Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/226 E. 2023/430 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/226 Esas
KARAR NO: 2023/430
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/04/2021
KARAR TARİHİ: 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– şirketi ile —– arasında —– sigorta sözleşmesi akdedildiği, —– sayılı sigorta poliçesine bağlandığı, 01/06/2020 günü ——— Sokak’ta yapılan yol çalışması sırasında —– ait —– metrelik —– boru hattına davalı —— şirketi tarafından zarar verildiği, davalı tarafın hasar tutanağı imzadan imtina ettiği, düzenlenen hasar onarım belgesi uyarınca —– 26.157,74TL sigorta tanzim edildiği, sigorta tazminatı olarak ödenen 26.157,74TL’nin davalıdan tahsiline, yasal faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve dava vekalet ücretinin de davalılara tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmektedirler.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yol yapım çalışmasının yapıldığı, zararın meydana geldiği alanlarda tasarruf ve sorumluluğu bulunmadığı, müvekkil şirket ile —– şirketi —— projesi için —— arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işi sözleşmesi” akdedildiği, bu sözleşmeye 07.01.2020 tarihinde yapılan ek protokol —— arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işi ‘ne ait sözleşme’ye ek protokol no:—– gereği dava konusu zararın oluştuğu parselin müvekkil şirketin tasarrufundan çıkarılarak —– şirketi tasarrufuna bırakıldığı,” sözleşme kapsamında bulunan —–,——, ——, ——, ——, ——, ——, ——, ——, —– no.lu parseller tasfiye edilerek sözleşme kapsamında çıkarılmış ve şirketin tasarrufuna bırakılmıştır.” şeklinde olduğu, yol yapım çalışmasının yapıldığı alanlar kısmı tasfiye protokolü ile tasfiye edilen alanlara dahil olduğu, anılan alanlarda 07.01.2020 tarihinden itibaren yalnızca —— şirketinin tasarrufu bulunduğu, yol yapım çalışmasını yapan firma —– şirketinin taşeronu olup müvekkil şirket ile bir ilişiği bulunmadığı, —– şirketi projenin inşaatı da yol yapım işini —– şirketi firmasına taşere ettiğini, müvekkil şirketin —– şirketi ile ilişiği bulunmadığı, hasarın yol yapım çalışması sırasında olduğu hasar tespit tutanakları ile sabit olup hasarın oluşmasına sebebiyet veren ve sorumluluğu bulunan —— şirketi olduğu, yol yapım çalışması sırasında hasarın gerçekleştiği alanda —– yetkilileri tarafından 01.06.2020 tarihinde tutulan hasar tespit tutanağında; ” sokaktaki —– hattımızın kep noktasında geriye doğru 80m’lik kısmına yapılan yol yapım çalışmaları nedeniyle hasar görmüştür, devamına çekilecek yeni hatla birlikte bu 80m’lik hattın yenilenmesi için proje oluşturulmuştur.” Şeklinde olduğu, zarar yol yapım çalışmaları nedeniyle oluştuğu, yol yapım çalışmasını yapan firma ise —— şirketi olduğu, müvekkil şirketin zarara konu bölgede anılan tarihlerde ve öncesinde yol yapım çalışması bulunmadığı gibi, 07.01.2020 tarihinden sonra bir sorumluluğu da bulunmadığı, müvekkil şirketin —— projesinde yapılmakta olan yol çalışmasının yer aldığı ikinci etaba ilişkin yüklenicilik ve inşaat sorumluluğu 07.01.2020 tarihinde sona ermiş olup 01.06.2020 tarihinde zararın oluşmasında hiçbir sorumluluğu bulunmadığı, —– yetkilileri tarafından tutulan hasar tespit tutanağında müvekkil şirketin imzası bulunmadığı, davacı tarafından 17.09.2020 tarihli —— no.lu gönderilen rücu talepli yazıya 19.10.2020 tarihinde verdiğimiz cevaplarımızda da anılan alanlarda yapılan yol yapım çalışmaları nedeniyle zararın meydana gelmesinde müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğun yol yapım faaliyetleri sırasında zarara sebebiyet veren —— İnşaat olduğunu beyan edildiği, davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen zarar sebebi ile sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödemenin rücuen tahsiline ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile 01/06/2020 tarihli —– Hasar Tespit Tutanağında; İlçe: —–, Mahalle : —–, Cadde/Sokak: —– Sok. bina no/adı:
—- hasar açıklaması: Sokaktaki —– hattımızın kep noktasından geriye doğru 80m’lik kısımda yapılan yol çalışmaları nedeniyle hasar görmüştür. Devamına çekilecek yeni hatla birlikte bu 80m’lik —– hattında yenilenmesi için proje oluşturulduğu, Hasara Neden Olan Firma Adı: —— Adı/Soyadı: —— imzadan imtinaa ettiği, 01/06/2020 hasar tarihli; —– hasar no.lu —– hasar onarım giderleri belgesi neticesinde 26,157,74 TL hasar meydana geldiği, yol yapım çalışmaları sırasında —– doğalgaz hattında oluşan hasarda, davalı —— firmasının yol yapım çalışmalarını yapan bir şirket olmadığı, bu sebeple davalı —— Şirketi’nin hasara neden olduğu yönünde bir illiyet bağı kurulamadığı bildirilmekle zararın davalı şirketten kaynaklandığının ispatlanamadığı görülmekle usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 446,71 TL harçtan karşılanarak bakiye 266,81 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin (e-duruşma vasıtası ile) ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/06/2023