Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/39 E. 2021/557 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/39 Esas
KARAR NO: 2021/557
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/07/2020
KARAR TARİHİ: 21/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun yıllardır inşaat işleri ile uğraşmakta olduğunu, davalılar ile —– tabliye yapım işi için anlaşma sağlandığını, söz konusu inşaatların —- edildiğini, ve müvekkilinin alt taşeron olarak tabliye yapım işini üstlendiğini, davalı— –şirket yetkilisi olduğunu, davalı —— şirket ortağı olduğunu, müvekkilinin ve davalılar — semtlerinde bulunan binaların tabliye işinin yapımı için metrekaresi — toplamda kalamış için —yaparak davalılara teslim ettiğini, davalıların metrekare küsuratını atarak— müvekkiline borçlandıklarını, — tarihine kadar yapılan — ödemenin bakiyeden düşülerek — tarihi itibariyle davalıların, müvekkiline —borçlu olduğunu, davalı —- tarafından imza altına alındığını, bu tarihten sonra da bir kısım yapılan ödemelerin neticesinde bakiye borç miktarının —kaldığını, söz konusu bakiye borç bedelinin davalılardan pek çok kez talep edildiğini ancak ödemenin yapılmadığını, ————- dosyasından alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını ve davalıların haksız ve hukuka aykırı itirazı neticesinde icra takibinin durduğunu, müvekkili ile davalılar arasında sözleşme yapıldığını ve sözleşme gereği müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalıların ise müvekkilinin edimini eksiksiz yerine getirdikten sonra ödemeleri gereken miktarı ödemediklerini belirterek, davalıların —–sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalıların dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere söz konusu projelerin inşası dava dışı — tarafından yapıldığını, müvekkili—- inşaat işi ile iştigal etmediğini, müvekkilinin bu iş ile ilgilenen dava dışı —- olduğunu, takibe dayanak belgeyi de şirket çalışanı olarak imzaladığını ve şahsen sorumluluğunun bulunmadığını, davada müvekkili — yöneltilemeyeceğini, ayrıca müvekkili — tarihi itibariyle bahsi geçen şirkete müdürlük yetkilerinin de sonlandırıldığını, müvekkili —– bakımından, söz konusu dayanak belgede imzası bulunmadığını, müvekkilinin bahsi geçen şirket ortağı olması şirket borçlarından şahsi malvarlığı ile sorumlu olduğu sonucunu doğurmadığını, söz konusu şirketin limited şirketi olduğunu ve şirket ortaklarının şirketin borçlarından şahsen sorumlu olduğu yönünde herhangi bir hukuki dayanağın mevcut olmadığını, inşaatların dava dışı —- inşaa edildiğini, görevli mahkemenin Asliye … Mahkemesi olduğunu, söz konusu inşaatların inşasının dava dışı —–olduğunu, davacının tüm çalışmalarının karşılığının ödendiğini, müvekkillerinin söz konusu borçtan dolayı herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını belirterek, davacının haksız davasının tümüyle reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır
———— mahkememizin esasına kaydı yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre; ticari işletme, —— işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir (TTK 11/1). Ticari işletme ile —— işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir (TTK 11/2). Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten gerçek kişiye tacir denir (TTK 12/1).
İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır (TTK 15/1).
5362 nolu —- Kuruluşları Kanunu’nun 3. maddesinde —İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun——– Kurulunca belirlenen ———- dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler, olarak tanımlanmıştır.
TTK 24 ve devamı maddelerde düzenlenen —— ilişkin hükümler tacir sıfatını taşımanın tescile bağlı olmadığı üstelik bu sıfatı taşımanın sonucu ve gereği olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle — boyutunu aşan ticari işletme işleten kimsenin —— kaydını yaptırmamış olması, tacir olmadığını göstermediğinden —– sayılmasını gerektirmez.
——- ayrımına esas sınırlar belirlenmiş olup, bu kararda, ———maddelerinin uygulaması bakımından;
a) —— meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan —– bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, —— numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların ——- dolayısıyla —- ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,
Ancak, —- —- kayıtlı iken, daha sonraki yıllarda yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı, —- ve —-sayılma hadlerini aşanların kendileri istemedikçe — —-ve dolayısıyla —— için zorlanmaması, yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı — — sayılma hadlerinin altı katını aşanların ise kayıtlarının, — —— marifetiyle — —-aktarılması,
b) 213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile —— siciline ve dolayısıyla —– kaydedilmeleri, kararlaştırılmıştır.
6102 sayılı Türk —- Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye —- mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan ilk derece mahkemeleri, bölge adliye mahkemeleri ve temyiz incelemesi aşamasında —re’sen incelenir.
——tarihli cevabi yazısında davalı— mükellefiyet kaydına rastlandığı bildirilmiştir. ————– tarihi itibari ile kira gelirlerinden dolayı gayrimenkul sermaye iradı mükellefiyeti olduğu ——– kapsayacak şekilde herhangi bir ticari faaliyetten dolayı mükellefiyetinin bulunmadığı hususları tespit edilerek mahkememize bildirilmiştir.
Gelen yazı cevaplarından davalı — tacir sıfatının olmadığı görüldüğünden davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi anlaşılmıştır—-
—– nazara alınarak, görev hususu dava şartı olduğundan, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz ile —— olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından mahkememizce verilen karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği taktirde HMK’nın 22/2 maddesi gereğince görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın——- gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin— olduğunun tespitine,
3-Mahkememiz ile —- arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından mahkememizce verilen karar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği taktirde HMK’nın 22/2 maddesi gereğince görevli mahkemenin belirlenmesi için DOSYANIN—— GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde———- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/06/2021