Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/240 E. 2022/867 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/240 Esas
KARAR NO: 2022/867
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket personeli —- sevk ve idaresindeki —— plaka sayılı araç ile davalı şirketçe sigortalanan—-aracın karıştığı —- tarihli kaza sonrasında müvekkili şirket aracında hasardan kaynaklı —- tutarlı değer kaybı meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, —-plaka sayılı aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunduğunu, kaza sebebiyle meydana gelen zararlardan doğrudan sorumlu bulunduğunu, bildirdiğinden bahisle — tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle —– değer kaybı tazminatının davalı sigorta şirketinden alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesi ile davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu değer kaybının fahiş ve afaki olduğunu, müvekkilinin —— ödeme yaptığı ikrar edilmiş ise de yapılan ödemenin araç hasarı için yapıldığının ileri sürülmesinin tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkili tarafından yapılan ödeme dekontunda açıklama olarak —— ibaresinin yer aldığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin trafik sigortası sigorta poliçesinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile araçta oluşan maddi zararın, değer kaybının tazminine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporu ile kusur yönünden —— sürücüsü ——— maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, seyir esnasında trafiğin yavaşlaması sonucu önündeki aracın yavaşlaması ile kavşak içinde trafiğin gerektiği hızla gitmediği ve önündeki araçla güvenli bir mesafe bırakmadığı nedeni ile önündeki araca arkadan çarptığı, kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu,—–plakalı aracın sürücüsü — kazanın oluşumunda alabileceği bir tedbir bulunmadığı, kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, değer kaybı yönünden ise—- tarihinde yürürlüğe giren —ekine göre araç değer kaybının — olduğu, davacının talep edebileceği bakiye değer kaybı tazminatı —– sayılı Kararı dikkate alınmak suretiyle değer kaybı değerlendirilmesi ne göre araç değer kaybının —- olduğu, davacının talep edebileceği bakiye değer kaybı tazminatı —–olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan —— tarihli rapor ile kusur yönünden dosya yeniden değerlendirildiği, kazanın tamamen yakın takip nedeniyle arkadan çarpma şeklinde gerçekleştiği bu nedenle kök raporu değiştirmeye gerek duyulmadığı, kök raporun geçerli olduğu, değer kaybı yönünden davacının talebi üzerine—— müzekkere ile istenen kaza tarihine yönelik satış ilanları — ancak gönderilen satış ilanları —- yılına ait olup rayiç değer yönünden farklı bir değerlendirme yapılamadığı, —- dikkate alınmak suretiyle değer kaybı değerlendirilmesinin —– dikkate alınmak suretiyle, trafik kazalarında—— olduğu aracın kaza öncesi 2. el değeri ile kaza sonrası onarılmış aracın 2. el değeri arasındaki farkın değer kaybına eşit olacağı kriterine göre yapılan piyasa araştırmasında, kaza tarihi itibarı ile kaza öncesi — rayiç değeri olan emsal aracın yaşı, km’si, modeli, markası, hasarlı parçaları, hasar bölgesi, kullanım şekli, onarım şekli, yıpranma payı da dikkate alınarak, onarıldıktan sonraki 2.el piyasa değerinin —— olacağı tespit edilmiş olup —— değer kaybı olduğu bu nedenlerle kök raporun aynen geçerli olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ——- motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir ——
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Bir zarar sigortası türü olan —– sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir ——
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun bulunması, hesaplanan kusur oranı —– hükümleri uyarınca usul ve yasaya uygun görülmekle, davalı sigortanın kazaya sebep olan sigortalısının kusuru oranında zarardan sorumlu olduğu ve birlikte değerlendirildiğinde denetime elverişli bilirkişi raporu uyarınca ——-
sayılı Kararı dikkate alınmak suretiyle değer kaybı değerlendirilmesi ne göre
Araç değer kaybının —– olduğu, davacının talep edebileceği değer kaybı tazminatı — olmakla davalı tarafından ödenen —- düşüldükten sonra bakiye değer kaybının — olduğu, ancak sehven hükme —-yazıldığı, hükümle vekalet ücreti ve yargılama giderinin çelişmemesi adına değişiklik yapılmayarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİNE, —- değer kaybı tazminatının temerrüt tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlike davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 341,55 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 561,36 TL harçtan karşılanarak bakiye 219,81 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 561,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 620,66 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 95,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 995,90 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %84,79 oranında olmak üzere 151,48 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.119,23 TL tutarlı kısmının davacıdan, 200,77 TL tutarlı kısmının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin (e-duruşma vasıtasıyla) yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2022