Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/401 E. 2021/612 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/401 Esas
KARAR NO : 2021/612

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 02/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka tarafından, müvekkillerin —- kullandırılan krediden kaynaklı olarak muris aleyhine İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, söz konusu icra takibi başlatılmadan önce de 14.11.2017 tarihinde müvekkillerin murisi vefat etmiş idi. müvekkiller süresinde reddi miras yapmak için Adana — Sulh hukuk Mahkemesine müracaat etmiş ve —- Esas ve —- karar sayılı ilamı ile reddi miras yapıldığını, davalı banka ise müvekkiller aleyhine mirasçılık sebebiyle aynı dosyadan icra işlemleri başlatıldığını, söz konusu dosyada belirtilen alacak yönünden müvekkillerin reddi miras yapmaları sebebiyle herhangi bir borçları bulunmadığını, her ne kadar Ticari Uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı haline gelmiş ise de, Menfi tespit davalarında arabuluculuk zorunlu olmaması ve dava şartı olmaması sebebiyle iş bu dava ikame edildiğini beyanla, müvekkillerin, davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa teşmilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Dilekçeler teattisi tamamlanmadan dosya üzerinden karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin—– fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde aynen “Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin—– çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, — korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” hükmü bulunmaktadır. Yine aynı Kanunun 2. maddesi düzenlemesinde, “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmü bulunmaktadır.
6502 Sayılı yasanın 3. maddesinde yapılan tanımlamalar uyarınca, d)Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu, ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,—- benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73. Maddesinde ise, Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü düzenlenmiştir. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Dosyamız içine alınan İstanbul Anadolu— İcra müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasının tetkikinde, ihtilaf konusu kullandırılan kredinin—kredisi olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı anılan yasal düzenlemeler ile birlikte değerlendirildiğinde; davacıların murisinin davalı bankanın bankacılık işlemlerini kullanan tüketici konumunda olduğu, bu nedenle davanın konusunu oluşturan temel ilişkinin niteliği gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı, görev hususunun HMK 1. maddesi kapsamında kamu düzenini ilgilendirdiği, HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olduğu ve HMK m.115/2 gereğince gereğince; mahkemece, resen ve davanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiğinden açılan davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu da göz önünde bulundurularak mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın yetkili ve görevli—– Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —- Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.