Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/270 E. 2021/426 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/270 Esas
KARAR NO : 2021/426
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —– bedelli inşaat eser sözleşmesinin, davalılar —– davalılar arasında imzalandığını, —– — yapılması üzerine olduğunu, müvekkil firmanın —– tarihinde sözleşme gereğince yer tesliminde verilmesi gereken teminat bedelinin , davalıların talebi üzerine —- banka havalesi yoluyla ödendiğini, işyeri teslimi ruhsat değişikliği sebebiyle davalılar tarafından müvekkil firmaya sözleşme gereği — gün içinde yapılmadığını, yer tesliminin ancak —- tarihinde —- şefliğini üstlenmesiyle yapılabildiğini, ——tarihinde ruhsat alınarak yer tesliminin sözleşmeden—– sonra yapılabildiğini, davalılardan kaynaklanan bu geçikmelerden dolayı müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkil firmanın yer teslimini beklemeden, davalı —— adına reklam çalışmalarını yaptığını, şantiye adına kendi hesabından harcama yaptığını,müvekkil firmanın , davalı ——- dosyası açarak; teknik personeli ile saha tespit ve fizibilite çalışmalarına başladığını, müvekkil firmanın, sözleşmedeki edimlerini yerine getirebilmek için tedarikçilerle davalıların onayını alarak sözleşmeler imza keşide ettiğini, tedarikçiler ile yapılan sözleşmelerde sipariş avansları ve işçi ödemeleri , —- ödemeleri yapıldığını, müvekkilinin çalışmaları neticesinde , reklam ve tespit işleri faturasını—-. tarihinde düzenlendiğini, inşaat işleri ilk hakkedişini —– olarak düzenlendiğini, buna karşılık—- kısmi ödeme alındığını, ancak müvekkilinin iyi niyetli şekilde projede devlet güvencesi olduğunu düşünülerek çalışmalarına devam ettiğini, müvekkilinin, davalılara ——ayından başlayarak, proje finansmanı kapsamında yapmış olduğu ödemeleri bildirdiğini, öyle —-tarihinde hiçbir ödeme almaksızın sadece firma özkaynağı ile —-harcama yaptığını ve bu durumu davalılara mail yoluyla ilettiğini, müvekkilinin , yaptığı imalatın bedelini alamadığı, sözlü belirtilen ödemelerin gerçekleşmemesi sebebiyle , daha da fazla finansman yüküne katlanmamak için, —- tarihinde işin kapsamını ve bedelini daraltan zeyilnameyi karşılıklı anlaşma ile imzaladıklarını, işin sahibi —– olduğunu, tüm bu süreçte, bu işleri yaparken direkt muhatabı da davalı —- Olduğunu müvekkil tarafından gerçekleştirilen ve bedeli alınmayan imalat davalının—– kulanımında olduğu için sebebsiz zenginleşme söz konusu olduğunu, müvekkil firmanın , davalılara mağduriyetini defaten bildirdiğini, davalılar tarafından sürekli mağduriyetin en kısa sürede giderileceği, ödemelerin kendileri tarafından yapılacağı garantisi verildiğini, —-aylarında yapılan hakediş hesaplarının davalılarca gerekçe bildirilmeden onaylanmadığını, ancak—- tutarlı hakkediş faturası düzenlenebildiğini, bunun üzerine müvekkil firma —-tarihinde —- yevmiye numarasıyla ihtarname keşide ettiğini, müvekkil firmanın—– tarihinde yaptığı işlerin maliyetinin ve metrajının tespiti için , delillerin kaybolma /değişme ihtimalini değerlendirerek —– dosyasında gerekli bilirkişi tespit raporunu alındığını, bu rapora göre müvekkil firmanın yaptığı imalatın bedeli yaklaşık—-olduğunu, müvekkillin davalılardan müştereken ve müteselsilen BK . 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 470-486 gereğince alacağı oluştuğu için malvarlıklarını devir etme hazırlığı içinde olmaları birlikte değerlendirilerek adlarına kayıtlı taşınmazların TEMİNATSIZ olarak İ.İ. K 257 Maddesi gereğince karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin —-üzerinden elektronik imzalı olarak—-tarihli vermiş olduğu dilekçe ile davalı — açılan davadan tüm sonuçları ile birlikte feragat ettiğiklerini, vekalet ücret taleplerinin olmadığını bildirdiği görülmekle; feragat beyanı HMK’nun 309 maddesine uygun olup, HMK’nun 311 maddesi gereğince feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle :
1-) Talebin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-)Feragat ilk oturumdan sonra gerçekleştiğinden, 492 sayılı Harçlar Kanunu md. 22 uyarınca maktu harcın 2/3’ünün alınması gerektiğinden 39,53 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Taraf vekillerinin talep ve beyanları dikkate alınarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-) HMK 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep edene iadesine,
Dair, taraflarının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 29/04/2021