Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/331 E. 2022/25 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/331 Esas
KARAR NO : 2022/25

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kendi sevk ve idaresinde olup, işleteninin—- sevk ve idaresindeki aracın çarpıştığını, ilgili kaza sebebiyle —–Sayılı dosyası ile dava açıldığını, davalı ….—— aracın hasara uğramış olması sebebiyle, kime ödediği ne amaçla ödediğini belirtmeksizin müvekkile rücu etmek maksadıyla —- dosyası ile icra takibi başlattığını ve ilgili dosyanın derdest olduğunu, davalı … şirketinin müvekkili ….— ilgili bedeli rücu etme hakkının bulunmadığını, müvekkilinin—- sözleşmesinin tarafı olmadığını, rücunun araç işletenine karşı edilebilir olduğunu, müvekkilinin —– işleteni, maliki olmadığını, davalının araç maliki olmayan müvekkile rücu hakkının bulunmadığını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Davanın kabulü ile, Davacı müvekkilinin—– dosyada borcunun olmadığının—— dosyada borcunun olmadığının Tespitini,—- sayılı icra takibinin iptalini, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, ilgili bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın 04.05.2021 tarihinde açıldığından iki yıllık süre geçmekle dava zamanaşımına uğradığını bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, müvekkil şirket ile dava dışı ——arasında, ——– akdedildiğini, —sigortalı araç sürücüsü … ile —- plakalı araç sürücüsü —- arasında trafik kazası meydana geldiğini, gerçekleşen kaza sonucu — plakalı araçta hasar meydana geldiğini, tespit edilen hasar onarım bedeli kusuru nispetinde —- ödendiğini, müvekkili şirketin rücu hakkına sahip olduğunu, sigortacının sigortalısına rücu hakkı —- Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4. Maddesinde düzenlendiğini, Kaza Tespit Tutanağı’nda —– plakalı araç sürücüsü —– 52/1-a (Aracın hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak) kuralını ihlal ettiği,—— plakalı araç sürücüsü … ise 57/1-a (Kavşaklara yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak, geçiş hakkı olan araçlara ilk geçiş hakkını vermemek) kuralını ihlal ettiğinin belirtildiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 57/1-a asli kusurlar arasında olmakla, müvekkili şirketin kast/ağır kusur sebebiyle sürücü ve işletene rücu etmesi hukuka uygun olduğunu, davacı tarafın——- dosyasında alınmış Bilirkişi Raporu’nu dosyaya sunmuşsa da, ilgili Bilirkişi Raporunu kabul etmediklerini beyanla; iki yıllık zamanaşımı süresinde açılmayan davanın reddine, mahkemece aksi kanaatte ise, davanın tamamen reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekilinin dava dışı ——- maliki ve sigorta poliçesinin — plaka ——– sayılı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen zararın tahsili için müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin sigorta poliçesinin tarafı olmadığını dolayısıyla poliçe tarafı olmayan davacıya rücu edilemeyeceğinden bahisle başlatılan icra takibi sebebiyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davalı vekilinin ise davanın reddine karar verilmesini istediği görülmüştür.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2. maddesinde: “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Bu durumda, davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan âkidine karşı açabilecektir. Taraf sıfatı (husumet) kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re’sen gözetilmelidir.
Bu itibarla somut olayda, davalı —— kapsamında üçüncü kişilere ödediği tazminatı, âkidi olmayan ait aracın sürücüsü davacıdan talep edemeyeceğinden—— davanın kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Tacir konumundaki davalı sigortanın davacılara rücu hakkı olmadığını bildiği halde takibe girişmesi, davacı- borçluların ödeme emrine itiraz süresini kaçırması sebebiyle eldeki menfi tespit davasını açması, buna göre de mahkememizce de borçlu olunmadığının tespitine karar verildiği dikkate alınarak davalı aleyhine alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmetmek gerekmiştir ( ————
Davaya konu trafik kazası—— tarihinde meydana geldiği, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olduğu, dava tarihinin, KTK’nın 109/1. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinde olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin zamanaşımı define ilişkin itirazları reddedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının —– Sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Alacağın %20 si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 2.034,49-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 508,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.525,86 -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 508,63 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 567,93 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 42,20-TL tebligat ve müzekkere gideri, yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde ——-göre belirlenen — nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —– — ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.