Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/241 E. 2022/496 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/241 Esas
KARAR NO: 2022/496
DAVA: Tespit
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
BİRLEŞEN —— DOSYASINDA
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 08/12/2021
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; Müvekkil —-adresinde bulunan— numarasında kayıtlı bulunan —— devrettiğini, Noterde düzenlenen işbu sözleşme ile devir sözleşmesini şirkete ibraz ederek genel kurulun onayını alacağını , onaydan sonra — ve ilgili kurumlarda kayıt ve tescil ettirmeyi sağlayacağını kabul ve beyan ettiğini, Davalı —— işlemlerin, şirketin devrini ve kapanışını yapması gerekirken işbu işlemleri yapmamış ve söz konusu şirketin devir ve kapanış işlemleri için yasal süreyi geçirdiğini, şirket hissesini devreden müvekkil ile hisseleri devralan davalı taraf arasında notere gidilerek bir hisse devri sözleşmesi yapıldığını, müvekkil hisseleri devralan tarafın taahhüdüne binaen tescil işlemlerini süresi içinde kendi yaptıramadığından işbu durum ileride müvekkilim mağduriyetine yol açabileceği, aradan uzun süre geçtikten sonra şirkette fiilen yok olup belgeler ulaşılamaz olduktan sonra devir tarihinden sonraki kamu borçları ile usulsüzlükler nedeniyle hisseleri devretmiş müvekkil aleyhine süreç işleyebileceğini, her ne kadar pay devrinin sicil gazetesinde bildirici işlem olduğu şeklinde yasal düzenleme olsa da müvekkilinin —– kontrol edildiğinde şirketin hala sahibi ve ortağı olarak gözüktüğünü beyanla; Müvekkil ile davalı arasında imzalanan —– adresinde bulunan ve—–hissesinin tamamını davalı —- devredildiğinin ve —— ve ilgili kurumlarda kayıt ve tescil edilmesi gerekirken iş bu tescil işlemlerinin de yapılmadığının Tespiti İle, usulüne uygun şekilde yapılan devir sözleşmesine istinaden bu devrin —— tescilinin ve ilanının yapılmasını, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Asıl davada davalılar kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.
Birleşen davada dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —- adresinde bulunan—-kayıtlı bulunan —- numarasında kayıtlı davalı —- unvanlı şirketteki —– devrettiğini, —— noterde düzenlenen işbu sözleşme ile devir sözleşmesini şirkete ibraz ederek genel kurulun onayını alacağını, onaydan sonra —-kurumlarda kayıt ve tescil ettirmeyi sağlayacağını kabul ve beyan ettiğini,—– gerekli işlemlerin, şirketin devrini ve kapanışını yapması gerekirken işbu işlemleri yapmamış ve söz konusu şirketin devir ve kapanış işlemleri için yasal süreyi geçirdiğini, şirket hissesini devreden müvekkili ile hisseleri devralan taraf arasında TTK m. 595 hükmüne uygun olarak notere gidilerek bir hisse devri sözleşmesi yapılmıştır, müvekkil hisseleri devralan tarafın taahhüdüne binaen tescil işlemlerini süresi içinde kendi yaptıramadığından işbu durum ileride müvekkilim mağduriyetine yol açabileceği, aradan uzun süre geçtikten sonra şirkette fiilen yok olup belgeler ulaşılamaz olduktan sonra devir tarihinden sonraki kamu borçları ile usulsüzlükler nedeniyle hisseleri devretmiş müvekkil aleyhine süreç işleyebileceğini, kendilerince devre ilişkin tescil ve ilanın yapılması için payları devralan —– karşı —-halen derdest olduğunu, davalı şirketin payları devralan taraf ile birlikte kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, hisseleri devralan—karşı açtıkları —- numarası ile görülmekte olan davanın —- karar ile taraf teşkili sağlanması bakımından hisse devrine konu —- hasım olması nedeniyle dava konusu şirkete yönelik mahkeme dosyası ile birleştirme talepli dava açmak üzere —– haftalık kesin süre verildiğini, bu nedenle işbu davayı açtıklarını belirterek dava dosyasının—- birleştirilmesine, müvekkili ile devralan —– pay karşılığı hissesinin tamamını davalı —— devredildiğinin ve ——– ve ilgili kurumlarda kayıt ve tescil edilmesi gerekirken iş bu tescil işlemlerinin de yapılmadığının tespiti ile usulüne uygun şekilde yapılan devir sözleşmesine istinaden bu devrin ticaret sicile tescilinin ve ilanının yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davalı yan davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava ve birleşen dava; hisse devir sözleşmesiyle şirket hissesinin devredildiğinin tespiti ve tespitin sicile kaydı ile ilanı istemine ilişkindir.
Hissesi devredilen şirketin sicil özeti ve eki belgelerin tetkikinden;—-kaydedildiği, davacı —– tek yetkilisi ve ortağı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı —- yevmiye numaralı limited şirket hisse devri sözleşmesiyle —- karşılığı hissesinin tamamını davalı —– devir ve temlik etmiştir.
Şirket karar ve pay defterinin mahkememize ibrazı yönünde birleşen dava davalısı şirkete meşruhatlı davetiye çıkartılmış, istenen defter ve kayıtlar dosyaya sunulmamıştır. Davacı vekiline de yay defterini sunması için kesin süre verilmiş ancak verilen süre içerisinde davacı tarafından da pay defteri dosyayay sunulmamıştır.
Limited şirket payının devri şartları 6762 sayılı TTK’nun 520 ve 6102 sayılı TTK’nın 595. maddesinde düzenlenmiş olup mevcut yasal düzenleme uyarınca geçerli bir pay devrinden söz edilebilmesi için; pay devrinin yazılı olması ve noterlikçe imzaların onaylanması, ayın sermaye konmuş olması halindeki yasal (TTK 520’deki) devir yasağı ile varsa şirket mukavelesindeki devir yasağı şartlarına uyulmuş olması, ortakların en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması, pay devrinin şirkete bildirilmesi ve pay sahipleri defterine işlenmesi gerekir.
Somut olayda davacı hisse devir sözleşmeleri ile birleşen dava davalısı şirket hisselerini —– tarihli limited şirket hisse devir sözleşmesiyle davalı — devretmiş ise de şirkete tebliğ olunan meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı şirketin karar ve pay defteri dosyaya kazandırılamadığından şirketin devre muvafakat edip etmediği, pay devrinin şirkete bildirilip bildirilmediği ve pay sahipleri defterine işlenip işlenmediği tespit olunmamıştır.
Bu hali ile TTK’nun 520’nci maddesi hükmüne uygun bir devrin varlığından söz edilemeyeceğinden asıl davanın ve birleşen —- dosyasının kabulü mümkün olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 21,40-TL harcın, davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydı yapılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
6-Davalı—– kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100 TLvekalet ücretin davacıdan alınarak davalı—— verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 28/06/2022