Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/329 E. 2022/234 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/329
KARAR NO : 2022/234

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —– davalı firmanın kurucu ortağı olarak şirket kuruluşunda yer aldığını ve 3 yıl süre ile temsile yetkili seçildiğini, daha sonra yönetim kurulu olarak karar alındığını ve 20/03/2018 tarihli yönetim kurulu kararı ile şirketin — faaliyetine devam etmesine karar verildiğini fakat müvekkili — — olduğu dönem davalı şirkete borç olarak aktardığı bedelleri alamadığını, müvekkilinin davalı şirketten olan alacağının davalı tarafın— kayıtlarında —hesabında yer aldığını, müvekkili ——– başkanı olduğu dönemde davalı şirkete borç olarak aktardığı bedelleri alamadığından—– sayılı dosyasında — alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, ayrıca her ne kadar icra takibi 3.109.900,00-₺ olarak başlatılmış ise de fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile alacağın şimdilik —- kısmının talep edildiğini belirterek tüm bu sebeplerden dolayı davalı tarafın icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin eski hissedarı olan —davalı şirketteki hisselerini—- devir ettiğini, bu devir ile birlikte davalı şirketteki iş bu 1.613.794,82 TL tutarlı alacağını da — etmiş olduğunu, dolayısı ile davalı şirketten hiçbir alacağı bulunmadığını, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
—— karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilerek mahkememize tevzi edilmiştir.
Yetkisizlik kararı verilen mahkemece —— sistemi üzerinden celp edilmiş,—- bilirkişiden rapor almış ve mahkememizce yetkisizlik kararı veren mahkemece alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olmaması nedeniyle, davanın niteliği gereği davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bir mali müşavir ve bir nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava; —-dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, —-takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Celp ve tetkik edilen —dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından — tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya usulüne uygun tebliğ edildiği ve davalı takip borçlusu vekilinin — borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, icra takibinin ve davanın — açıldığı, dava tarihinden sonra asıl davacının — dosyasında yer alan asıl alacakla ilgili ve tüm ferileriyle –sayılı dava ile itirazın iptali talep edilen — kısmını —ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan ve değerlendirilen deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; temlik eden davacının davalı —- hisse devir sözleşmesi ile davalı şirkete ait —- bedel karşılığında bütün hak ve —- ile birlikte dava dışı —- devrettiği, bir dönem ortağı olduğu davalı şirkete borç olarak verdiğini iddia ettiği bedellerin tahsili amacıyla—- sayılı dosyası ile icra takibine giriştiği, davalı borçlunun yasal süre içerisinde takibe itiraz ettiği ve davacı vekilinin de yine yasal süresi içerisinde mahkememizde itirazın iptali talepli işbu davayı açtığı, taraflar arasındaki ihtilafın davacının—- hisse devir sözleşmesi ile davalı şirketteki hisseleri ile birlikte şirketten olan alacağını da dava dışı ortağa devredip devretmediğine ilişkin olup, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ilişkinin tespiti için mahkememizce defter incelemesine karar verildiği, davalı şirketin ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz ettiğ, hem yetkisiz mahkemece alınan, hem de mahkememizce —-bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlara göre, davalı şirket defterlerinde davaya konu —- alacağın kayıtlı olduğu, ancak hisse devri sonrasında söz konusu alacağın da dava dışı—- aktarıldığı, daha sonra—- tarihinde yapılan hisse devri ile birlikte de aynı alacağın bu kez dava dışı—–aktarıldığının tespit edildiği; mahkememizce—–devir sözleşmesinde devrin—- ödenmiş bedeli olan —– bütün hak ve vecibeleriyle devri olduğu, hisse devir sözleşmesinin temlik eden davacı ile dava dışı şirket ortağı arasında gerçekleştiği, davalı şirketin hisse devir sözleşmesinin tarafı olmadığı, hisse devrinin salt pay sahipliğine bağlı hakların devri anlamına gelmediği, devre konu paylar dışındaki alacakların devredildiğine dair sözleşmede açık bir hüküm bulunmadığı, dolayısıyla temlik eden davacının — hisse devir sözleşmesi ile davalı şirketten olan alacağını da devrettiği sonucuna varılamadığı, davalı şirketin tek taraflı olarak kendi defterlerinde değişikliğe gittiği hususları dikkate alındığında davacının davalı şirketten alacağı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulü ile davalının —- icra takip dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 1.613.794,82 TL asıl alacak ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte devamına dair karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabulüne karar verilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-ç ve 326. maddeleri gözetilerek dava öncesi ödenen — zorunlu giderlerinin yargılama gideri olarak kabul edilmesi ve davada haksız çıkan taraftan alınarak —gelir yazılmasına karar verilmesi gerektiğinden,——- zorunlu yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına ilişkin hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davanın kabulü ile davalının —– sayılı icra takip dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 1.613.794,82 TL asıl alacak ve asıl alacağın takip tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte devamına,
2-)Alacak likit olduğundan asıl alacak miktarının %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-)Alınması gereken —- nisbi harçtan peşin yatan harcın mahsubu sonucu kalan 90.747,70 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına
4-) Davacı tarafından yapılan —- dava açılış masrafı ve 4.359,00 TL yargılama masrafından ibaret toplam 23.911,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-)Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —davacı vekili için tayin olunan 89.282,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-)———ücretinin davalıdan alınarak alınarak hazineye gelir kaydına,
8-)Karar kesinleştiğinde—-dosyasının iadesine,
9-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.