Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/45 E. 2021/489 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/45 Esas
KARAR NO: 2021/489
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 25/01/2021
KARAR TARİHİ: 08/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin oğlu — tarihinde kendi sevk ve idaresindeki — plakalı araç ile — istikametine doğru seyir halindeyken aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıktığını ve tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilleri—- vefat ettiğini, meydana gelen kaza sonucunda müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını,– plaka sayılı aracın —- sigortalatılmış olması sebebiyle sigorta şirketine —– başvuru yapıldığını, talebin sigorta şirketince olumsuz karşılandığını, yapılan arabulculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, kazada müteveffanın kusurlu olduğu varsayılsa dahi çocuklarının desteğinden yoksun kalan müvekkillerinun destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandığını beyanla, belirsiz alacak davasının kabulü ile müvekkillerinin destekten yoksun kalmış olması sebebiyle — —- uyarınca; kaza tarihinden itibaren itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte şimdilik ——– tutarında maddi tazminatının aktüer hesabı yapılarak tahsiline, tüm yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvurunun kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, sürücünün alkollü olup olmadığı ve ehliyetinin olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini,—– uyarınca sürücünün kusurlu olarak ölmesi sonucu varislerin destekten yoksunluk tazminatı talep etme hakkının bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, müteveffanın %100 kusuru ile başvuru konusu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, yeni trafik sigortası genel şartları uyarınca teminat dışında kalan hallerden a.6.d maddesi uyarınca “destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” teminat dışı olduğunu, söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alındığını, ” başvuru konusu kazada vefat edenin sürücü olduğunu, sürücü kusuru nedeniyle 3. Kişilere karşı sorumluluğu olan kişi olduğunu, bu nedenle sürücünün vefatı nedeniyle müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, işletenin vefatı trafik sigortası teminatına girmediğini, işletenin %100 kusurlu olarak yapmış olduğu kaza sonucunda vefat etmesi sebebiyle varislerinin tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, davacılarının talebi trafik sigortası teminatına girmediğini, ——- b fıkrası çok açık ve net bir şekilde “İşleten tarafından ileri sürülecek tazminat taleplerini,” teminat dışı kalan hallerden saydığını, burada vefat eden bizzat sürücü olduğundan varislerin tazminat talep etmeye hakkının bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf zararını usulen ispat edilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenebilmesi için, olay sebebiyle elde edilen kazanımlar tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, ——– kurumunun yaptıkları ödemeler sebebiyle rücu hakkı bulunduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla faiz başlangıcı ancak dava tarihi olarak kabul edilebilir ve uygulanması gereken faiz türü yasal faiz olduğunu beyanla, davanın müvekkil bakımından dava şartı yerine getirilmediğinden usulden, her halükarda davanın esastan reddi ile yargılama masrafı ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava trafik kazası neticesinde, ——— sürücüsünün vefatı nedeniyle, desteğinden mahrum kalan davacılar tarafından, vefat edenin sürücüsü olduğu araç sigortacısından destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
—- değişiklik yapılarak—- kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” açısından sigortanın sorumlu olmayacağı düzenlenmiştir. Sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile vefatı nedeniyle hak sahiplerinin destek zararları da bu kapsamdadır. ——– maddesine eklenen “h” ve “i” maddelerinde de bu konuda düzenleme yapılmış, anılan maddelerin Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle yapılan iptal başvurusu üzerine, —————- belirlenmesine ilişkin 2918 sayılı Yasanın 92. maddesinin —bendinin — iptaline karar verilmişken,—-bendinde yer alan sigorta teminatı kapsamında kalmadığı belirtilen “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” maddesine ilişkin gerekçesinde “2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinin itiraz konusu (h) bendinde ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortasının kapsamında olmadığı belirtilmektedir. Kanun’da ilgililerin kimler olduğu belirtilmemiş ise de anılan ibareyle ifade edilenin kazaya uğrayan kişi dışında tazminat talep edebilecek kişiler olduğu anlaşılmaktadır. Kuralda yer alan “…sigortalının sorumluluk riski…” ibaresinin anlamı da değerlendirilmelidir. Yukarıda da açıklandığı üzere ———- düzenlenen hukuki sorumluluğunu güvence altına almaktır. Dolayısıyla bu hukuki sorumluluğunu sigorta ettirmekle yükümlü olan işletenin sigortalı konumunda olduğu, sigortalının sorumluluk riskinin ise Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen hukuki sorumluluk kapsamında gerçekleşmesi olası risklerle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu yönleriyle kuralın belirsiz olduğu söylenemez.” denilerek 2918 Sayılı yasanın 85. maddesi kapsamında kalmayan üçüncü kişilerin zararlarının, sigorta kapsamında kalmadığına yönelik bir düzenleme olduğundan bahisle düzenlemenin belirli olduğu ve —— aykırı olmadığından iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
Buna göre, sigortalı araç sürücüsünün kendi kusuru ile meydana gelen ölüm olayında, hak sahibi üçüncü kişilerin destek zararlarından sigortanın sorumlu olup olmadığı, 2918 Sayılı Yasanın 92/h maddesinin — tarihinde yürürlüğe girmiş olması ve —— bendi kapsamında değerlendirilecek olması karşısında, bu tarihten sonra meydana gelen kazalarda işletenin sorumlu olmadığı hususların, sigorta teminatı kapsamında olmayacağı kanun ile düzenlenerek açıklığa kavuşturulmuştur. Bu nedenle —- tarihinden sonraki tek taraflı kazalarda zarar dolaylı yada doğrudan olsun, — maddesi gereğince işletenin sorumlu olmadığı durumlarda, sigortanın da sorumluluğu olmayacaktır.
———– tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski Genel Şartların, yeni Genel Şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır.” denilerek, sorumluğun belirlenmesinde poliçe tanzim tarihindeki genel şartların nazara alınacağını belirtmiş, yine aynı kararında — tarihinde yürürlüğe giren—- uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen —— ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise Genel Şartlar A.3. maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.
Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde ise destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri”—-teminatı dışında kalan hallerden sayılmıştır.” denilerek,——– uygulanacağından, işleten veya sürücünün kendi kusuru ile vefatı nedeniyle desteğinden mahrum kalan üçüncü kişilere karşı, sigortalının (işletenin) sorumluluğu olmamasına göre, yapılan düzenleme ile sigortanın da sorumlu olmayacağı belirtilmiştir.
Somut olayda davaya konu trafik kazası — tarihinde gerçekleşmiştir. Davalı tarafça sigortalı aracın —- tarihinde, yeni — yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla, kaza tarihi ile poliçe tarihi, sözü geçen —- değişikliğinden sonradır. Hal böyle olunca davalının tazminattan sorumlu tutulamayacağı kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021