Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/386 E. 2022/722 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/386 Esas
KARAR NO : 2022/722

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- plakalı araç malikinin müvekkili olduğunu, 25/01/2020 tarihinde —- plakalı aracın—–Caddesinde seyrederken orta refüjden sekerek karşı istikamette park halinde bulunan müvekkili şirkete ait —–plakalı araca kusurlu olarak çarptığını, olay sonrasında maddi hasar meydana geldiğini,—— plaka sayılı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, olay yerinden herhangi bir bildirim yapmadan ayrıldığını, müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün emniyete başvurması ile kaza tespit tutanağının düzenlendiğini bildirdiğinden bahisle meydana gelen trafik kazası sebebiyle oluşan maddi hasarın şimdilik 1.000,00 TL tutarlı kısmının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için öncelikle olayı kapsayan poliçenin olması gerektiğini, olay tarihinden itibaren 2 yıl içinde mahkemeye başvurulması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne kusur atfı yapılsa dahi müvekkili şirketin —– kapsamında ödediği tazminatların zarara neden olan sigorta ettirenden, halefiyet prensibi gereğince rücu imkanı olduğundan müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin hukuka aykırı olacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DAVA DEĞERİ ARTIRIM:
Davacı vekilince sunulan 18/10/2022 tarihli dilekçe ile 1.000,00 TL bedel üzerinden açılan davalarını 19.000,00 TL artırdıkları beyan edilmiş, artırılan dava değeri üzerinden gerekli harç ikmal edilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE;
Dava, hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş,—– Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, —— motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bir zarar sigortası türü olan —– sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan —- sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir—- plakalı aracın—–olup sigortası poliçesinin geçerlilik süresi kaza tarihini kapsamaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile dava konusu kazada —– plakalı araç, davaya konu kazada hasar görmüş olup, sigorta hasar —–çalışmasında, hasar bedeli toplam KDV dahil 7.475,62 TL olduğu, araç sol ön kapı ve sol arka kapıdan hasar görmüş olup sol ön kapı değişmiş, sol arka kapı onarılmış olduğu, hasarların kaza ile uyumlu olduğu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren—— genel şartları ekine göre: aracın kaza öncesi 2.el değeri, aracın hasar görerek değer düşümüne neden olan değişen, boyanan ön sol kapı, onarılan boyanan arka sol kapı ve kullanım durumu gi e alınarak değer kaybı hesabı, kaza 25.01.2020 tarihinde meydana geldiği ve karşı taraf trafik sigorta başlangıç tarihi 01.04.2019 tarihi olduğu için değer kaybı belirleme yöntemi 01.04.2019 tarihinden itibaren geçerli olan—-Trafik Sigortası Genel Şartları ekine göre bir aracın değer kaybetmesi dış yüzeyindeki (kaporta), düzeltilen, değişen boyanan parça sayısı, şase hasarı, havuz saçı gibi araç orijinalliğini bozacak parçaların onarımı/değişimi ile doğru orantılı olduğu, değer kaybı hesabı bu parçaların ne kadarının düzeltildiği, değiştirildiği, boyandığı göz önüne alınarak hesaplanması gerektiği, kaporta kısımlarındaki onarımlar, değişimler, aracın orijinal geometrik – şekillerinin bozulmasına, serviste yapılan kaporta boya işlemleri orijinal boya kalınlık kalitesini tutmaması ve orijinal boya kalitesinde yapılamaması, havuz saçı, şase hasarı ise aracın orijinal geometrik yapısını bozduğu ve onarım esnasında orijinal konumlarına getirilemeyeceği ve aracın orijinalliğini bozacağı, nedeni ile değer kaybı yaratmaktadır. Araç üzerinde değişen, sökülüp takılan vidalı mekanik parçalar, plastik tampon, far, cam, stop lambaları, ahşap kasa, vs, değer kaybı oluşturmadığı, —- kayıtlarında aracın davaya konu kazasından önce karışmış olduğu bir kazaya rastlanmadığı, araç 15.000 kilometrenin altında ise: —- olduğu, toplamda araç değer kaybının 15.910,00 TL olduğu,—–sayılı kararı dikkate alınmak suretiyle, trafik kazalarında Yargıtay’ın uygulamış olduğu aracın kaza öncesi 2. El değeri ile kaza sonrası onarılmış aracın 2.el değen ındaki farkın değer kaybına eşit olacağı kriterine göre yapılan piyasa araştırmasında, kaza tarihi itibarı ile kaza öncesi 430.00.000 TL rayiç değeri olan emsal aracın tespit edilen hasarlarının onarılmış şekildeki 2.el rayiç değerinin 410.000 TL olacağı tespit edilmiş olup 20.000 TL değer kaybı takdir edildiği,—– plakalı aracın belirlenemeyen sürücüsünün davaya konu kazada %100 kusurlu olduğu, —— plakalı araç sürücüsünün aracının kazaya karışmasında herhangi bir kusuru olmadığı,01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren —– genel şartları ekine göre araç değer kaybının 15.910,00 TL olduğu,—–ve —– sayılı kararı dikkate alınmak suretiyle değer kaybı değerlendirilmesi ne göre araç değer kaybının 20.00,00 TL olduğu, davalı —— kazaya etken—–plakalı aracın 20.04.2019-20.04.2020 tarihleri arası —– sayılı poliçesi ile trafik sigortacısı olduğu, maddi hasar tazminatının araç başına 36.000 TL olduğu, değer kaybının trafik sigortası teminatları kapsamında değerlendirilmekte olduğu, davalı sigorta şirketinin maddi tazminat limitleri dahilinde değer kaybından sorumlu olduğu, davalının bakiye tazminat limitinin 28.524,38 TL olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 kusurlu olduğu, davacı yanın maliki olduğu aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davacıya ait aracın değer kaybının 20.000,00 TL olduğu bilirkişi tarafından verilen rapor ile tespit edilmiştir. Alınan bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, —— Sayılı Kararı dikkate alındığında tespit edilen zarar miktarının dosya kapsamındaki delillerle örtüştüğü, davalı sigortanın da yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda kazaya sebep olan sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumlu olduğu ve birlikte değerlendirildiğinde denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir.2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü yer almaktadır. Davalı sigorta vekili tarafından zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de söz konusu kazanın 25.01.2020 tarihinde gerçekleşiği eldeki davanın 22.06.2021 tarihinde zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı dikkate alınarak zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 20.000,00 TL değer kaybı tazminatının temerrüt tarihi olan 22/01/2021 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte ve davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.366,20 TL’den dava açılırken ve dava değeri artırım dilekçesi ile yatırılan toplam 409,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 959,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 başvurma harcı, 8,50 TL vekaletname harcı ve 350,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 477,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 59,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 959,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan—— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.