Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/380 Esas
KARAR NO: 2022/678
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/06/2021
KARAR TARİHİ: 07/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket son yıllarda yaptığı —- oluşan ——— özellikle ——- üretiminde sektörünün lider firmalarından biri konumuna geldiğini, davalı —- şirket —– tarihinde işe başlamış olup yaklaşık —–süreci sonucunda, müvekkil şirketin —– pozisyonunda —–çalışmaktayken; —— tarihinde hiçbir gerekçe göstermeksizin istifa etmiş ve ihbar süresinin olduğu günün hemen ertesi günü müvekkil şirketin —— çalışmaya başladığını, müvekkil şirket ile davalı arasındaki hizmet ile davalı arasındaki hizmet sözleşmesinde, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonraki iki sene süresince, —— şirketlerle çalışma kısıtlaması yer aldığını, davalının müvekkil şirket için ticari sır iş sırrı niteliğindeki kritik bilgilere vakıf olduğunu davalının rekabet yasağını ihlal ettiğini, davalının yasal ihbar süresi —– şirketle aynı iş kolunda yer alan rakip bir firmada işe girmiş olmasının anılan hükmün ihlali sonucunu doğuracağını ve müvekkil şirketin zarara uğramasına neden olabileceğini bilmesi gerektiğinin şüphesiz olduğunu, müvekkil şirket tarafından, sözleşmede yer alan cezai şartın ödenmesi ve davalı yanın müvekkil şirket personeliyken sahip olduğu ticari sırların ifşa edilmemesi talepli olarak—–yevmiye numaralı ihtarname keşide edilmiş ve anılan ihtarname davalıya ——tarihinde tebliğ edildiğini, ve davalının herhangi bir cevap vermediğini arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını tüm bu nedenlerle davalının fiillerinin rekabet yasağı hükmüne aykırı olduğunun tespitine, davalı ile müvekkil şirket arasında akdedilen sözleşmede yer alan rekabet yasağı hükmünden kaynaklanan şimdilik —–cezai şartın, davalının rakip firmada işe giriş tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan tahsil edilerek müvekkil şirkete verilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin de davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmakla görevli mahkemenin —- İş Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacı’daki görevinden farklı olarak —- içerisinde —-ürün müdürü olduğunu. —–müvekkilinin de——- çalıştığını, sunulan sözleşmeden anlaşılacağı üzere müvekkilin —–çalışması yasak kapsamında olmadığını, müvekkilin davacıda çalışırken yaptığı görevlerden çok farklı işler yaptığını, —–davacının——- yılında davacı şirketin üst yönetiminden, çalışanlar üzerine rekabet yasağı ile ilgili olarak oldukça şiddetli bir baskı gösterilmeye başlandığını, rekabet yasağı maddesini kabul etmeyen ve Müvekkile bağlı ——— iş akdine yalnızca bu sebeple tazminatsız bir şekilde son verildiğini, müvekkile de benzer yönde baskılar yapıldığını, yapılan bu —–sebebi ile geldiği noktayı kaybetmek istemeyen müvekkil önce belgeleri imzalamamak konusunda direnmiş fakat üzerindeki baskı artınca zorda kalarak taslak niteliğindeki bazı belgeleri imzalamış ancak bu konudan son derece rahatsız olduğunu davacıya bildirdiğini, müvekkilin bu kadar direnç göstermesi ve —— muamelenin diğer çalışanlara yarattığı olumsuz etki sebebi ile davacı da rekabet yasağı konusunda ısrarcı olmayarak müvekkilin imzaladığı nüshayı müvekkile iade ederek konuyu kapattığını taraflar arasındaki iş ilişkisi bu şekilde sürmeye devam ettiğini, müvekkilin işini kaybetme tehditi altında imzaladığı tüm belgeler geçersiz olduğunu, davacının ibraz ettiği sözleşmeye göre bile ortada hukuka aykırı bir durum bulunmadığını, yer bakımından sözleşme ihlal edilmediğini, müvekkilin yaptığı halihazırda yaptığı görevler ile davacıda yaptığı görevler farklı olduğunu, müvekkilin görev yaptığı ürün kategorisinde davacının satılan bir ürününün olmaması sebebi ile davacının önemli bir zarara uğrama ihtimali bulunmadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasıdır.
Uyuşmazlığın davacı—– satış müdürü olarak eski çalışanı olan davalının davacı şirketten istifa ettikten sonraki süreçteki eylemlerinin rekabet yasağı oluşturup oluşturmadığı, rekabet yasağı oluşturması halinde cezai şart ödemesi gerekip gerekmediği, ödenmesi gereken cezai şartın ne kadar olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır
Duruşma da dinlenilen tanı—- Beyanında—- davacı şirkette yaklaşık —— davacı şirketçe çalışan tüm beyaz yakalı çalışanlara rekabet yasağı kaydını içeren sözleşme imzalatılmak istendi. Bana da sözleşme imzalatmak istendi. —-imzalamayacağımı beyan etmem üzerine haksız olarak işten çıkartıldım. Davacı şirkete işçilik alacaklarımın tazmini için dava açmadan arabuluculuk aşamasında anlaştık. İşçilik alacaklarımı davacıdan aldım. Ben işten ayrıldıktan sonraki duruma vakıf değilim. Ancak kendi durumumdan da yola çıkılacağı üzere rekabet yasağı şartını içeren sözleşmeyi imzalamayan şirket çalışanları işten çıkartılıyordu. Davalı—— davacı şirkette —– direktörüydü. Ben de çalışırken davalıya bağlı olarak çalışıyordum. Davalı şirkette —– olduğu için şirketin —— hakimdi. Davacı şirketin mali sırlarını yönetim kurulu dışında başka kimselere görev tanımı itibariyle paylaşıldığını düşünmüyorum, davalının işten çıkartılma veya çıkma sürecine ilişkin bilgim yoktur, yapılacak tasarımları ise öncelikle tasarım ekibinden ortaya çıkartılıyordu, akabinde satış ve pazarlama birimi de yapılacak tasarımlardan haberdar oluyorlardı davacının üretmiş olduğu ürünlerin —– ilişkin bilgileri davacı ve tüm şirket çalışanları ulaşabilirdi, zira yapılan tüm tasarımlar internet sitesinde paylaşılırdı ben sözleşmeyi imzalamadığım için daha önce imzalamış olduğum iş sözleşmesinde işten çıkartılma gerekçeme —– isnad edilerek işten çıkışım gerçekleşti. —– olarak da rekabet yasağı içeren sözleşmeyi imzalamamam davacı şirketi zarara uğratacağı iddia edildi, bana sözleşme imzalatmak istenildiğinde, ben katiyen imzalamayacağımı belirttim. Ancak çalışanların çoğu bu durumdan rahatsız olmalarına rağmen çeşitli sebeplerden dolayı sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldılar. Davalının da bu sözleşmeyi imzalamak istemediğini diğer tüm çalışanlar gibi biliyorum, davalı ——şu anki çalışmış olduğu—— ilişkindir, bildiğim kadarıyla söz konusu marka davacının ürettiği markaya kıyasla daha lüks bir markadır ve müşteri portföyü daha üst düzey bir tabakaya hitap ediyordu. Bu nedenle işkollarının farklı olduğu kanaatindeyim” şeklinde beyan da bulunmuştur
Talimat mahkemesince dinlenilen tanık —- beyanında: ” Ben davacı şirketin —– olarak vazife yapıyorum. Ben davalı —– önceden iş arkadaşım olması sebebi ile tanırım. Kendisi davacı şirkette pazarlama ve satış direktörü idi. —– tasarımlara —–idi. Müşterilerimizi bilirdi. —– yılının sonlarında istifa etti. İstifa ederken bana kafasında bir şey olmadığını, dinlenmek istediğini söyledi, ancak bir kaç ay sonra —- çalışmaya başladı. Davacı şirket—– çalışanlarına rekabet yasağına ilişkin sözleşme imzalattı. Davalı da bildiğim kadarı ile bu sözleşmeyi imzaladı. Ben de bu belgenin bir sureti de mevcuttur. Ancak ıslak imzalı halini bulamadık, rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin iade edilmesine dair durum söz konusu değildi. Geçerliydi. Ben davalı sözleşmeyi imzalarken yanında değildim. Üst kademelerin sözleşmelerini o zamanki —– takip ediyordu.” şeklinde beyan da bulunmuştur.
Talimat mahkemesince dinlenilen tanık —– beyanında: “Ben davacı şirkette ücret ve yan haklar yöneticisiyim. Davalı önceden iş arkadaşımdı. Bu sebepten tanırım. —— markasının —-direktörüydü. Kendisi yaklaşık —– sene çalıştı. Ayrıldıktan sonra —-çalıştığını duyduk.— çalışanlar arasında yazılı iş akdi kuruldu. —-mzalanırken rekabet yasağına ilişkin de sözleşme imzalandı. Bildiğim kadarı ile davalı —- imzalamıştı. Ben belgenin taranmış halini gördüm. Şirkette halen bu sözleşme uygulanmaktadır. Hiçbir zaman yürürlükten kalkmadı. Sözleşme çalışanlara iade edilmedi” şeklinde beyan da bulunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Haksız rekabete ilişkin sözleşme maddesi yer ve süre açısından işçiye (davalıya) sınırlama içermektedir. Fakat ——maddesi, aşırı nitelikteki rekabet yasağının bütün durum ve koşullar serbestçe değerlendirilmek ve özellikle işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edim de hakkaniyete uygun bir biçimde göz önünde tutulmak suretiyle kapsamı ve süresinin hakim tarafından sınırlandırılabileceğini öngörmektedir. Davacı ile davalı arasında düzenlenen iş sözleşmesinin rekabet yasağı yer bakımından sınırlandırılmıştır. Dosya da yer alan ——– gönderilen yazını ekinde yer alan sigortalı işe giriş bildirgesi ve iş yeri adres bilgisi incelendiğinde; davalının işe giriş bildirgesinde çalışmaya başladığı kurumun —— olduğu ve dava dışı —– vekilinin dosyaya sunmuş olduğu dilekçe ekinde yer alan iş sözleşmesinin incelenmesinde davalı tarafın —–bulunan—– çalışmakta olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı yanın çalıştığı iş yerinin bulunduğu il dikkate alındığında davalı tarafın yer yönünden rekabet yasağına aykırı bir eylemi bulunmamaktadır. Tüm bu hususlarla beraber davalının çalıştığı iş kolunun sınırlı olduğu hususu da dikkate alındığında söz konusu bu durumun işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimdeki sözleşmelerin geçersiz olduğu da gözetildiğinde davacı ile davalı arasında imzalan sözleşmenin haksız rekabete yönelik hükümlerinin yukarıda izah edildiği üzere geçersiz olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacı taraf davalının iş sözleşmesi kapsamında ihlal ettiği öne sürülen fiillerinin neler olduğu tam anlamıyla somutlaştıramadığı salt davacı ile aynı veye benzer faaliyet alanında bulunan bir iş yerine girilmesi haksız rekabette bulunulduğunu kabul etmeye imkan verecek nitelikte görülmemiştir. Davalı tarafın davacıya ait müşteri çevresi, üretim sırları ve davacının yaptığı işlere ilişkin bilgilerin davalı tarafından yeni girdiği işte kullanıldığı ve davacının önemli bir zararına sebebiyet verdiğini tüm dosya kapsamındaki değerlendirildiğinde ispat edemediği dikkate alındığında yukarıda izah edilen tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Karar harcı 80,70 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 853,88 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 773,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde———- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2022