Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/367 E. 2021/860 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/545 Esas
KARAR NO: 2021/911
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 03/09/2021
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı vekili olarak taraflarınca —- sayılı dosyası ile mahkeme kararında iş bu dosya davalıları hakkında hizmet tespit davası açıldığını, mahkemece açılan davanın kabulüne karar verildiğini, mahkemece verilen karara karşı bir kısım davalılarca yapılan temyiz başvurusu üzerine —– karar sayılı ilamı ile yerel mahkemenin kararının bozulduğunu, bozma gerekçesi olarak da —— resen terk edildiği ve bu nedenle usulüne uygun ihya prosedürü uygulanmak suretiyle şirketlerin ihyasına dair karar alınması gerektiğini belirtildiğini iş bu bozma kararı üzerine —- sayılı dosyası ile yargılama devam edildiğini ve —- tarihinde yapılan duruşmada her iki şirket için ihya davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini tüm bu nedenlerle açmış oldukları davanın kabulü —- görülmekte olan davaya münhasır olmak üzere ihyasına, tasfiye memuru atanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesinde; davacı tarafça açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara da katılmamışlardır.
Mahkememizce; —- hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildikleri ayrı ayrı sorulmuş ve —— üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Dava, ——- göre terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan ——ihyası istemine ilişkindir.
—-belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ——- tarafından— kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, —- uyarınca, kapsam —- kayıtlı son adreslerine ve —— göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere —- aynı gün gönderilir. —- göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. —- maddesine göre açılan şirket ihyası davalarında husumet sadece —–yöneltilir. Tasfiye memurları veya yöneticilerine husumet yöneltilmez, davaya dahil edilmeleri gerekmez.
—— fıkrasının son cümlesi uyarınca, ——- kaydı silinen şirketin alacaklıları veya hukuki menfaati bulunanlar, haklı sebeplere dayanarak, silinme tarihinden itibaren —— yıl içinde mahkemeye başvurarak —- isteyebilir.
İhyası istenilen şirketlerle ilgili yapılan işlem dosyası ticaret sicilinden celp edilmiştir. Celp edilen belgelere ve tüm dosya kapsamına göre, ihyası istenilen şirketlerden —– tarihinde —–resen terkin edildiği anlaşılmıştır. İşbu davanın açılış tarihinin ise —- olduğu göz önünde bulundurulduğunda—-kanunda değişiklik yapılmasına ——- kaydı silinen şirket ve kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren —içinde mahkemeye başvurarak şirket ve kooperatifin ihyasını isteyebilir” hükmü göz önünde bulundurulduğunda silinme tarihinden dava açılma tarihine kadar ——- yıldan fazla sürenin olduğu anlaşılmıştır. —- maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz hükmü bulunsa da, işbu davanın açılış sebebi olan —— sayılı dosyasının dava açılış tarihi — de, dava ilk açıldığında ihyası istenilen — konusu dosyada davalı sıfatıyla yer almadığı, yargılama devam ederken iş mahkemesinin ara kararı üzerine — tarihinde davaya dahil edildiği, dolayısıyla —-, şirketin terkin tarihinden sonrası olduğu, dolayısıyla da yasal hak düşürücü süre içerisinde bu davanın açılmadığı dikkate alındığında, aynı mahiyetteki — ilamı da nazara alınarak; davacının,—– istemine yönelik açtığı davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanısına varılmıştır.
İhyası istenilen — celp edilen —– göre ise şirketin —–maddesi kapsamında —– resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
———- kaydı silinen —- alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren — yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket ve kooperatifin ihyasını isteyebilir” hükmü göz önünde bulundurulduğunda silinme tarihinden dava açılma tarihine kadar —- fazla sürenin olduğu anlaşılmış ise de, — — maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya —– bu madde hükümleri uygulanmaz hükmü bulunmakta olup, işbu davanın açılış sebebi olan —-sayılı dosyasında —yöneltilerek davaya dahil edildiği tarihin —- olduğu gözetildiğinde ihyası istenilen —- yönünden hak düşürücü süreye ilişkin madde hükmü uygulanamayacak olup, davacı tarafından ihyası talep olunan şirket hakkında,—— sayılı dosyasında açılan derdest hizmet tespiti davasının görülmesi açısından, davanın kısmen kabulü ile ——sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere ihyası ile şirketin bu konu ile sınırlı olarak —- yeniden tesciline dair karar vermek gerekmiştir.
Şirket ihyası davasını ihyası istenen şirket ortak veya yöneticileri açmış ise, bu davanın bir nevi iptal davası gibi düşünülüp, terkin iptal edildiğine ve şirket tekrar faaliyetlerine devam edeceğine göre —- maddesine göre ek tasfiye memuru atanmasına gerek yoktur. Ancak, şirket alacaklıları ihya davası açmış ise alacaklıların işbu davaya açmaktaki amaçları, alacak davasında husumet yöneltilecek bir hasım bulunması olup, alacak davası sonuçlandıktan sonra şirketin sicilde kaydının bulunmasında veya faaliyetine devam etmesinde, gerek alacaklı gerekse şirket için herhangi bir yarar bulunmadığından bu tip davalarda —- Bu nedenle —- göre şirketin en son şirket yetkilisi —- ek tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca, her ne kadar sehven kısa kararda belirtilmemiş ise de; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen, ihyası istenilen şirketlerin ticaret sicilinden resen terkin edildikleri, şirketlerin —- bulunmadığı, hukuk düzeninde var olmadıkları, tüzel kişilikleri bulunmadığından taraf ehliyetlerinin bulunmadığı, —– maddesi uyarınca taraf ve dava ehliyetine sahip olunmasının dava şartı olduğu, —- maddesine göre dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden gözetilmesinin gerektiği sebebiyle, davalı şirketler aleyhine açılan davanın da usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davanın kabul edilen kısmı yönünden, davalı—– aleyhine yargılama masrafı ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususuyla ilgili yapılan inceleme de, davalı —– şirketin terkin tarihinde derdest davasından haberdar olduğu ve bu hususta bilgilendirildiği dosya kapsamı itibari ile kanıtlanamadığı gibi, terkin işleminin usulsüzlüğüne dair başkaca bir iddia da ileri sürülmediğinden, bu durumda mahkeme masrafları ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı, — yasal hasım konumunda olduğu anlaşıldığından davalı —- yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, —- numarasında kayıtlı iken — sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, şirketin bu konu ile sınırlı olarak —–yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemleri için en son şirket yetkilisi—– ek tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Kararın —- tescil ve ilanına
4——–ihyası istemine yönelik davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
5-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harç dava açılırken peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021