Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/326 E. 2022/529 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/326 Esas
KARAR NO:2022/529
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/05/2021
KARAR TARİHİ:07/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan ——tarihinde —– bedelle,—– plakalı, ——tarihinde de —– bedelle —–plakalı iki adet aracı sattığını, satış bedellerinin bir kısmının nakit olarak alındığını, bakiye kalan bedel için ——keşide tarihli, —– nolu,—— bedelli, keşidecisi —— keşide tarihli, ——bedelli, keşidecesi —– namına yazılmış —– tarafından aval edilen —- tarafından ciro edilen — adet çekin keşide edildiğini, müvekkilinin çekleri cüzdanına koyduğunu daha sonra cüzdanını kaybettiğini veya cüzdanının çalındığını, bunun üzerine öncelikle —– duyurusunda bulunduğunu daha sonra çeklerin iptali amacıyla —– Esas sayılı dosyası üzerinden çeklerin iptalini talep ettiğini, dava sonunda çeklerin iptaline karar verildiğini, kararın kesinleşmesi ile müvekkilinin çek keşidecilerine ve cirantalarına bu durumu bildirdiğini, çek bedellerinin ödenmesini talep ettiğini, çek bedelinin ödenmemesi üzerine müvekkilinin —–keşide tarihli, —– nolu, —– bedelli, keşidecesi ——namına yazılmış —– tarafından aval edilen—–tarafından ciro edilen çeki —– Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar —— vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin bankaya ibraz edildiğine ilişkin davacı tarafından sunulan herhangi bir evrak bulunmadığını, dava konusu evrakın kıymetli evrak özelliğini yitirdiğini, davacı tarafından müvekkiline gönderilen herhangi bir protesto yahut çekin bankaya ibrazı ile karşılıksız olduğuna dair bir beyan bulunmadığını, davacının müvekkiline başvurmasının imkanı bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.Davalı —- tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu——keşide tarihli, —-bedelli, keşidecesi—– namına yazılmış —– tarafından aval edilen —–tarafından ciro edilen çekin bankaya ibraz edilmediğini, tarafına çek ile ilgili protesto veya ödeme talebi de iletilmediğini, davacı taraf ile aralarında ticari ilişkinin söz konusu olmadığını, davaya konu tarafları tanımadığını çekin davacı eline hiç geçmemiş olma ihtimalinin de bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,——-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren — yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” —- yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “—-yıllık süre” hak düşürücü süredir. — yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, —– yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.İtirazın iptali istemine konu takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlular aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği; borçlular tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı —-çekte keşideci, davalı ——namına yazılan çekin arka yüzünün mahkememiz dosyasına sunulamadığı, somut olayda davacı yan takip dayanağı çeki kaybederek —–Sayılı dosya ile çek iptal kararı alarak kambiyo senedine dayalı icra takibine başvurma hakkını kaybetmiştir. Çeki süresinde bankaya ibraz etmeyen çek hamili yalnızca sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak keşideciye müracaat hakkına sahiptir. Davacının çeki elinde bulundurduğuna dair tahsilat makbuzu bulunsa da tek taraflı düzenleyebileceği bir belge olduğu anlaşılmakla —- yapılan araç satış sözleşmesinde bedelin tamamen alındığının bildirildiği —-evrakının aksinin resmi bir evrakla ispatlanabileceği davacının ispatlayıcı evrak sunamadığı yemin deliline de dayanmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın keşideci yönünden reddine ,diğer davalılar yönünden açılan davada ise davalı yanın yukarıda izah edildiği üzere söz konusu davaya yönünden pasif husumeti bulunmadığından diğer davalılar yönünden açılan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. ——
——görüşmesine katılmayan taraf, davada haklı da çıksa haksız da çıksa yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Ayrıca davada haklı çıkması halinde lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Bu halde arabuluculuk görüşmesine katılmayan taraf vekalet ücreti alamaz ve yargılama giderini ödemeye mahkum edilir. Davalı —– görüşmelerine katılmadığı anlaşılmakla arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi uyarınca yargılama giderleri üzerinde bırakılmış ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli —- harcın davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan —— harçtan karşılanarak bakiye —– harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar —— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenecek —– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar—–verilmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan—-arabuluculuk ücretinin davalılar —— müştereken ve müteselsilen alınarak—- kaydına,
7-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve Davalılar —-vekilinin yüzüne karşı ,kararın tebliğinden itibaren —- haftalık süre içinde —– istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.