Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/438 E. 2023/568 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/438 Esas
KARAR NO: 2023/568
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/07/2021
KARAR TARİHİ: 15/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu senet 24.06.2021 düzenleme tarihli, 12.07.2021 vade tarihli, 80.000 TL bedelli … emrine düzenlenmiş olan senetten müvekkilin bilgisi, haberi ve dahiliyeti söz konusu olmadığını, kimseye böyle bir borcu mevcut olmadığını, kendisini senet düzenlenmediğini, konu senette düzenlenme tarihinin altında yer alan imzalar müvekkile ait olmadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edilmesine, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli, haksız ve ağır kusurlu olunması sebebiyle davalı taraf aleyhine bono miktarının %25’inden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; ——- ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınları, yüksek çözünül tarayıcı, bilgisayar analiz programları kullanılarak, grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan mukayeseli incelemede; İnceleme konusu senetteki imzalar ile … ait mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde, ara gramalarda farklılıklar ve bitiş hareketlerinde kısmi benzerlikler görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu senetteki imzaların … eli ürünü olmadığı, takliden atılmış imza niteliğinde olduğu hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
——– sor.sayılı dosya da incelenmekle dava konu edilen bono hakkında alınan bilirkişi raporu ile mahkememiz dosyasındaki raporun uyumlu olduğu görülmüştür. Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir . Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir . Ayrıca, adi senette borçlu olarak gözüken kimse, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığının ve dolayısıyla, senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itiraz yoluyla itirazda bulunmayı ihmal etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle 2004 sayılı İİK 72’de düzenlenmiş olan menfi tespit davasıdır . Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer .Senet borçlusu tarafından senette yer alan imzanın kendisine ait olmadığının iddia edilmesi halinde çözümü özel veya teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesine karar verilir. İmza incelemesinde öncelikle senedin düzenleme tarihinden öncesine ilişkin borçluya ait olduğu muhakkak olan karşılaştırmaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişi tarafından mukayeseye esas alınmalıdır. Yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olupolmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Nitekim bu ilkeler, ——– sayılı kararında da benimsenmiştir.Davacı tarafından gösterilen deliller toplanmış, davacının imza örnekleri getirtilmiş, dava konusunun uzmanlık alanına girmesi nedeni ile bilirkişiden rapor tanzim edilmesi istenilmiş, bilirkişi tarafında verilen raporda bono üzerinde yer alan imzanın davacının el ürünü olmadığı tespit edilmekle açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile davaya konu , 24/06/2021 tanzim tarihli, 10/07/2021 vade tarihli keşidecesin davacı, lehtarının davalı olduğu 80.000 TL bedelli senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar harcı 5.464,80 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.366,2‬0 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,6‬0 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.366,2‬0 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.425,5‬0 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.490,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.800,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2023