Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/324 E. 2022/603 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/324 Esas
KARAR NO:2022/603

DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/05/2021
KARAR TARİHİ:22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —-sektöründe yıllardır faaliyet gösterdiğini, ticari hayatında ekonomik olarak hiçbir olumsuz sicili bulunmadığını, müvekkili tarafından —sattığı mallar karşılığında müşterisinden— tarihinde gönderilen kargonun diğer kargolarla birlikte toplu olarak teslim alındığını, teslim alınan kargonun incelendiğinde poşetin açılarak tekrar kapatıldığı ve zımbalandığının görüldüğünü, içinde çekin mevcut olmadığını ve bu haliyle teslim alındığını, bu durumun keşideci— bildirildiğini, keşideci tarafından — yetkilileri hakkında şikayetçi olunduğunu, müvekkili şirket tarafından çekin hamili olması sebebi ile— Karar sayılı kararı ile dava konusu çekin iptaline karar verildiğini, davalı—tarafından mahkemeye itiraz dilekçesi verelerek çek hakkında verilen ödeme yasağının kaldırıldığını, henüz çek için icra takibine girişilmediğini ancak müvekkilinin, borcu bulunmadığı halde davalıya karşı sorumlu hale gelebileceği hususu göz önünde bulundurularak müvekkilinin — keşide tarihli, —numaralı, keşide yeri —- tutarlı çek dolayısıyla borçlu bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava tarihi itibariyle çekin keşide tarihinin gelmediğini, davacının dava tarihi itibariyle menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığını, çekin bankaya ibraz edildiğinde keşideci — tarafından ödenebileceğini veya çekin müvekkili tarafından ibraz edilmemesinin söz konusu olduğunu, davacının — yoluna başvurması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, kambiyo senedi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davasıdır.Bilindiği üzere taraf koşulu; 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartı olup kamu düzeni ile ilgisi sebebiyle yargılamanın her aşamasında resen göz önüne alınması zorunludur.(HMK 115/1).Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti; dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde kabul edilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veye kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı bu anlamda, defi değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın açılmasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsa bile mahkemece resen nazara alınmalıdır. —-İİK.’nun 72/1.maddesi hükmüne göre borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için tespit davası açabilir. İİK’nun 72. maddesine göre açılacak menfi tespit davalarının takip alacaklısına karşı yöneltilmesi gerekir.İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, takip borçlusu tarafından takip alacaklısına karşı açılır.—-Somut olayda, icra takibinden önce açılan eldeki menfi tespit davasında davacı tarafından borçlu olmadığı iddiası ile hamil aleyhine de menfi tespit davası açılmıştır.Davanın açıldığı tarihte çekin vadesinin gelmediği, çekin vade tarihinde çekin davalı tarafından keşideciye başvurularak tahsil edildiği anlaşılmakla davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kötü niyet tazminatı talebi yönünden ise davalı tarafından davacıya yönelik bir icra takibinin bulunmaması ,davacı tarafından davalının kötü niyetli olduğu ispatlayamadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli — peşin harcın davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan— harçtan karşılanarak bakiye —-harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenecek —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren — haftalık süre içinde — istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.