Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/385 E. 2021/765 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/385 Esas
KARAR NO : 2021/765

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/06/2021
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkilinin——-unvanlı şirkette 1/2 pay sahibi ve aynı zamanda —– müvekkili tarafından 18/06/2021 tarihinde incelendiğinde,—— sayılı kararı ile yönetim kurulu üyelerinden —– tek başına genel kurulu toplamaya ilişkin yetki verildiği ve bu yetkiye istinaden—– gerçekleştirileceğinin ilan edildiği görüldüğünü, akabinde —— tarihine kadar tek başına — üyesi ve temsile yetkili kişi olarak seçildiğini ayrıca müvekkili olan —— önceki üyeliği ve temsil yetkisi hukuka aykırı bir şekilde sona erdirildiğini, bu kararın —– yevmiye numarası ile tasdikli genel kurul kararı gösterildiğini,—-genel kurul toplantısına davete ilişkin çağrı usulüne uygun olarak yapılmadığını, zira incelendiğinde görüleceği üzere ne şirkete —–sitesinde herhangi bir duyuru veya çağrı yer almadığını ne de bir diğer yönetim kurulu üyesi, 1/2 pay sahibi ve temsile yetkili kişi olarak müvekkiline çağrı davet kağıdı gönderilmediğini, kanunun emredici hükümleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları çerçevesinde alınan işbu genel kurul kararının yok hükmünde olduğu sabit olduğunu, —– her ne kadar mahkemeden yetki alarak genel kurulu toplamış olsa da yapılan bu toplantı çağrı usulüne uyulmamış olması sebebiyle hukuka aykırı olduğunu, bu toplantıda alınan kararların da yok hükmünde olduğunu, —–, mahkemeden aldığı yetkiyi kötüye kullanarak kanunun emredici hükümlerine aykrılık teşkil edecek şekilde pay sahibi müvekkilini şirketten uzaklaştırmak gayesi ile bu işlemleri yaptığını tüm bu nedenlerle hukuka aykırı bir şekilde yapılan genel kurul toplantısı sonucu alınan —-kararların davacı müvekkil ve şirket adına daha fazla zarara mahal vermemesi adına yürütmesinin geri bırakılmasına, usulüne uygun çağrı yapılmayarak, yasal sürelere uymayarak ve TMK m.2 dürüstlük kuralına aykırılık nedenleri ile hukuka aykırılığı sabit olan —- toplantısında alınan kararın Yok hükmünde olduğunun tespitine, bu doğrultuda da alınan söz konusu hukuka aykırı genel kurul kararı ile doğmuş olan her türlü sonucunun iptali ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 15.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 446. Maddesine göre iptal davası açılabilmesi için toplantıya katılınması ve alınan kararlara karşı olumsuz oy kullanılması ve bu kararlara karşı muhalefet şerhlerinin kullanılması gerektiğini, aksi takdirde pay sahibinin genel kurula katılmaksızın genel kurul kararlarının iptalini isteyemeyeceği ortada olduğunu, genel kurul usulüne uygun davet edilmiş ve yine usulüne uygun bir şekilde icra edildiğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarına bu halde genel kurul kararının geçerli olduğu açık olduğunu, bu halde yokluk ve butlandan bahsedilemeyeceğini, davacıların ayrıca genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu da iddia ve ispat etmeleri gerekmekte olduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafından açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; —- dosyası,—-bu yana —– —ilişkin çağrı kayıtları, hazirun cetveli, genel kurul toplantı tutanağı istenilmiş, davalı şirkete açılan davanın duruşma gününün ilan edilmesi ve şirketin internet sitesine koyulması hususunda bildirimde bulunulmuştur.
Dava; davalı şirketin —- yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Anonim şirketlerde genel kurul iptali davası 6102 sayılı TTK’nun 445. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
TTK 445. maddesine göre, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları iptal edilebilir.
İptal davası, TTK 446 maddesi uyarınca, toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu veya kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri tarafından açılabilir.
Genel kurul toplantısına çağrı usulü ise TTK’nun 414. maddesinde açıklanmıştır. Anılan madde hükmü gereğince, genel kurul, toplantıya esas sözleşmede gösterilen —– — çağrılır. Bu çağrı, —— hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı —– iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değenlendirildiğinde; davacının, davalı şirkette % 50 oranında pay sahibi olduğu ve dava konusu toplantı —– tarihli nüshasında ilan edildiği, davacıya iadeli taahhütlü mektupla yapılan çağrının ise toplantı— postaya verildiği, gönderinin davacı tarafından teslim alınmadığı, dava konusu —-olup, —– ana sözleşme ve yasaya uygun şekilde toplantıdan iki hafta önce yapıldığı ancak mektupla yapılan bildirimde bu sürenin aşıldığı anlaşılmakla, çağrıda eksiklik olduğu tartışmasızdır. Ne var ki, çağrının usulüne uygun yapılmaması çağrıya dair bir eksiklik olup, pay sahibi davacıya iptal davası açma hakkı vermekle birlikte tek başına bu aykırılık genel kurul toplantının iptali sonucunu doğurmaz. (——- kararı)
Çağrıdaki usulsüzlüğün yaptırımı, genel kurula katılmayan ortağa kararlara muhalefet şerhi yazdırmadan süresinde dava açma hakkı vermesidir. Bunun dışında alınan kararların kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğunun davacı tarafından ayrıca kanıtlanması gerektiği gibi çağrı usulsüzlüğü nedeniyle toplantıya katılamamanın, kararın neticesine etkili olduğunun saptanması zorunludur.
——-toplantı ve karar nisabı TTK 418 .maddesinde düzenlenmiş olup, genel kurul kanunda veya esas sözleşmede, aksine daha ağır nisap öngörülmüş bulunan hâller hariç, sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin varlığıyla toplanacağı ve kararların toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğu ile alınacağı hükmünü içermektedir.
Hazırun cetveli incelendiğinde; davalı şirketin sermayesi ve payların toplam itibari değeri —– olup, davacı dışında sermayenin %50 ‘lik kısmına gelen diğer pay sahibinin hazır olduğu halde toplantı yapıldığı ve kararlarında oy birliği ile alındığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu genel kurulda, pay sahibi —– kurulu üyesi olarak atanmasına karar verilmiştir. Bu kararın niteliği ve içeriğine göre, ağırlaştırılmış nisaba tabi kararlardan olmadığı görülmektedir. Şirketin esas sözleşmesinde de yasadan farklı bir nisap öngörülmüş olmadığından genel kurulda alınan bu kararın, TTK’nun 418 .maddesindeki toplantı ve karar nisabına uygun olarak alındığı sonucu ortaya çıkmaktadır.
Davada, çağrıdaki usuli eksikliğe dayanılmış olup, başkaca hiçbir iptal nedeni ileri sürülmemiştir. Yukarıda izah edildiği üzere TTK 446. maddesinin amir hükmü ve yerleşik yargı kararlarına göre, çağrıdaki usulsüzlük, tek başına, kararın iptali nedeni olamaz. Kararın iptali için, çağrıda eksiklik olmakla birlikte bu ihlalin kararın alınmasında etkili olması gerekmektedir. Davacının, davalı şirkette % 50 pay sahibi olduğu, alınan kararların içeriğine, mevcut toplantı ve karar nisabına göre çağrı eksikliğinin sonuca etkisi olmadığı gibi alınan kararın TTK 445. maddesinde iptal nedenleri olarak sayılan yasa, ana sözleşmeye veya dürüstlük kurallarına aykırı olduğu da davacı tarafından kanıtlamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda açıklanan nedenlerle):
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harç dava açılırken alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-)Davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.