Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/217 E. 2022/176 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/217 Esas
KARAR NO : 2022/176

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/04/2021
KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —- tarafından — numarası ile sigortalanan — seyreden müvekkile ait — plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini, kaza tespit tutanağına göre — plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu müvekkilin aracında 10.136,27 TL miktarında maddi hasar oluştuğunu, bu hasar bedelinin dava dışı — Tarafından karşılandığını, hasar miktarının ortaya çıkması ile birlikte davalı –tarihinde değer kaybı ve ikame araç bedeli ihbarında bulunulduğunu ve davalı — oluşturulduğunu, davalı sigorta firması, hasar dosyası üzerinden yapmış oldukları değer kaybı tazminat talebine mahsuben — yaptığını hasar nedeniyle yaklaşık 20.000 TL ederinde değer kaybı durumu söz konusu olduğunu; müvekkile ait aracın 15 gün boyunca serviste kalması ve yerine ikame araç verilmemiş olması hususu da gözetilerek 15 güne denk düşen ikame araç bedelinin de müvekkile ödenmesi gerektiğini, davalı sigorta firmasınca yapılan kısmi ödemenin üzerinde bir değer kaybının oluştuğunu, müvekkilin aracında oluşan değer kaybı 01.06.2015 tarihli — göre yapılacağı hususundaki yasal düzenleme –tarafından iptal edildiğini, bu nedenle müvekkilin uğramış olduğu zarar Borçlar Yasası Genel Hükümler çerçevesinde ve herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmaksızın uğranılan gerçek zarar hesabı üzerinden yapılması gerektiğini tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, değer kaybı tazminat talebine karşılık şimdilik 800,00 TL nin temerrüt tarihi olan 02.10.2020 tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 15 günlük “ikame araç bedeli” tazmin talebine karşılık şimdilik 200,00 TL nin davalıdan kaza tarihinden işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karıştığı ifade edilen –plakalı araç müvekkil şirket—– tarihleri arasında geçerli olmak üzere —Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, KTK 109 uyarınca — kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğradığını davacıların talep hakkı zamanaşımına uğradığını, davacı yanın aracında meydana gelen maddi hasar dolayısıyla müvekkil şirket tarafından –ve davacı yana —- — değer kaybı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödeme taraflar arasında çekişmesiz olduğunu bu ödeme ile müvekkilinin sorumluluğu sona erdiğini,—— — olmadığından, mütevekkil şirket oluşan zararlardan ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde ve ödeme miktarı çıkarılınca bakiye kalan poliçe limiti ile sorumlu tutulabileceğini, kusur, hasar konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasını, — şekilde ve hangi formüllere göre yapılacağı düzenlendiğini, kabul anlamına gelmemek üzere trafik sigortası genel şartları gereği sigorta şirketinin ödemeye esas tüm belgeleri içerir başvurudan 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, sigorta şirketi açısından ödeme yükümlülüğünün doğabilmesi için gerek hasar gerekse de kusura ilişkin tüm belgelerin tam ve ödemeye esas alınabilecek nitelikte olması gerektiğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, dava açılmasına müvekkil şirket tarafından sebebiyet verilmediğinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesinde özetle; Dava dilekçemizdeki talep edilen —eklenerek dava değerinin toplam— kabul edilmesini ve davanın kabulü ile temerrüt tarihi olan —–tarihinden itibaren işletilecek ticari reeskont faizi ile birlikte yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve ikame araç bedelinin istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; —- hak mahrumiyeti, aranma bulunmadığı, — nedeniyle trafikten men bilgisi bulunduğu,— kısmında Devamlı — geçilemez ve üzerinden gidilemez olarak belirtilmesine karşın tutanakta belirttiği gibi— çalışmak suretiyle üzerine düşen özen ve dikkati göstermeyerek diğer istikamete dönmeye çalıştığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 47/c “Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara” ve 47/d “Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere” uymadığı; Madde 56/1-a “Sürücülerin; geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları,” yasak olmasına karşın ihlal ettiği ve Madde 84/g “Şeride tecavüz etme”” hallerinde sürücülerin asli kusurlu sayıldığından, sürücünün asli kusurlu olduğu, — plaka nolu —kendi şeridinde geldiği ve trafik kazası esnasında ihlal ettiği trafik kuralının olmadığı anlaşıldığı, Meydana gelen trafik kazasında, Trafik kuralı olarak uymak zorunda iken ihlal ettiği Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddeleri bulunmadığından, meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı, kaza tarihi itibariyle geçerli—— davacıya ait bulunan— plakalı araçta oluşan hasarın onarımı sonrasında —değer kaybı oluştuğu, davalı sigorta kuruluşunun — değer kaybı ödemesi yapmış olması nedeniyle bakiye değer kaybı zararının 3.667,26 TL olduğu dava konusu aracın 7 gün onarım süresinde kullanılamamasından kaynaklanan mahrumiyet zararının 1.400,00 TL olduğu hususlarını beyan ve rapor etmişlerdir
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, — kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden,–bir aracın —-sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
——– tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece — sorumluluğunun sebep sorumluluğunun — sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, —içtihatlarla kabul edilmektedir–
Bir zarar —olan —- sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan —- sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir —
Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. maddesine göre de oluşan — sigortacı sorumlu olduğundan kural olarak— teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin –Genel Şartlarının A.3. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı,— Genel Şartlarına ve 6102 sayılı TTK’nın 1446. maddesi uyarınca — gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmediği veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde kalmış gibi ihbar ettiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre işletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Aynı Kanun’un 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, — bir — ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde,— aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 162/1.maddesine göre müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur . Aynı Kanun’un 163.maddesine göre borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir.
Davalı ,– —- araca çarpan — plakalı aracın— sigortacısıdır. –arasını kapsamaktadır. Kaza ise —– tarihinde gerçekleşmiştir.Usul ve yasaya uygun teknik bilirkişi raporunda meydana gelen kaza nedeniyle davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre %100 kusurlu olduğu, dava konusu —– oluştuğu, davalı — kaybı ödemesi yapmış olması nedeniyle bakiye değer kaybı zararının —- olduğu bildirilmiştir. ,davalı — dava dışı sigortalısının kusurlu olduğu dikkate alınmakla söz konusu kaza nedeniyle sorumlu olacağı kanaatine varılmakla usul ve yasaya uygun teknik bilirkişi raporu hükme esas alınmakla davalının rapora itirazlarının reddi ile açılan davanın değer kaybı tazminatı yönünden kabulüne fazlaya yönelik talebin ise aşağıdaki paragrafta izah edilen nedenlerle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte, sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. Sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nın 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşer. Davadan önce böyle bir başvurunun bulunmaması halinde ise zararın tamamı için dava tarihinde temerrüde düşmüş sayılır. Zarar gören, talebine ilişkin olarak temerrüt tarihinden itibaren faiz isteme hakkına sahiptir. —- sayılı ilamı) Bu sebeple davalı sigorta şirketinin —- tarihinde davacı tarafa ödeme yaptığı hususu dikkate alınarak , davacı tarafın —– ödeme tarihi/ temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir
—– genel şartlarının teminat dışı kalan halleri düzenleyen A.6/k maddesinde ” Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar—— bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri” hükmünün düzenlendiği araç mahrumiyet bedelinin dolaylı zarar olduğu ve teminat dışı hal olduğu anlaşıldığından araç mahrumiyet bedelinin tahsili yönündeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü yer almaktadır. Davalı — zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de söz konusu kazanın —- tarihinde gerçekleşiği eldeki davanın—- zamanaşımı süresi — açıldığı dikkate alınarak zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulüne Kısmen Reddine,
2-Değer kaybı tazminatı olan— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı —– olduğu miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının ikame araç bedeline yönelik tazminat isteminin Reddine,
4-Karar harcı 250,51 TL ‘den davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin ve 59,30 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 131,91‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 177,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.655,10 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.197,82 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 3.667,26 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen 1.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında —–Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile — ödenen ——ücretinin haklılık oranına göre 955,31 TL’nin davalıdan, 364,69 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin—- vasıtası ile karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.