Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/350 E. 2022/317 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/350 Esas
KARAR NO : 2022/317

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacı ile davalı şirket arasında, davacı tarafından — bakımından, ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafından,—, davalı tarafın, davacıya bakiye borcu — olduğunu, davalı tarafça, bakiye borç miktarı olan 358.000,00 TL’nin, davacı şirkete ödenmemesi akabinde, davacı tarafından, davalıya— gönderildiği, ihtarname keşide edilmesinin hemen akabinde ise davalı taraf ile hesap mutabakatı yapılmış ve mutabakat mektubu karşılıklı imza edildiğini, davalıya, —-ihtarname ve yapılan hesap mutabakatı akabinde de, davalı tarafından, bakiye borç miktarının ödenmemesi nedeniyle, davalı aleyhine, — sayılı dosyası— — alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak, davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine, davalı tarafça ——ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını beyanla, davalının,—- tahtında başlatılan icra takibine vaki haksız, hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli İtirazının İptaline, takip konusu alacaklarına, takip taleplerinde açıklandığı gibi faiz uygulanması taleplerinin kabulü ile takibin devamına, davalının, alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar davacı tarafça müvekkilleri şirketten 358.000,00 TL alacaklı olunduğu ileri sürülmüşse de davacının şahsı ile müvekkilleri şirket arasında iş bu borca dayanak teşkil edebilecek bir ticari ilişki bulunmadığından iş bu iddia edilen alacak miktarının kabul edilmesi mümkün olmadığını, dava dilekçesinde iddia edilenin aksine, müvekkilleri ile dava dışı — ——– imzalandığını, iş bu sözleşme gereği üçüncü şahıs ———— işlerini eksiksiz ve tam olarak yapmayı taahhüt ettiği, ne var ki iş bu belirtilen işlerin bir kısmını sözleşmeye aykırı şekilde eksik ve ayıplı olarak yapmış ayrıca iş bu eksik ve ayıplı olarak yapılan——- ——olumsuz etkileyerek———- düşürdüğü, eksik ve ayıplı olarak yapılmış olan işlere ilişkin müvekkilleri firmaya sürekli olarak —- gelmekte olup müvekkilleri firma tarafından ——-iş bu eksik ve ayıplı işlerin düzeltilmesi, tamiri, yenilenmesi için talepte bulunulmuşsa da sonuç alınamadığını, sözleşme kapsamı ve Türk Borçlar Kanunu mevzuatı gereği iş bu sözleşmeye aykırı yapılan eksik ve ayıplı işlerden ———— bulunmakta olduğu izahtan vareste olup müvekkillerinin zararlarına karşı açılacak olan davaya delil teşkil etmek üzere iş bu eksik ayıplı işlerin tamamlanması ve düzeltilmesi için delil tespiti yaptırılacağını, davacı tarafça alacaklı olunmadığı bilindiği halde huzurdaki dava ikame edilmiş olduğundan yukarıda anılan İİK. 67. Maddesi gereğince iş bu haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesi halinde davacı taraf aleyhine takibe konu asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,—-davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
Davacı—- üzerinden gönderdiği 22.04.2022 tarihli dilekçesinde; davadan lüzum üzerine feragat ettiklerini talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği ve vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davalı vekili uyap üzeriden—— tarihli dilekçesinde davacı tarafça —- tarihli feragat beyanlarını kabul ettiklerini, davada herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiği görülmüştür.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK nun 307.maddesi gereğince davacının davasının feragat sebebiyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan başlangıçta yatırılan 4.546,90 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 4.466,20 TL .nin kararın kesinleşmesinden sonra ve talebi halinde davacı vekiline iadesine
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Talep olmadığından taraflar lehine vekalet ücretin hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılmış olan gider avansından artacak kısmın HMK 333.Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk——– arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.