Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/224 E. 2022/669 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/224 Esas
KARAR NO:2022/669

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:08/04/2021
KARAR TARİHİ:06/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Banka ile borçlu —-arasında Genel Kredi ve Teminat sözleşmesi imzalanmış olup Davalıların da sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığını, sözleşme tahtında kredi hesabı
açılarak cari hesap kredisi ile çek karnesi kredisi kullandırıldığı ancak borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek —- Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, bildirdiğinden bahisle davalı borçluların itirazlarının iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar tarafından eldeki davaya herhangi bir cevap verilmemiş, HMK 128. madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır—-Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, tetkik edilmiştir.Davalı — yetkililerini gösterir tescil bilgilerinin ilgili —celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE:
Dava; —-Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Celp ve tetkik edilen—-Esas dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara usulüne uygun tebliğ edildiği ve davalı takip borçluları vekilinin borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın yasal —-yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı, toplanan ve değerlendirilen deliller ve alınan —- raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı takip alacaklısı tarafından—- sayılı dosyasında toplam —-alacak itibariyle takip başlatıldığı, davalı borçlular vekilinin takibe süresinde itirazı üzerine icra takibinin durduğu, bunun üzerine mahkememizin iş bu dava dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, icra takibinin davacı banka ile davalı —-arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, diğer davalılar— müteselsil kefil sıfatıyla ve kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla, kefil sıatıyla işbu sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan—- tarihli—- raporu ile davacı banka ile davalı borçlu — tarihinde —– limitli Çerçeve niteliğinde —yıl süreli-Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi (GKS)düzenlendiği, davalı asıl borçlu Şirket ile
birlikte davalıların da ; sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak —- tutarında kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyle kefalet imzalarının bulunduğu, kefil olunan tutarın—kefalet türünün “müteselsil kefalet” olarak yazıldığı ve kefalet tarihinin— olarak elle yazılı olduğu, borçlu şirket ile birlikte davalılara atfen atılı imzaları haiz olduğu, söz
konusu sözleşmeye/sözleşmelere istinaden davalı asıl borçlu şirkete kısa vadeli Taksitli Ticari Kredi, Çek Kredisi tahsisi yapılarak sonraki bölümlerde belirtilen kredilerin
kullandırılmakla borcun doğduğu,— icra takip tarihi itibariyle davalılardan olan alacağının ;— asıl alacak,—- işlemiş temerrüt Faizi ,—- ihtar gideri olmak üzere—- olduğu, davacı
bankaca ise — İşlemiş temerrüt Faizi , –İhtar Gideri ve olmak üzere —-alacak talebinde bulunulmuş olup talebin tespitlerimi aşan kısmının yerinde olmadığı,davacı bankanın talebi gibi —- oranı üzerinden temerrüt faizi işletilmesi halinde —- icra takip tarihi itibariyle davacı alacağı;— asıl alacak, — İşlemiş temerrüt faizi,—- ihtar gideri ve olmak üzere — alacaklı olduğu,gayri nakdi kredi yönünden çek raporu ve davacı banka kayıtlarına göre iade edilmeyen — adet çek yaprağı için davacı bankanın çek sorumluluk tutarı toplamı— tutarında olup, davacı bankanın iade edilmeyen,açıkta kalan çek yaprakları için —yasal sorumluluk tutarını sözleşmenin
yukarıya alıntılanan hükümleri ve mevzuat gereği davalılardan talep edebileceği,—- asıl alacak tutarı üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık—- oranında, temerrüt faizi talep edebileceği, temerrüt faizi bölümünde alıntılanan
— Tarihli, —-numaralı kararının değerlendirilmesinin mahkeme taktirinde olduğu sonuç ve kanaatine dair görüş bildirilmiş olup, bu nedenle mahkememizce davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilerek, davalı asıl borçlu şirketin davacı bankadan kullanmış olduğu kredilerin miktarı belli olup davacı bankanın alacak miktarı likit ( bilinebilir – belirlenebilir – hesap edilebilir) nitelikte olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince, hükmedilen alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Öte yandan, davacı bankaca takipte iade edilmeyen çek yapraklarının bedelinin deposu istemiyle gayri nakdi kredi alacağı talebinde de bulunulmuştur. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/3. maddesi uyarınca bankanın ibraz edilen çekin karşılıksız çıkması halinde her çek yaprağı için hamile ödeme yapma yükümlülüğünün bulunması, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrı nakdi kredi sözleşmesi hükmündedir —-numaralı kararı da dikkate alınarak fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-ç ve 326. maddeleri gözetilerek dava öncesi ödenen arabuluculuk ücreti zorunlu giderlerinin yargılama gideri olarak kabul edilmesi ve davada haksız çıkan taraftan alınarak –gelir yazılmasına karar verilmesi gerektiğinden, —tarafından karşılanan— arabuluculuk zorunlu yargılama giderinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına ilişkin hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile kısmen REDDİNE,
2-Davalıların—Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile;—asıl alacak, — işlemiş faiz, —olmak üzere toplam— üzerinden devamına,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Kabulüne karar verilen asıl alacağın —oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan— dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan — mahsubu ile bakiye kalan — harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan — başvurma harcı, — peşin harç ve— vekaletname harcı olmak üzere toplam— harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan—bilirkişi ücreti, — posta gideri olmak üzere toplam — yargılama giderinin davada haklı çıktığı — oranında olmak üzere — davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen — vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Suçüstü ödeneğinden karşılanan — arabuluculuk ücretinin, davacının davada haklı çıktığı — oranında olmak üzere — tutarlı kısmının davalılardan, bakiye — tutarlı kısmının ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren — haftalık süre içinde— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.