Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/364 E. 2022/700 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/364 Esas
KARAR NO:2022/700

DAVA:Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.08.2019 tarihinde — plakalı aracın neden olduğu maddi hasarlı trafik kazasında, — marka aracın hasar aldığını, — raporuyla; kaza tarihinde aracın değerinin 14.300,00Euro, kazası nedeniyle araç hasar giderim bedelinin 3.554,39 Euro ve araç değer kaybının ise 550,00 Euro olduğunu, —- raporunda, aracın onarım süresinin 4 gün olduğu, ikame araç bedelin günlük 119,00 Euro belirlendiğini, onarım süresince, davacının aracını kullanamadığını, bu nedenle doğan zararın —-4 gün için- toplam 476,00 Euro olacağını,—– plakalı aracın işleteni ve sürücüsü —trafik kazası nedeniyle, talepte bulunanın aracında oluşmuş zarardan sorumluluğu olacağını, araç işleteni ve sürücüsü — vefat ettiğinden, —mirasçı sıfatıyla sorumluluğunun doğduğunu, Kazaya karışan —plakalı aracın — poliçe —-olduğunu, davalı sigorta şirketinden, aracın onarım bedeli, araçta oluşmuş değer kaybı zararları yönünden kaza tarihinde yürürlükte olan—- limitle limitle sınırlı sorumlu olduğunu, 3.554,00Euro hasarlı aracın onarım bedeli ve 550,00Euro araçta oluşmuş değer kaybının, davalı —- yürürlükteki —tarife limitiyle sınırlı olmak üzere, davalılardan birlikte ve müteselsilen tahsilini, 476,00Euro, araçtan yararlanamamadan doğan zararın ise, —mirarçıları; —-miras hisseleri oranında tahsilini, davalı, —-temerrüt tarihinden, haksız fiil sorumlusu diğer davalılar, kaza tarihinden olmak üzere; asıl alacakların devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faiziyle, yargılama giderleri ve ücreti vekaletle tahsilini talep etmiştir.Davalı —sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın reddini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki beyanları kabul etmediğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun genel şartlara göre belirlenen hasar miktarından iskonto uygulanmak suretiyle sınırlı olduğunu, gerçek zarardan sorumlu olduklarını, KDV den sorumlu olmadıklarını, değer kaybı açısından genel şartlara göre hesaplamanın yapılmadığını, faiz taleplerinin yerinde olmadığını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğunun bulunmadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
Sigorta şirketi dışındaki davalılar vekili dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi — karışmış olduğu kaza nedeniyle tazminat talep edildiğini, davacı tarafından ibraz edilen —-raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini, kazaya karışan aracın yurt dışında onarımın yapıldığını ve aracı kullanamamasının da ülke içinde daha makul düzeyde yapılması gerekirken yapılan davranışın doğru olmadığını, kazaya ilişkin fotoğraflar incelendiğinde zararın şişirildiğini, gerçek zararın aşıldığını, mirasçıların veraset ilamı alınmadan bilgilerinin temin edilmesinin hukuka uygun olmadığını,— davacının açılan davanın dava değerine göre teminat yatırmadığından davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta oluşan maddi zararın, değer kaybının ve aracın çalışamamasından kaynaklanan uğranılan zararın tazminine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır.Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta oluşan maddi zararın, değer kaybının ve aracın çalışamamasından kaynaklanan uğranılan zararın tazminine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş,— Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, —Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir —-2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.Bir zarar sigortası türü olan —-sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan —-sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir—Davalı — şirketi, — plakalı aracın –sigortacısı, davalı müteveffa— ise malikidir. — poliçesi 29/11/2018-29/11/2019 tarihleri arasını kapsamaktadır. Kaza 19/08/2019 tarihinde gerçekleşmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
UYUŞMAZLIK KONUSU İLE İLGİLİ OLARAK —BİLİRKİŞİ 23/04/2022 TARİHLİ RAPORUNDA ÖZETLE; Dava konusu kazada,— plakalı araç sürücü — 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde 57/a ve b fıkrası ile 84/h maddelerinde belirtilen kuralları ihlal ettiğinden %100 asli KUSURLU olduğunu; — ise: kazada KUSURUNUN BULUNMADIĞINI, yabancı plakalı aracın yedek parça ve işçilik bedelinin toplam 2968,88 € (KDV dahil 3.554,39 €) olmak üzere onarım bedelinin kaza ile uyumlu olduğu, yabancı aracın — plakasına sahip olması nedeniyle muadil bir aracın 119 Euro/gün olarak kiralanmasının uygun olduğu göz önünde bulundurulduğunda kullanım kaybı tazminatı: 119 * 4 – 476,00 € olduğu; KDV dahil yeni araç fiyatının 53.215,45 € olduğu ve değer düşüş modeli olarak %-1 tespit edildiği; uzman tarafından hasara uygun değer kaybı 550 € olarak hesaplandığı, hesaplanan bu değerin aracın kaporta aksamındaki hasar ve boya onarımdan kaynaklandığı için değer kaybı 550 € olarak kadri maruf olduğu’nu beyan ve rapor etmiştir.Davalılar vekilinin itirazları doğrultusunda dosya yeniden bilirkişi tevdii edildiği, bilirkişi kök raporunda; kanaatlerde değişikliği olmadığı şeklinde değerlendirme yaparak ek rapor tanzim etmiştir.Bilirkişi kök ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafından kök rapora karşı itiraz dilekçesi sunulduğu, ancak ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Tüm dosya kapsamı, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı araç malikinin mirasçıları ve sigortanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı değerlendirilerek davanın kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
—- genel şartlarının teminat dışı kalan halleri düzenleyen A.6/k maddesinde ” Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri” hükmünün düzenlendiği araç mahrumiyet bedelinin dolaylı zarar olduğu ve teminat dışı hal olduğu anlaşıldığından araç mahrumiyet bedelinden araç malikinin mirasçıları sorumlu tutmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ İLE
1- 3.554 Euro hasar bedeli ve 550 Euro değer kaybı tazminatının 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince davalı —temerrüt tarihi olan 02/06/2021 , diğer davalılardan 19/08/2019 kaza tarihinden itibaren, işleyecek devlet bankalarınca Euro cinsinden açılan bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte (sigorta şirketin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), fiili ödeme tarihindeki—-ilan edilen —- karşılığının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2- 476 Euro araç mahrumiyet tazminatı 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince davalılar —- 19/08/2019 kaza tarihinden itibaren, işleyecek devlet bankalarınca Euro cinsinden açılan bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte (sigorta şirketin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), fiili ödeme tarihindeki —-ilan edilen —kuru karşılığının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.159,88 TL’den dava açılırken yatırılan 789,98 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.369,90 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına
4-Davacı tarafça yatırılan 789,98 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 857,78 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 189,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.089,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —- göre dava tarihinde hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı yönünden belirlenecek — vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre dava tarihinde araç mahrumiyeti tazminatı yönünden belirlenecek — vekalet ücretinin davalılar—-müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan eşit olarak alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ile sigorta dışındaki diğer davalılar vekilinin yüzüne karşı sigorta vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.