Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/369 E. 2021/531 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/369 Esas
KARAR NO : 2021/531

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle: Müvekkil ————— —– ——. işleriyle uğraşan — şirketi olduğu, davalı borçlu kurum —– eden bir tüzel kişi olduğu, müvekkil şirket, davalı borçlu kurum tarafından talep edilen ————– hizmetleri farklı tarihlerde yerine getirdiğini yerine getirilen edimler karşılığında, teslim edilen mallar ve sağlanan hizmetlere ilişkin, müvekkil şirket tarafından davalı kuruma faturalar kesildiğini ancak davalı kurum, satın aldığı mal ve hizmetlere ilişkin fatura bedellerini müvekkil şirkete ödememiş veya eksik ödemiş olduğunu, bunun üzerine davalı borçlu kuruma Kocaeli ———. Noterliği —– yevmiye numaralı———– tarihli ihtarname gönderilerek 40.395,50 TL asıl alacağın faizi ve masrafları ile birlikte ödenmesi ihtar edildiğini, ancak işbu ihtarnameye rağmen borcun yine ödenmemesi üzerine bu seferde davalı kurum hakkında İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü ——. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu ilamsız icra takibi açıldıktan sonra davalı kurum takibe konu 36.699,90 TL’yi kabul ettiğini, bunun haricinde müvekkil şirketin başka bir alacağının bulunmadığını belirterek 36.699,90 TL’yi icra dosyasına yatırdığını, davalı borçlu kurum tarafından icra takibine itiraz edildiği, yapılan bu haksız ve kötü niyetli itirazın iptal edilmesi ve müvekkil şirketin alacağının tahsiline karar verilmesi gerektiğini, davalı borçlu kurum her ne kadar işbu borcun 36.699,90 TL’sini kabul etmekte ise de bu itirazının yerinde olmadığı açık bir şekilde ortada olduğunu bu nedenle; borçlu davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, itiraz edilen kısım yönünden takibin iptali ve kabul edilen tutar üzerinden alacağın ferileri (harç, masraf, vekalet ücreti vs.) ile birlikte takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle itiraz olunan kısım üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 15/06/2021 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil—- esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir. Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur.
TTK’nın 16/(2) maddesindeki —- diğer kamu tüzel kişileri … tacir sayılmazlar.” düzenlemesi karşısında, davalının tacir olarak kabulü mümkün değildir.
Yukarıda açıklandığı üzere, davalı tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden, 6102 sayılı TTK’nın 4/1 maddesi hükmünce, davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir. Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemece davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekmektedir.— Adliye Mahkemes—-.—– Sayılı İlamı )
6100 sayılı HMK’nın 1/(1) maddesinde “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-c maddesine göre, görev hususu dava şartlarından olup, aynı kanunun, 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve gözetilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan, HMK’nın 1/(1) maddesindeki düzenleme uyarınca, göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup taraflarca görev hususu ileri sürülmese dahi mahkemece re’sen görev hususunun gözetilerek genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu kanaati ile görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili——-NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu tensiben karar verildi.