Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/428 E. 2023/725 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/428 Esas
KARAR NO: 2023/725
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/07/2021
KARAR TARİHİ: 27/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememiz dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket ile davalı yan arasında 19.07.2019 tarihinde sözleşme tanzim edilmiş olup, İşbu sözleşmeye göre davalı yan 01.01.2020-31.12.2024 tarihleri arasında ——— nezdinde yapılacak tenis turnuvalarını acente olarak müvekkili şirketin ——— adlı otelinde gerçekleştireceğini, davalı yanın o dönemde acente olarak ——— söz konusu maçları organize etme yetkisi almış olup, Taraflar arasına tanzim edilen işbu sözleşmeyle davalı yanın ——— aldığı yetkiye istinaden söz konusu maçları müvekkili şirket nezdinde gerçekleştireceğini, ancak daha sonra ———- tarafından alınan kararda, acentelerin turnuva ve müsabaka düzenleme hakkı alabilmesi için, turizm işletme belgesine sahip olması veya ———– belgesine sahip olması şartı getirilmiş, bu kapsamda müvekkili şirketle davalı arasında yapılan görüşmeler sonucu, davalı yanın bu belgelerden en az birine sahip olmadığı ve alabilecek niteliklere sahip olmadığı anlaşılmış, bu sebeple sözleşmenin ifasının imkansızlaştığı açık olup, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ———- Noterliği” nin ———- Yevmiye numaralı ve 25.01.2021 tarihli ihtarıyla müvekkili şirketçe feshedilmiş olduğunu, müvekkili şirketle davalı taraf arasında tanzim edilen sözleşmenin 3. Maddesi ” Her yılbaşında belirlenecek turnuva takvimine göre düzenlenecek para ödüllü turnuvalarda tüm ödemeler OTEL tarafından toplanacak, tüm ödemeler OTEL tarafından yapılacaktır…” Hükmüne amir olup, daha sonra birtakım turnuvalar yapılmış tüm ödüllerin müvekkili şirketçe karşılanmış olduğunu, ancak daha sonra öğrenilen bilgiye göre söz konusu turnuvaların yayıncı kuruluşu ———- menşeili ——— şirketi Olup, işbu şirketin yetkilisi “———–” “———-” ile yapılan mail görüşmeleri sonucunda davalı yanın ———– 2020 adlı turnuvada 13 Ocak 2020-10 Şubat 2020 tarihleri arasında 5 hafta süren maçların yayın geliri olarak toplamda 15.000 USD ödeme acenteye ifa edilmiş olup, bu ödemeye istinaden banka dekontu ve davalı yanca kesilen faturanın ekte sunulduğunu, davalı tarafla işbu husus görüşülmüş, taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin 3. Maddesi gereği bu ödemenin müvekkili şirkete yapılması gerekliliği tekrarlanmış ancak davalı bu ödemeyi gerçekleştireceğini beyan etse de bu hususun sürüncemede bırakılmış olduğunu, davalı yanın bu ödemeyi gerçekleştirmemesine istinaden müvekkili şirketçe ———- E numaralı dosyası ile takip başlatılmış, davalı yan işbu ödeme emrine vekili aracılığıyla itiraz etmiş olup, Davalı yanın icra takibine itirazı sonrası dava şartı olan zorunlu arabuluculuk müessesine başvurulmuş, taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucu anlaşma yoluna gidilememiş olduğunu, müvekkili şirketle davalı yan arasında tanzim edilen sözleşmenin 3. Maddesi açık olup işbu maddeye göre turnuvalara ilişkin tüm gelirler ve giderler müvekkili şirketin uhdesinde olmalı, bu süreçte müvekkili şirketin işbu maddeye istinaden ifa edilmesi gereken tüm ödemeleri ifa etmiş olduğunu, bu nedenle turnuvaya ait gelirlerin de müvekkili şirkete ifa edilmesi zaruri ve davalı yanın bu ödemeyi müvekkili şirkete ifa etmemesi sözleşmeye aykırı olup, davalı şirketin davanın dayandığı takibe ilişkin ödeme emrine yaptığı itirazında haksız olup gerçeği yansıtmamakta olduğunu savunarak, davanın kabulü ile davalı şirketin kötü niyetli itirazın iptaline, itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Dava dilekçesinde ——–şirketi Davalı taraf olarak gösterilmiş olup, oysa ki; müvekkili Şirketin ticaret unvanının ——— Şti. Olduğunu, davacının davasının haksız ve yersiz olup, reddinin gerekmekte olduğunu, Müvekkil Şirket ile davacı şirket arasında 31.07.2019 Tarihinde ———- ve Tenis Kulübünde düzenlenecek Para Ödüllü Profesyonel Turnuvalardaki Şartlara İlişkin Sözleşme , Turnuva Oda Tahsisine İlişkin Sözleşme ve Danışmanlık sözleşmesi imzalanmış olup, Davacı Şirket tarafından ———- Noterliğinden keşide edilen 25.01.2021 Tarih ve ———- yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeler haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tek taraflı olarak feshedilmiş olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinin 2 numaralı bendinde sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı şekilde feshedilmesine gerekçe olarak müvekkili Şirketin turnuva ve müsabaka düzenleme hakkı alabilmesi için Turizm İşletme Belgesi veya ———— belgesine sahip olmadığını beyan etmiş olduğunu, Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin “Ödemeler” Başlıklı 3. Md. tarafların kabul etmiş olduğu şekliyle turnuvaların sahibi Müvekkili şirket. olup, Müvekkili Şirketin tüm hakları kendinde tutmak kaydı ile operasyon masraflarını karşılamak şartı ile Federasyondan aldığı ve alabileceği turnuvaları ———– kortlarında yapacağını taahhüt etmiş olduğunu, Yani Federasyondan almış olduğu hakların tamamını veya bir kısmını davacı tarafa devir etmemiş, Turnuvaların sahibi olan ———- izni olmadan böyle bir devir hakkının mümkün bulunmaması – nedeniyle, davacı tarafın bu hakların kendisine ait olduğunu iddia etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi hukuken de geçerli bir dayanağı bulunmamakta olduğunu, müvekkili Şirketin Sözleşmenin 3. Maddesinde düzenlenen “Ödemeler ” Başlıklı Bölümde de görüleceği üzere Sponsorluk hakları, yayın hakları, tribün seyirci gelirleri, data paylaşımı, turnuva isim hakkı, ulusal ve uluslararası destekler vb. gibi turnuva sahibinin uhdesinde olan hiçbir hakkı kullanma veya satma yetkisini davacı Otele vermemiş olduğunu, Sözleşmenin 3.Md.içeriğinden de anlaşıldığı gibi Davacı Otel sadece turnuvanın düzenlenebilmesi için gerekli operasyon gelir ve giderinden sorumlu bulunduğunu, davacı tarafın sözleşmenin haksız ve hukuka aykırı şekilde feshedilmesine gerekçe olarak gösterdiği ve dava konusu ile ilgisi bulunmayan Davalı Şirketin turnuva ve müsabaka düzenleme hakkı alabilmesi için turizm işletme belgesi veya ———–belgesine sahip olmadığı beyanı ——— tarafından pandemi nedeniyle yapılan o tarihteki açıklama ile ilgili olduğunu, ——– olmayan kulüplerin turnuvalara başvuru yapamayacağını belirtmesi neticesinde Davacı Şirkete ait ———- kendisinde de turizm acente belgesi olmaması nedeniyle ———- ŞTİ. İle iş birliği protokolü yaparak Turnuvalara başvuru yapmış olup, yani bu belgenin davacı Şirketin kendisinde de mevcut bulunmadığını, davacı Şirket müvekkili Şirket ile hiçbirgörüşme yapmadan ve müvekkili Şirketten bu yönde bir talepte bulunmadan Sözleşmeyi hukuka aykırı bir şekilde tek taraflı olarak fesih etme yoluna gitmiş olup, müvekkilinin de Şirketi adına ya da – davacı Şirket ile aynı şekilde belge sahibi bir Şirket ile başvurma hakkı bulunmasına rağmen davacının bahsettiği gibi belge temin etme ve başvurma hakkının mevcut bulunmadığı iddiası kesinlikle gerçeği yansıtmamakta olduğunu, davacı Şirkete ait ———– müvekkili Şirket ile aralarında imzalanan sözleşme hükümlerini bertaraf etmek suretiyle, sözleşmeye aykırı olarak 30.11.2020-27.12.2020 ve 04.01.2021 Tarihinde başlayıp bugüne kadar halen devam eden Turnuvaları yukarıda adı geçen Acente ile birlikte başvuru yapmak suretiyle kendisinin düzenlemiş olduğunu, davacı Şirkete — müvekkili Şirket tarafından ———- Noterliğinden 02.02.2021 T. ———- YN.” ihtarname çekilerek sözleşmenin haksız feshi nedeniyle meydana gelen zararlarının tazmini talep edilmiş, fakat davacı Şirket tarafından bugüne kadar hiçbir zararlarının giderilmemiş bulunduğunu, İhtarname tebliğine rağmen C/H borcunu ödemeyen davacı Şirket aleyhinde ——— E sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup; davacı /borçlu Şirketin takibe itirazı üzerine ——— E. Sayısında İtirazın İptali davası açıldığını, davacı Şirket ile müvekkili Şirket arasında 01.09.2019-01.09.2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere diğer sözleşmelerden bağımsız Danışmanlık Sözleşmesi imzalanmış olup, bu Sözleşme – gereği davacı Şirketten olan toplam 21.000 Euro * KDV tutarındaki alacaklarının Davacı Şirket tarafından ödenmemiş olduğunu ve bu alacaklarının davacı Şirketten tahsili amacıyla dava açma hazırlığı içinde bulunduklarını, Özetle davacı Şirketin müvekkilim Şirketten hiçbir hak ve alacağı bulunmamakta, aksine müvekkili Şirketin davacı Şirketten çok yüksek meblağlarda alacaklı olduğunu, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacı/alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere Kötüniyet Tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVA :
Davalı birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı ile davalı arasında mevcut ticari ilişki kapsamında cari hesap ekstresine konu borcun tahsil edilememesi üzerine davalı aleyhin——– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takip konusu borca ve faize itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

BİRLEŞEN DOSYA YÖNÜNDEN SAVUNMA
:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığını, davacı acentenin 01/01/2020-31/12/2024 tarihleri arasında ——– nezdinde yapılacak tenis turnuvalarını davalı otelinde organize edeceğini, bu ilişkinin mahiyeti ve taraflar arasındaki sözleşme gereği, acente olan davacı yanın 5 sene içinde davalı otelinde 6 adet tenis turnuvası organize edeceğini, davalının acenteye bu turnuvaların sağlanmasından kaynaklı olarak sözleşmenin 3.maddesinde kararlaştırıldığı tutarda ücret sağlanmasından kaynaklı olarak ücret ödeyeceğini, acentenin otele turnuva getirme hizmetine karşılık, acenteye ödemek üzere kararlaştırılan tutar dışında kalan tüm ödemelerin davalı tarafından toplanacağını, ——— şirketinin 13 Ocak 2020-10 Şubat 2020 tarihleri arasında 5 hafta süren turnuvaya ait 15.000USD yayın gelirinin ödendiğini, ancak bu yayın gelirinin acente tarafından davalıya verilmediğini, yayıncı kuruluşun yaptığı ödemeyi kendi uhdesine alıp davalıya vermeyen acenteye karşı ———- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davacı acentenin itirazı üzerine takibin durduğunu, davacının iddialarının haksız olduğunu beyanla, öncelikle birleştirme kararı verilmesini, davacının davasının reddine, icra takibinin iptaline karar verilmesini, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu,——— esas sayılı ve——– E sayılı takip dosyalarının incelemelerinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi heyetince incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından alınan kök raporda özetle; Davacı Şirketin 15.000.-USD ALACAK Talebi üzerinden harçlandırarak İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; Dava Dışı ———–adına düzenlenen “———-” konulu ve 15.000 USD tutarlı faturanın taraflar arasındaki hukuki ilişki devam ettiği süre içerisinde düzenlendiği, buna mukabil Dava Dışı ———- Firmasının 12.02.2020 Tarihinde Dava Dışı ——— ait ———- IBAN Nolu USD Hesabına 15.000.-USD Transfer gerçekleştirdiği, davacı tarafından ———– Noterliği aracılıyla keşide edilen 25.01.2021 tarihli ihtarnameden hareketle, hukuki ilişkinin davacı yanca feshinin esasen 15.000 USD ödemenin yapılmadığı iddiasına değil, fiili imkânsızlık iddiasına dayandırıldığı, Dava dilekçesi EK 3 ile dava dışı ———– ile yapıldığı belirtilen mail yazışmalarının dosyaya eklendiği, ancak söz konusu yazışmaların İngilizce olarak yapılması ve Yeminli Tercüman sıfatımız bulunmaması sebebiyle söz konusu yazışmalar dâhilinde yapılan ödemenin taraflar arasında daha önce akdedilmiş sözleşmeler bağlamında incelenmesinin mümkün olmadığı, dava dosyasına tercümelerin eklenmesi halinde dava dışı ———- tarafından yapılan ödemenin davacı ve davalı arasındaki hukuki ilişki ile bağlantısının kurulabileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir.Bilirkişi heyeti tarafından alınan ek raporda özetle; ——–E. İCRA DOSYASI (BİRLEŞEN DAVA): Takip alacaklısı ———- şirketi, takip borçlusu———- Şirketi aleyhine, dayanağı “C/H” tan Kaynaklanan Alacak” olan 70.266,81 TL ASIL Alacağının, Yıllık %18,25 Reeskont Avans Faiziyle birlikte tahsilini taleple ilamsız İcra Takibi başlatmış olduğu, davacı Şirket Vekilince 18.10.2022 Tarihinde Dilekçe ekinde dosyaya sunulmuş bulunan ve içeriğinde Davacı Şirket Ticari Defter Kayıtları olduğu beyan edilmiş olan ——— incelenmiş, ———- içeriğinde, Davacı Şirketin 2019-2020 ve 2021 Yılı ——— görüntülerinin yer aldığı, ancak herhangi bir Ticari Defter Kaydı ve/veya Muavin Hesap Ekstresinin ———- içeriğinde yer almadığı tespit edildiği ——— E. Sayılı Dosya kapsamında yer alan 08.10.2022 Tarihli Bilirkişi Raporu incelenmiş, davacısı ———– şirketinin hem de dosyamız Davalısı ———- Şti. ne ait 2019-2020-2021 Yılı Ticari Defter ve Kayıtları incelenerek hazırlanmış olan 08.10.2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda, Dosyamız Davacısı——— şirketinin incelenen Ticari Defter Kayıtlarında, Dosyamız Davalısı/Birleşen Dosya Davacısı ——— şirketine 68.411,29 TL BORÇLU durumda bulunduğu, Davalı Şirket Kayıtlarında yer alan ve Sayın Bilirkişilerce de aynı şekilde tespit edilen Davalı Şirket Kayıtlarına göre ise Davalı Şirketin 70.266,81 TL Alacaklı durumda bulunduğu,(70.266,81 TL— 68.411,29 TL-) 1.885,42 TU lık Farkın ise, Davalı/B. Dosya Davacısı ———Şirketi kayıtlarında yer alan, ancak Davacı/B. Dosya Davalısı ——— Şirketi kayıtlarında yer almayan 11.07.2021 Tarihli, ———– Nolu, “Otel Günlük Kullanım” içerikli, 1.885,42 TL Tutarlı ——– Faturasından kaynaklandığı tespit edildiği, taraflar arasındaki 1.885,42 TL’ lık Mutabakatsızlığa konu fatura içeriği hizmetin dosyamız Davacısı ———- Şirketine verildiğinin faturayı düzenleyen ve kendi ticari defterlerine ——— aleyhine Borç kaydeden Davalı/Birleşen Dosya Davacısı ———– Şirketince ispata muhtaç olduğu, davacı Şirketin 15.000.-USD ALACAK Talebi üzerinden harçlandırarak İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; dava Dışı —— adına düzenlenen “———–” konulu 15.000 USD tutarlı faturanın taraflar arasındaki hukuki ilişki devam ettiği içerisinde düzenlendiği, buna mukabil Dava Dışı ———– Firmasının 12.02.2020 tarihinde Dava Dışı ——— ait ———– IBAN Nolu USD Hesabına 15.000.-USD Transfer gerçekleştirdiği, davacı tarafından ———- Noterliği aracılıyla keşide edilen 25.01.2021 tarihli ihtarnameden hareketle, hukuki ilişkinin davacı yanca feshinin esasen 15.000 USD ödemenin, dava dosyasına eklenen yazışmalara ilişkin çevirilerin tamamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde toplamda 15.000 USD tutarındaki ödemenin tenis maçlarının canlı yayınlanmasını konu edildiği sonucuna varıldığı, ancak söz konusu sonuca varılmasında Maillerin yanı sıra davalı (karşı davacının) ödemenin içeriği hususunda bilirkişi kök raporunda yer alan “Canlı Yayın Hizmeti” tespitine ilişkin özel bir itirazının yer almaması ve dava dosyasının tümü birlikte değerlendirildiğinde yine davalı (karşı davacının) kendilerine yapılan ödeme ve içeriği hususunda bir itirazının bulunmamasının etkili olduğu, taraflar arasında kurulmuş birden sözleşme olmasına karşın, her iki sözleşmede de gelir- gider kalemleri açısından “vb.” ibaresi kullanıldığı, sınırlı bir sayım yapılmadığı için “Canlı Yayın Hizmeti” kaynaklı ödemelerin kime ait olacağının kesin olarak tespit edilemediği, ayrıca tarafları ve tarihleri aynı olan iki bağlantılı sözleşmede aksi sonuçları doğuran (m. 3 ve m.7.4) iki farklı hüküm bulunduğu, bu çerçevede sözleşmenin yorumunun TBK m. 19/1 hükmü ve doktrinde yer alan görüş uyarınca mahkememiz takdirinde olduğu, birleşen dava yönünden davacı Şirketin, 11.07.2021 Tarihli, ———– Nolu, 1.885,42 TL Tutarlı Fatura içeriği “Otel Günlük Kullanım” Hizmetin Davalı ——— Şirketine verildiğini ispatlaması halinde, Talebi gibi 70.266,81 TL ASIL ALACAKLI durumda olacağı, Aksi halde ise, Birleşen Davanın Davacısı ———- Şirketinin, Birleşen Davanın Davalısı/Esas Davanın Davacısı ——— şirketinden 68.411,29 TL Asıl alacağı olacağı hususlarını beyan ve rapor etmiştir.Asıl dava yönünden davacının davaya konu sözleşmelerden dolayı davacı şirkete ödenmesi gereken 15.000 USD bedelin (yayın geliri) tahsili amacıyla davalı aleyhine davaya konu ilamsız takibi başlattığı anlaşılmakla uyuşmazlık temelde 31/07/2019 tarihinde düzenlenmiş olan sözleşmelerin 3. ve 7.4 maddeleri uyarınca davacın sözleşme uyarınca yapılan turnuvalara ilişkin yayın geliri alacağına sahip olup olamayacağı hususlarında toplanmıştır. İlgili sözleşmeler bir bütün halinde incelendiğinde doğrudan davacıya ödenmesi gereken ücretler arasında açıkça yayın geliri kaleminin bulunmadığı mahkememizce tespit edilmekle birlikte yukarıda belirtilen her iki sözleşme maddelerinde ödenmesi gereken ücret kalemlerinde iki zıt hüküm bulunmaktadır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde incelenen taraf defterlerinde davacıya davalı tarafından yahut başka bir yayın kuruluşu tarafından ödenmiş bir yayın geliri de bulunmamakla bu hususta davacı lehine bir teamülün bulunmadığı açık olmakla davacın davaya konu sözleşmelerden kaynaklı olarak yayın geliri alacağının bulunmadığı kanaatiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir. Birleşen dosya yönünden davalı birleşen dosya davacısının davalıdan cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmıştır .Bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle Davacı Şirket Ticari Defter Kayıtları olduğu beyan edilmiş olan ——— incelenmiş, ——— içeriğinde, Davacı Şirketin 2019-2020 ve 2021 Yılı——— görüntülerinin yer aldığı, ancak herhangi bir Ticari Defter Kaydı ve/veya Muavin Hesap Ekstresinin ———- içeriğinde yer almadığı tespit edildiği ———- E. Sayılı Dosya kapsamında yer alan 08.10.2022 Tarihli Bilirkişi Raporu incelenmiş, davacısı ——— şirketinin hem de dosyamız Davalısı ——— Şti. ne ait 2019-2020-2021 Yılı Ticari Defter ve Kayıtları incelenerek hazırlanmış olan 08.10.2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda, Dosyamız Davacısı ——– şirketinin incelenen Ticari Defter Kayıtlarında, Dosyamız Davalısı/Birleşen Dosya Davacısı ——– şirketine 68.411,29 TL BORÇLU durumda bulunduğu, Davalı Şirket Kayıtlarında yer alan ve Sayın Bilirkişilerce de aynı şekilde tespit edilen Davalı Şirket Kayıtlarına göre ise Davalı Şirketin 70.266,81 TL Alacaklı durumda bulunduğu,(70.266,81 TL— 68.411,29 TL-) 1.885,42 TU lık Farkın ise, Davalı/B. Dosya Davacısı ———-Şirketi kayıtlarında yer alan, ancak Davacı/B. Dosya Davalısı ——–Şirketi kayıtlarında yer almayan 11.07.2021 Tarihli, ———- Nolu, “Otel Günlük Kullanım” içerikli, 1.885,42 TL Tutarlı ——— Faturasından kaynaklandığı tespit edildiği, taraflar arasındaki 1.885,42 TL’ lık Mutabakatsızlığa konu fatura içeriği hizmetin dosyamız Davacısı ———- Şirketine verildiğinin faturayı düzenleyen ve kendi ticari defterlerine ——— aleyhine Borç kaydeden Davalı/Birleşen Dosya Davacısı ———- Şirketince ispata muhtaç olduğu, belirtilmiş olmakla birleşen dosya davalısının kendi ticari defterleri uyarınca birleşen dosya davacısına 68.411,29 TL borçlu olduğu hususu ve tarafların basiretli tacir oldukları gözetildiğinde davacının davalıdan 68.411,29 TL alacaklı olduğu taraf ticari defterleri ile tespit edilmekle fazlaya yönelik talebin davalı tarafça dosya kapsamı ve ticari defterler uyarınca ispat edilemediği görülmekle birleşen davanın kısmen kabulüne fazlaya yönelik miktarın ispat edilemediği kanaatiyle reddine karar vermek gerekmiştir.Birleşen dava yönünden İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacak likit olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalının tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVANIN REDDİNE,
2- Birleşen dosyanın kabulü ile ——— esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 68.411,29 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
3-Alacak likit olduğundan takipteki asıl alacak miktarının %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4- ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN:
5- Karar harcı 269,85 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 1.279,42 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 1.009,57‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 20.856,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9- Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

11-BİRLEŞEN DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN:
12-Karar harcı 4.673,18 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 848,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.824,52‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
13-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 848,66 TL peşin harç olmak üzere toplam 907,96‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Davacı tarafından yapılan 348,50 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 339,30 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
16-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
17-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.855,52 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
18-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre1.285,14 TL’nin davalıdan, 34,86 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
19-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2023