Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/219 E. 2022/367 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/219 Esas
KARAR NO : 2022/367

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkili tarafından yapılan —- tarihlerde davalı —-özellikle —– edildiğini, —— birlikte —- tanzim edildiğini, davalı şirkete satış gerçekleştirildiğini, —-yılı sonlarında gerçekleştirilmiş, müvekkili olan şirketten —satın alan davalı şirketçe aynı dönemde borcun ödeneceği belirtilerek müvekkilinden ürünler satın alındığını, ilgili dönemde ödemeleri yapmayan davalı şirkete karşı müvekkilince gerekli iyi niyet yolları kat edildiğini ancak herhangi bir ödeme alınamaması sebebiyle icrai işleme geçildiğini, ancak davalı şirketçe kötü niyetli olarak müvekkilinin alacağına haksız şekilde itiraz edildiğini ve bu itiraz nedeniyle de icra takibinin durduğunu tüm bu nedenlerle ——dosyasına davalı yanca yapılan haksız ve kötü niyetli takibe, ödeme emrine, borca, ferilerine, faize, işlemiş faize, borcun faiz oran ve miktarına vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına, İİK m.67/2 gereği alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak kaydıyla davalı borçlunun tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili yasal cevap süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça müvekkili olan şirket aleyhine—– ilamsız icra takibi başlattığını ve yapılan bu icra takibine ve içeriğine itiraz edildiğinden takibin durduğunu, müvekkili olan davalı şirketin iş bu davaya konu icra dosyasında belirtilen miktarda borcu olmadığını, şirketin cari hesapları incelendiğinde, alacaklı olduğunu iddia eden tarafa borçlu müvekkili şirketin talep edilen miktarda borcu olmadığının ve talep edilen miktarın muaccel olmadığının anlaşılacağını tüm bu nedenlerle davacı tarafça açılan haksız ve kötü niyetli olan davanın reddi ile davacı alacaklı şirket aleyhinde dava konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili katılmış olduğu—— duruşmada davalı aleyhine başlatılan icra takibi öncesi işlemiş faiz taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiş ve beyanı altına imzası alınmıştır.
Mahkememizce; —— —–kayıtları,———— formları ayrı ayrı getirtilmiş,——- Esas sayılı dosyası ve —–Esas sayılı dosyası — üzerinden celp edilmiş, ———-keşidecisi——-, 3 adet çekin kim tarafından ne zaman ibraz edildiğinin ve ibraz sonrasında hangi işlemle tabi tutuldukları ve ilgili bankalardan iş bu çeklerle ilgili tüm belgeler ve ibraz bilgileri celp edilerek incelenmiş ve tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden hüküm kurnaya ve denetime elverişli kök ve ek rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, —– esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, —- takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir eda (alacak) davasıdır. Yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Borçlu bu davaya karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Borçlu cevap dilekçesinde itiraz ederken bildirmiş olup olmadığına da bakmaksızın bütün savunma sebeplerini bildirmelidir. Alacaklı bu davada alacağının varlığını 6100 sayılı HMK’ ya göre caiz olan her türlü delille ispat edebilir.
Mahkememizce —Esas sayılı dosyası celp edilerek, dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler incelenmiştir. Söz konusu icra dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 11/11/2020 tarihinde icra takibine girişildiği, davacı-alacaklı tarafından toplam 2.136.480,89
TL asıl alacak ile 4.682,70 TL işlemiş faiz toplamı 2.141.163,59 TL cari hesap bakiyesi alacağının davalı-borçludan tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davalı-borçluya 04/12/2020 tarihinde tebliğ edildiğinin icra mahkemesi kararı ile belirlendiği, davalı-borçlunun da yasal itiraz süresi içerisinde 07/12/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verdiği, buna bağlı olarak icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulduğu, takibin durdurulması kararının davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği, davacının yasal süre içerisinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, davacı taraf iddiaları, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarındaki tespitler uyarınca taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı şirketin davalıya sattığı —– dayalı cari hesap bakiye alacağının ödenmemesi üzerine davacı şirketin ödenmeyen toplam —- işlemiş faiz toplamı —–cari hesap alacağının tahsili amacıyla —– Esas sayılı dosyası ile icra takibine giriştiği, davalı borçlunun yasal süre içerisinde takibe itiraz ettiği ve davacı vekilinin de yine yasal süresi içerisinde mahkememizde itirazın iptali talepli işbu davayı açtığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip konusu cari hesap nedeniyle ötürü davalının davacıya borçlu bulunup bulunmadığına ilişkin olup, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için mahkememizce defter incelemesine karar verildiği, davacı tarafın ve davalı tarafın ayrı ayrı ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz ettikleri, —- bilirkişi tarafından hazırlanan — ilk rapora göre, davacı tarafın — usulüne uygun olarak tutulduğu, usülune uygun tutulan davacı ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan—olduğu, aynı bilirkişi tarafından davalı — incelenme suretiyle hazırlanan 09/12/2021 tarihli ek rapora göre ise, davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, usülune uygun tutulan davalı ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı tarafın davacıya—- borçlu olduğu, ancak davalı tarafça takip tarihi sonrasında tek taraflı olarak düzeltme kayıtları yapıldığı, bilirkişi raporunun bu yöndeki tespitlerine istinaden davalı tarafça sunulan rapora itiraz dilekçesi ve ekindeki çek fotokopileri de dikkate alınarak mahkememizce —— davalı vekilinin rapora itiraz dilekçesine fotokopilerini eklediği çeklerle ilgili tüm belgelerin ve ibraz bilgileri istenilmiş, ayrıca ———- söz konusu çeklerin kim tarafından ne zaman ibraz edildikleri sorularak ibraz sonrasında hangi işleme tabi tutulduklarının bildirilmesinin istenilmiş, gelen yazı cevaplarından sonra dosya yeniden aynı bilirkişiye tevdi edilerek davalı tarafın ödeme iddiası yönünden her iki taraf defterleri yeniden incelenmek suretiyle ek rapor düzenlenmesinin istenilmiş, bilirkişiden alınan —- ikinci ek raporda düzeltme kayıtlarına konu çeklerin —- olduklarının bildirildiği, davalı tarafın ödeme iddiasını usulüne uygun olarak ispatlayamadığı, her ne kadar davalı vekili 10/11/2021 tarihli rapora itiraz dilekçesinde davacıya ödeme yapıldığı iddiasında bulunarak ödeme yapıldığına ilişkin dekontu sunduğunu iddia etmiş ise de dosya kapsamına böyle bir dekontun sunulmadığı, dolayısıyla davalı tarafın ödeme iddiasının ispatlanamadığı, ayrıca tarafların incelenen — bildirimlerinde de tam mutabakatın sağlandığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, tüm dosya kapsamı ve incelenen her iki taraf ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 2.136.480,89 TL tutarında alacaklı olduğu, ödeme yapıldığı iddia eden davalı tarafın savını ispat edemediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun —— esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin 2.136.480,89 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiz ile birlikte devamına, davacı vekilinin 22/12/2021 tarihli celsede bildirdiği feragat beyanı nazara alınarak, takip öncesi işlemiş faiz talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Takip talebi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde alacağın likit olduğu anlaşılmakla kabulüne karar verilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ilişkin talebin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun ——– esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiz ile birlikte devamına,
2-Davacının takip öncesi işlemiş faiz talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
3-Alacak likit olduğundan kabulüne karar verilen asıl alacak miktarının %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 145.943,01 TL harçtan peşin yatırılan 25.859,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 120.083,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5- Davacı tarafından yapılan 25.927,71 TL dava açılış masrafı ile 1.090,00 TL yargılama masrafı toplamı 27.017,71 TL yargılama giderinden kabul ve redde göre hesap olunan 26.958,62 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– gereğince davacı vekili için tayin olunan —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — gereğince davalı vekili için reddedilen kısım üzerinden tayin olunan 4.682,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8—–ücretinden kabul ve red oranına göre hesap olunan —–davalıdan, 2,89 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.