Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/387 E. 2021/922 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/387 Esas
KARAR NO: 2021/922
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ: 26/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- olan davacı müvekkil şirket — arasında——başlıklı; davalı şirketin sadece kara nakil vasıtalarında yakıt olarak kullanılan otogazı, müvekkil şirketin mevcut akaryakıt bayileri ile yeni açılacak bayilerine satışına ilişkin sözleşme imzalandığını, daha sonra taraflar,—– maddesinde değişiklik yaptıklarını, davalı şirket — yaptığı bayiilerden birisi de dava dışı —– olduğunu, davalı şirketin müvekkil şirkete ödemekle yükümlü olduğu kâr payı tutarlarını doğrudan dava dışı —– ödenmesi konusunda anlaşma sağlandığını, davalı şirket, davacı şirketin bayilerinde otogaz satışına devam etmesine rağmen sözleşmeden kaynaklanan borcunu ifa etmediğini, davalı—- ayından itibaren her ay kâr payı ödeme borcu doğmakta ve muaccel hâle geldiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulü ile davalı/ borçlu — ödemekte temerrüte düştüğü sözleşmeden kaynaklı borçları olan —— aylarında muaccel olmuş borçların fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik —- kısmının, temerrüt tarihi olan bir sonraki ayın onuncu gününden itibaren işlemiş olan temerrüt faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki —- Maddesinde sözleşmeden doğacak ihtilaflarda—– Mahkemeleri’nin yetkili olacağı kararlaştırıldığını, huzurdaki davada yetkili mahkeme —- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkil ile davacı arasındaki sözleşme —- yıllık olarak imzalandığını taraflarca sözleşmenin uzatılmasına ya da yeniden imzalanmasına dair herhangi bir mutabakat metni bulunmadığını, davacı ile müvekkil arasındaki akdi ilişki imza tarihiden itibaren — tarihinde hitama erdiğini, dava dışı — tarihi olup sözleşme süresi — yıl olduğunu, dava dışı —- tarihinde yeni sözleşme imzalandığında davacı ile müvekkil arasındaki yapılan sözleşmenin süresi hitama ermiş ve yenilenmemiş olduğundan bu halde de davacının daha sonraki dönemler için prim talebinde bulunabilmesinin hukuken bir dayanağı bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davacının yetkisiz mahkemede açtığı davanın yetki yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır
HMK’nun 17. maddesinde ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Taraflar, sözleşmeyle yetkili kıldıkları mahkeme yanında kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, bunu ayrıca sözleşmede belirtmelidirler. Aksi halde, davanın yalnız yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkemede açılması gerekir. (HMK. madde 17). Bu yeni düzenleme, —- tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanır.
Taraflar arasında düzenlenen — Mahkemelerinin, — İcra Dairelerinin yetkili olduğunun düzenlendiği Ve sözleşmedeki yetki sözleşmesinin geçerli olarak kurulduğu sabittir. 6100 sayılı HMK’nun 116 ve 117. maddeleri gereğince yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülmelidir.
HMK’nın 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup, maddenin 1. fıkrası ç) bendinde “yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması” dava şartı olarak öngörülmüştür. 116. maddede ilk itirazlara yer verilmiş olup 1. fıkra a) bendinde “kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı” ilk itiraz olarak belirtilmiştir. 117/1 maddesinde “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez. ” hükmü düzenlenmiştir. Yine HMK’nın 19/2 maddesinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Taraflar arasında HMK’nun 18. maddesindeki koşulları taşıyan ve geçerli olarak kurulan yetki sözleşmesi uyarınca davalı tarafın yasal süresinde yaptığı itiraza göre, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılacağına dair açık yasa hükmü karşısında, davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine dosyanın görevli ve yetkili —-Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili——— Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin işbu karar süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurmamaları halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz yetkisizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/11/2021