Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/405 E. 2022/686 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/405 Esas
KARAR NO:2022/686

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:30/06/2021
KARAR TARİHİ:11/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—araçta hasarlar meydana geldiğini, davalı tarafından, davaya konu kaza nedeniyle,— oluşan değer kaybının tazmini için müvekkil şirket aleyhine — tarih ve— başvuruda bulunulduğunu, müvekkil — tarafından,—başvuru sonucu beklenmeksizin, — oluşan değer kaybı için davalı vekili— sigorta tazminatı ödendiğini, —- tarafından yapılan değerlendirme sonucu hasar kaydı nedeniyle araçtaki değer kaybının reel olarak — olduğu, sigorta genel şartları ekindeki değer kaybı hesaplama yöntemine göre — değer kaybı hesaplandığı, neticeten aracın söz konusu kaza sonucunda gördüğü onarım nedeniyle — değer kaybedeceği kanaatine varıldığı açıklamaları yapıldığı, davalı başvuru sahibine —- sigorta tazminat ödemesi ile sebepsiz zenginleşmiş olup, müvekkil şirket ise aynı miktarda fakirleştiğini, davalının zenginleşmesi ile müvekkil şirketin fakirleşmesi arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan, davalının haklı bir sebebe dayanmayan ediminin (—-) ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte geri ödenmesi gerektiğini, alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine—-sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı borçlunun herhangi bir haklı sebep göstermeksizin itiraz ettiğini, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden bir sonuç alınamadığını beyanla; Fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile davalının — sayılı dosyasına karşı yaptığı haksız itirazlarının iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, —az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline hesaplama yaparak ödeme yapan davacı şirketin adeta kılı kırk yararcasına hesaplamalar yaparak ödemeler yaptığını, bu durumun ödeme aldıktan sonra— yoluna gidildiğinde lehlerine çıkan başkaca dosyalardaki fazla ödemelerden de açıkça görüleceğini sigorta şirketlerinin kuruluş amacı kar elde etmek olduğu için hiç bir sigorta şirketi fazla hesaplama yaparak sigortalıya yada karşı tarafa ödeme yapamayacağını müvekkiline yapılan fazlaca bir ödeme yapılmadığını beyanla, davanın reddine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, —az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, —-Esas sayılı dosyası icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili— yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili —- yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren — yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” —- yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “— yıllık süre” hak düşürücü süredir. — yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, — yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,—- Esas sayılı dosyası takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği; davalı borçlu vekili tarafından— tarihli itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi— incelemesi yaptırılmıştır.—tarafından alınan raporda ,” Kusur oranları,—kazanın meydana gelmesinde asli ve— oranında kusurlu olduğu, ——meydana gelen kazada kusurunun olmadığı, Değer kaybı yönünden: Davaya konu araçta —değer kaybı meydana geldiği, davacı—sayılı poiçesi ile —-sigortacısı olduğu, araç başına maddi tazminat limitinin—- olduğu, değer kaybının trafik sigorta teminatları kapsamı içinde olduğu, davacı —- değer kaybı ödemiş olması nedeni ile fazla ödeme yapmadığı ve talep edebileceği bakiye farkın olmadığı, ” şeklinde rapor sunulmuştur.Davalı taraf— alınan —raporuna göre fazla ödeme yaptığı iddiasında bulunmuş ise de — kararı istinaf edilmediği, dolasıyla üst yargı mercii denetiminden geçerek kesinleşmiş ve hükme esas alınması gerekir bir —raporu bulunmadığı için mahkememizce yeniden— incelemesi yapıtırılmıştır. Mahkememizce alınan—raporunda— raporundan ayrıldıkları noktalar tespit edilmiş, farklılığın tahkim komisyonunca alınan raporda çamurluğun değiştiği halde onarım olarak gösterilmesi ve şaşe hasarının hiç dikkate alınmamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Hal böye olunca mahkememizce alınan usul ve yasaya uygun denetime —-raporu hükme esas alınarak, davacı tarafından fazla ödeme yapılmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye kalan — harcın, davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydı yapılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen —nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — bütçesinden ödenen — arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.