihinde haricen tahsil sebebi ile kapatıldığını, icra dosyasına yapılan bir ödemenin bulunmadığını bildirdiği görüldü.
Davacı vekilinin beyanı doğrultusunda dava konusu alacak icra dosyası alacağının dava açıldıktan sonra alacaklı vekiline haricen ödeme yapıldığı davacı vekili tarafından beyan edilmekle, dava konusu alacak yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilerek, dava açılmasına sebebiyet veren davalı yan aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının inkar tazminatını talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 31,80 -TL tebligat ve müzekkere gideri, yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde—- belirlenen —vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —- arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair;Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar kesin olmak üzere; verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı